zelleştirme neyi kurtarır?

ç gırtlağa dayandığı

Bin ııüııüıı ııiııîıızsi
&KURTHANFİŞEK °

15 Mart 1994

l SALI

zeıesıirme nevi kurtarır?

SMANLI imparatorluğu ilk dış
borcunu ne zaman aldı? 1854
yılında…

Niye aldı? Ticareti serbest bırakan
1838 Baltalimanı Antlaşması sonucu piyasaya giren ithal mallarının borcu biriktiği, ödenemediği için… 1854 Kırım Savaşı’nın getirdiği as-. _
kerf yüklerin altından kalkılamayıp i
“istikraz” (tahvil ihracı) ihtiyacı duyulduğu için…

Sonra ne oldu?
Talan ekonomisi tükendiği için, borçlar

için, önce Ramazan
Kararnamesi (1875)
çıkaıtıldı, borç ödemeleri takside bağIandı.’O da yürümedi, Muharrem Karamamesi (1881) sonîğu, imparatorluğun hazinesi özelleştin ı.

Yani, Düyûn-u Umûmiye ldaresi’ne,
yani yabancı devletlerle Galata bankerlerinin, Kapalıçarşı sarraflarının konsorsiyumuna (ve insafına) devredildi.

Sonuç ortada… Kendisi borçlanırken

ı Osmanlı’nın borçlarını da ödedi Os
manlı…
*k *k *k
Türkiye’nin güneydoğusunda, doğusunda asayiş sonınu vardı.
Dördüncü Ordu Komutanı Müşir

:f Zeki Paşa’nın tavsiyesiyle, orduyu özel
Ieştlrdi II. Abdülhamit… Hamidiye Alay
ları’nı kurdu. Ansiklopedilerden okuyo
rum.
1905’te 4. Ordu Komutanlığı’na tanı
‘ nan yetki kapsamında aşiret başkanlarına

kaymakamlık, miralaylık rütbe/eri ve ni
şanlar gönderildi; her biri bir aşiret alayının komutanlığına atandı. Aşiret ağa/arına subaylıklar veri/di. Başlı başına bir
alay kabul edi/en her aşiret, muvazzaf
ordu mensuplarına tanınan vergi bağışık
lığından da yarar/andırıldı. Buna karşılık
atlarını ve teçhizat/a
rını kendilerinin sağ
laması öngörü/dü.

Aşiret bireylerinin

suç işlemeleri duru
munda da sivil mah
kemeler yetkisiz” kı
lındı. Bu ayrıcalık/ar
nedeniyle çok sayı
da Türkmen aşireti,

II. Abdülhamid’in il
gi ve yakınlık duy
duğu Ekrad’dan ol
duğunu ileri sürerek
Hamidiye Alayla
rı ‘na katılmayı yeğledi. Anadolu’da kısa

sürede 63 alay kuruldu; a/aylardan her
birinde dört-beş bölük vardı. Karabina ve
mızrak/a silahlanan Hamidiye süvarileri
gösterişli birlikler halinde cirit oyunları,

atış talim/eri yapmaya başladılar. Ama

asker/lk disip/ininden yoksun olan bu sü
vari/er sıkı savaş eğitimine ilgi duymadı
lar; kırsal kesimlerdeki baskıcı tutumları

da giderek arttı. 7908’de //. Meşrutiyet
ilan edilince uygulamaya son veri/di.

i**

Orhan Ergüder’in “özel dedeldifleri”,
ll. Abdülhamit’in “hafîyelik-iurnalcilik”
sisteminden farklı değil… Aynı kapıya çıkıyor. Emniyetin özelleştirilmesi…

Mümtaz Hoca haklı… Ne hayrını
gördük özelleştirmenin?

Oldu olacak, para basmayı da (kalpazanlık) yasallaştırın!

VEYSEL ATASOY

UKRAYNA üzerinden Türkiye’ye gelen Rus doğalgazının kesilmesinde kabahatin
yok… Ama, aklımda yanlış
kalmadıysa, Bulgar elektriğimizin kesilmesi sırasında “sorumlu” bir mevkiin vardı.

Türkiye doğalgaza endeksIendi, bütün büyük şehirlerde
trilyonlarca lira para harcandı.

Bulgaristan’a gidip onların
doğalgazının yarısını almayı
söze, senede, sepete bağlamak marifet değil…, Türkiye’deki doğalgaz tüketiminin
yüzde 90’ı sanayide, yüzde
l0’u evlerde… Yani, doğalgaz
kesilirse, evimizde kazak, kalpak, kaban giyip otururuz,
ama, sanayi biter, durur.

Medine fukaralığının gereği yok…

Türkiye zâten dışarıya endeksli olabileceği kadar endelsli…

Petrol krizinden çıkmanın
tek yolu vardı. Alternatif enerji
politikaları üretildi, “Ne
Şam’ın şekeri, ne Arab’ın gazı” dendi, bütün dünya muhtaç olmaktan kurtuldu.

Bağımsız düşünmek, kapı
kapı dolaşıp el-avuç açmaktan evlâdır.

YANeı ı ı N
VAAAARJ_

İSTANBUL TULUMBACILARI ı..

“Papazların dinle ilgisi, politikacıların
vatanseverlikle ilgisine eşdeğerdir… Yani,
yoktur…” (John Haynes Holmes, 1924)

Oglqııur kıskıs
guluvıır…

HP’nin ilginç bir tüzüğü var.
&una göre, büyükşehir beledi’ e başkanı (SHP’Iiyse), partisinin il başkanına bağlı… ‘ ı
O maddeye dayanarak İzmir’de
Yüksel Çakmur’u yemeye, sindirmeye, boyun eğdirmeye çalıştılar.
Beceremediler. Çakmur 0 kavgasında gerçi yalnız kaldı, ama, yüzde ellinin üstünde mahalf seçmen
oyu almış bir belediye başkanı olarak döndü, geldi, kamuoyu anketlerinde de öne çıktı.
Aynı şey Zülfü’nün başına gelecekti Istanbul’da… Tam zamanında

” tavır koydu. Aaaaa! One? “Şov ya
pıyor” diye dört bir taraftan tepki
geldi. Niye şov yapsın.? Yerel demokrasinin en temel gerçeğini söylüyor adamcağız…

“Mil onlarca mahal!” seçmenin
oyunu, irkaç bin partilinin seçtiği_
bır i| başkanına yedirtmem arka
yıı

Duyduğuma göre, Çakmur gülüyormuş… Aynı belâyı Zülfü’yIe
paylaştığı için, “dost ve müttefik”
bulmanın keyfini yaşıyormuş… Minik bir haberim var.

Seçimler bitsin, SHP’nin tüzüğünün 0 abuk-sabuk maddesi bağımsız yargıya götürülüyor.