Yumurtanın anası tavuk mu?

i KURTHAN FİŞEK o

31 Ocak 1994
PAZARTESİ

Yumurtanın anası tavuk mu?

Yumurta mı tavuktan çıktı, tavuk mu
yumurtayı yumurtladı?

Istanbul’a hareket etmek için hava alanında beklerken haber geldi: “Sınırlarımızdan 110 kilometre, uçakların havalandığı üsten 500
kilometre uzaktaki
Zelê kam ına F-16
ve F-#lervlbn oluşan
50 savaş uçağı, 52
sortiyaptı,ç ” 500
ile 2000 libre ik 132
bomba attı, tam isabet kaydedildi…”

İLGİNÇ bir tartışma başladı Türkiye’de…

Bilançoyu bilmiyoruz…
Başbakan Çil
Ier’in açıklamasına
göre, “300’ü kadın,
1.600 teröristin bulundu u kampta,
PKK’ya öldürücü darbe indiri di…”
*k ‘A’ *k

Hürriyet’in birinci sayfasında aşağıya
iniyorum. Genel yayın müdürümüzün çok
önemli bir notu var.

“Iki operasyonun beraber yapılması
düşünülmüştü. Once Zeli kampı vurulacak, arkasından devalüasyon olacaktı.
Hava muhalefeti ” “nden uçaklar kalkamayınca, para in irildi…”

‘A’ ‘k ‘A’
Biraz yukarıya çıkıyorum. Ekonominin

koordinasyonundan sorumlu devlet bakanı Ali Şevki Erek’in ilginç bir gözlemi var.

“Son ekonomik vak’ada, askerî giderlerin büyük payı oldu…”
Yanılıyorsam düzeltin…

Once “PKK’ya
öldürücü darbe” vurulacaktı. “Oooohhh
be! Terörden kurtulduk!” diye derin ne, fes alınacaktı.

î” Arkasından devalüasyon gelecekti.

“Yine buna da
şükür! Tek ekmek
yerine yarım ekmek
alıyoruz, ama, hiç
değilse, bakkala huzur içinde, güvenlik
içinde gelip gidebiliyoruz!” denilecekti.

Thatcher ablamız Falkland’da aynı şeyi yapmıştı.

Kemer sıkmayla palaska sıkma ikiz

kardeştir.
‘k ‘k i’

İki soru var.,

Terörü bastırmak için mi devalüasyon
yaptık?

Yoksa, devalüasyon yapmak için, terö
rü mü bahane ettik?

Bilemiyorum. Bilseydim, siyaset bilim
.cisi değil, ekonomi profesörü yaparlardı

beni…

Bastır döviý
van askerligi

AZHAR Efe Özal’ın Kuveyt’te “göçMmen işçi” olduğu, devletin resm^ arşivlerine geçti, tescil edildi.

Tuhaf bir şekilde “yatay geçiş” yaptığı, kapısından girmediği Bilkent Universitesi’ni bitirdiği söyleniyordu, inanmamıştık. Doğruymuş… Daha doğrusu, Bilkent’e devam etmemekte haklıymış… Yatay geçiş yaptıktan sonra
Kuveyt’e gitmiş, ekmeğini orada taştan çıkartıyormuş…

Espriyi CHP’li dostumuz Uluç Gürkan
yaptı.

“Kuveyt’in tarihimizde çok önemli yeri
vardır…” dedi, “Rahmetli pederi, orayı bahane edi , bir bastıracak, beş alacaktı. Olmadı.
Oğlu aha yetenekli çıktı. Bir döviz bastır, askerliğini yapıp köşeyi dön…”

“Tavır
koymayı
reddetmek,
tavır
koymanın ta kendisidir…”

(Luigi Pirandello, 1918)

BARIŞ MANÇO

Duyduğuma göre, tansiyonun yükselmiş, hastanelerimizden birinde yoğun bakıma alınmışsınl.. Allah’tan “acil şifalar”
diliyorum…

Türkiye’nin siyasi ortamından erken etkilenmeye başladın… “Bunlar”, adamın tansiyonunu yükseltmekle kalmaz,
ğriple kemiğini söker, verem bile ederler.

Efendim, herkesin siyasi beklenti ve ihtiraslarına sonsuz saygım var. Domates, biber ve patlıcanın belediyecilikle yakından
ilgili olduğunu, kan akrabalarının “padadiiizzz ve sovan” olduğunu yazmıştım. Sitem geldi.

“Sanatçıya saygı duymuyorsun!” dediler.

lşin garibi, siyasete, sanatçıya olağanüstü saygı duyuyorum. Ama, daha henüz aday
olur olmaz asabiyetten, depresyondan, stress’ten yorğandöşek
olan “sentez”lerden korkuyorum.
Sağlığına dikkat et, olur mu?