Yılın doktoru Özge Aslan…
iıııssi
l »KURTHAN FIŞĞKIQ. .
°° NÜMDE gencecik bir profesyonel dergi var. Tıp dergisi… Actual
Medicine… Yani, ya “güncel tıp”,
ya “gerçek tıp”… Nasıl isterseniz öyle ter
cüme edin…
Demirbaş bir yazarı var. Kamil Hüsnüyusuflaışugiller… Tabi, anasının babasının taktığı isim değil… Kendisi yakıştırmış… Doktorluğu bıraksın, kara mizahta
zirveye oturur…
Uzun zamandır bu kadar kıkırdadığımı hatırlamıyorum. ‘k ‘k ‘A’ .. .
Eskiden tıp bayramları bir başkaydı.
rekten ölen, görev sırasında uçurumdan
düşen, sarı/ığa yakalanıp vefat eden dok- _
torların cenaze nama- I
zını kılardı.
Sonra büyüklerin ‘
ellerinden küçüklerin .
gözlerinden öpülür, çocuk/ar sağlık ocağı
hekimini taşlamak üzere evden çıkarlardı. Taşlanan doktor çocuk/ara sedatif dağıtır, bebeklere ise passitîer verirdi.
Kentlerde 14 Mart tıp bayramı daha
bir şahane kutlanırdı. Doktorlar kent
meydanına toplanır, gelen giden onlara
tükürürdü. Sonra doktorlar bir arabaya
do/dunılarak iktidar_ partisinin ilçe teşkilatı önünegatıiıl/ıdıl /kebgskznı arılar; .gi
zına ge/enisöy/ewkten sonra hepsine nazar boncuğu takardı.
Sonra birisi “Allahım seven vursun”
diye bağırırdı. O zaman halk coşku ve
neşe içinde_alayına bir temiz sopa çekerdi ‘ `
Doktorlar ha/kabirşey yapmasın diye
kol/uk kuwetleri de olaya seyirci kalırdı.
Sonra Vali sopa’ yiyen doktorlardan şi
kayetçi olan/ara kınama ve maaş kat’ı cezaları dağıtırdı. Doktor/ar neşe ve mutluluk içinde bu ceza/arı kapışırlardı.
Akşam o gün vefat eden doktorları gö
mer, ev/erimize avdet ederdik.
Artık doktor dövmek vakayı adiyeden
~ – .. .o/du. Doktor/ar çok
l çoğaldı. Herkes her
gün bir doktor döve
Herkes o gün heye- bilir hale geldi.
-can/a kalkar birbirine Çingene pekmezi
_ analjezik ve antienfia- bol bulunca kıç/na
matuar dağıtırdı. Bir- başına sürenniş.
gün önce sopa yiye- *Ir ~k ~k
İki gün sonra idrak edeceğimiz “14
Mart Tıp Bayramı”
için bu yazı yazıldığında, 27 yaşındaki
bir doktor kızımız,
Ozge Aslan, Tokat
devlet hastanesinde,
güpegündüz, Tokat milletvekili Ahmet
Ozdemir tarafından evrile çevrile dövülmemişti.
Ozdemir beyefendinin hastalarına
acil serviste ilk müdahaleyi yapmış Ozge… Ama, pratisyen olduğu için, derhal
telefona koşup o gün izinli olan iki cerrahı çağırmış…
Teşekkür beklerkemönce küfür, sonra
dayak yemiş…
14 Mart’a az kaldı,__vakit var. Bütün
kalbimle söylüyorum, Ozge artık doktorIuğun sembolüdür, ”yılın doktoru” ödülü
onundur.
12 Mart 1â94”`“”l
CUMARTESl
KAZIM DİNÇ
ANKARNda kulisler
hızlandı. ‘Dedikodular
iyice çamurlaşmaya
başladı. Sağlık bakanı
olmanın tek sebebi, sahibi ve işletmecisi olduğun eczaneden, Ozer
Çiller’e bedava ilaç vermekrniş… `
Once inanmadım…
“Yapmayın, abartmayın…” dedim, “Doktorun hâlinden en iyi eczacı anlar. O yüzden
olmuştur…”
Doğrudan doğruya
sana bağlı Tokat devlet
hastanesinde bir hanım
doktorumuzun, köktenülkücü bir milletvekili
tarafından dövülmesine
sessiz kalmanı anlamıyorum. Resmen dilini
yutmuş gibisin… Lâf
aramızda, devlet hastaneleri de ağlamaya başladı. Hepsi felç olmuş
durumda…
14 Mart Tıp Bayramında konuşursan ne
diyeceksin?
Şöyle bir girizgâh
yakışır: “Pamuk bulamıyorsanız tütün basın… İlaç bulamıyorsanız muska yazın;
Medyuma gidin, kayıp
lun, fal bakın… Dokuzyüzlü hatları sizin için
açtık. Her aklı ben mi
vereyim eşşoğlular?”
(Kâmil Hüsnüyusufku
/
Yurtta sullı
Ieğenleri, yüzükleri, bu- _
J
cihanda Sllllî
S OMALİ’ye gönderdiği
miz askerler geri geldi,
hemen Bosna-Her
sek’e sevk etme kararı aldık.
ş Az değil, 2 bin kişi… Fırat
Dicle hattının doğusuna
Hlç 4 g. 150 bin kişi gönderiyormu
~ CEZ – şuz.
v CHP_ genel başkan yar
îzlımcıjsı lstemihan Talay güuyor u.
“Yurtta sulh, cihanda
sulh… Bu kafayla gidersek,
yakında hepimize görev-sefer emri çıkamk…”
“Bütün bilgisini tek
kitaba borçlu olarıdan
korkmak gerekir…”
(St. Thomas Aquinas,
l 256)
Kanal( ııollslerin
,basına ııatlamasın!
l ° ÇlŞLERl bakanı Nahit Mente
şe’nin elektrikli sandalyemize
konuk olmasından sonra, bakanlık kanalıyla açıklama geldi.
“Sayın İçişleri Bakanımız, dokunulmazlıkları kaldırılan DEP
Milletvekillerinin Türkiye Büyük
Millet Meclisinden alınarak götü
rülmeleri ile ilgili olarak görevlilerin, görev ve yetki sınırını aşıp aşç_
madıldarını ve yaptıkları işlemin
Eolisin adli ve idari işlemlerinden
angisinin kapsamı içine girdiği*
hususlaıjının incelenmesi, gerekirse
soruşturulması iğliîrTeftiş Kurulu
Başkanlığına emir vermişlerdir…”
. Benim söylediğim azıcık baş- .
kaydı. İçişleri bakanına bağlı emni
yet genel müdürüne, adalet bakanlığına bağlı DGM savcılığının nasıl
olup da “talimat yazısı” yazabildiğini merak etmiştim.
Şu sıralarda nedense ortalıklarda görünmeyen adalet bakanından
da bu sorunun cevabını bekliyorum. Korkarım, kabak üç-beş garip
polisin başında patlayacak…