yi ki Amerika’da değilim, iyi ki Amerikalı değilim
t
i
t
f
değilim, iyi ki
Amerikalı değilim
İLLER familyasını tenzih ederim,
Amerika’da malım mülküm, yeşil
kartım, sürücü ehliyetim, okulum,
tatıl köylerim olsaydı, daha önemlisi,
bu Amerika’da seçim olsaydı ve ben de oy
kullanmak zorunda kalan bir seçmen olsaydım, herhalde bunalıma girerdim.
Amerika’nın ilk devlet başkanı George
Washington’da
Köle sahibiydi (420 tane), gezmekle bitmeyecek kadar tarım arazisi vardı. “Centilmen çıftçı ‘ dedikleri topraksoylu sınıfındandı.
Hemen arkasından John Adams geldi.
“Gerçi birazıçifti-çubuğu vardı (120 bin
donum), gerçi köleleri (68 tane) kendisine
saygıda kusur etmezlerdi, ama, Amerikan ölçeklerine göre “fakir başkan” sayılırdı.
Derken, Amerikan devlet başkanlığı piyasasına mühendisler çıktı.
Uçüncü başkan Thomas Jeffers0n’un
babası inşaat mühendisiydi. Paranın para,
mühendisliğin geçerakçe olduğu o günlerde
312 kole, 124 bın dönüm tarım arazisi biricik
evlâdına bıraktı.
O da “demokrasinin ve özgürlüklerin
babası” kesildi.
Aaaaahh aahhhhhhhl
Amerikalı seçmenlerin ah-vahlarını, feryatfiganlannı duyar gibiyim…
_ “Nerede o eski devlet büyüklerimiz?”
&ı;
A N !l
Amerika’nın “son demokrat” devlet başkanı Abraham Llncoln’du.
Okula giderken sırtından düşüp kolunu kıracağı eşeği bile olmadığı için, mum ışığında
kitap okur, mektebe yaya giderdi.
Öldürdüler garibimi…
Şimdi Amerika’da
durum ne?
Fındıkçılar, fıstıkçılar, ayyaşlar, çetecilikten gelme başıbozuk
paşaları, ikinci sınıf artizler, kovboylar, petrolcüler, vali eskileri…
Amerika devletinin başı bunlar…
Bugün Amerika’da seçim olsaydı, ben de
Amerikalı olsaydım, oyumu kime kullanırdıııı?
Hiç bilmiyorum. Ya derin depresyona, ya
derin devlete girerdim.
Allah’tan da Amerikalımamerikalı değilim…
Türkiye’de “seçmen vatandaş” olmaktan gurur duyuyorum.
**i
Türkiye’deki tek gerçekçi ve tutarlı kesim.
nüfus sayımından nüfus sayımına ve seçimden
seçime hatırlanan, hatırı sorulan “seçmen”dir.
Herkes ona değişik sıfatlar yakıstırır.
Kimine göre, zeki, çalışkan. ahlâklı ve çeviktir.
Kiminin gözünde ahmak, aptal ve budaladır.
Kimine göre, ya memleketin efendisi, ya
sığırtmaçıdır.
Kiminin gözünde, koyun-sığır makûlesindendir.
l Aydınlık bir Türkiye
için oyunuzu
mutlaka kullanın
**i
Türkiye Cumhuriyeti’nde 1963 belediye seçimlerinden beri istikrarlı şekilde oy kullanıyorum.
Benim inançlarıma, düştincelerime aykırı
oylar her zaman çok fazla…
Ama, geriye dönüp baktığımda. benim kişisel zekâmı çok aşan bir “kollektif deha”
sergilediklerini hem gördüm, hem söyledim.
Sandık başında doğruyu hep buldular.
Seçmenimizin oyu, demokrasinin, ekonominin aynasıdır.
Benim oyumun kime gittiği önemli değil…
Elli yıldır, istikrarlı şekilde sandık başına gidip, çaçaronları, farfaracıları, şarlatanları,
cuntaları ve cuntacıları kusup kovalayan seçmenin oyu kimeyse, benim de oyum onadır.
Ben yanıldım, onlar hiç yanılmadı. Sandık
başına.’
Dört buçuk sene önce, 24 Aralık
1995 pazar günü, saçmasapan seçim
yasakları yüzünden, kerhen yayınlanmış
bir yazının aynen tekrarıdır.