Yeşilim yeşilim yeşilim amaaan! Yeşil yaprak altında üşüdüm amaaan!
atçwgtwflfvzd*
KURTHAN FİŞEK
YEŞİLİM YEŞİLİM YEŞİLİM AMAAAN!
YEŞİL YAPRAK ALTINDA Üşüoüıvı AMAAAN!
v~<__yvwflfhxfcv.'xvaırıvı-ıqvıvı-ruévr *maya-www ._'±v.- _.____.......-nwv.,_fw~_ý.n.~_ Eskilerin “şeamet tellalı” (uğursuzluk çığırtkanı), Red Kit, Tom Braks, Kaptan Swing kültürüyle yetişen yenilerin “gamlı baykuş" dedikleri tipler vardır. Ayıptır övünmesi, bunlardan biri de benim... En basit tarihî tesadüfleri bile "milli felaket habercisi" sayar, karalar bağlar, olmadık sebep-sonuç ilişkileri çıkarınm... Yaşlandıkça karamsarlaşıyor insan... Hafızası ve aklı gerilere gidiyor. Eski yazdıklannı hatırlıyor. .Zur 1978-1979 dönemi, Türkiye'nin en zor dönemlerinden biriydi. Terör eylemleri günde 25-30 can alır duruma gelmiş, 26 Aralık 1978'de yüzü aşkın yurttaşın öldürüldüğü “Kahramanmaraş Katliamı" meydana gelmiş, önce içişleri bakanı İrfan Özaydınlı, hemen arkasından milli savunma Zorba devletten hukukun üstünlüğüne! bakanı Hasan Esat Işık görevlerinden uzaklaşmışlardı. Dönemin olayları o kadarla kalmıyordu. 1975 yılından beri devam eden Amerikan silah ambargosunun kaldırılmasına karşılık Amerikan U-2 uçaklarının Türkiye'de üslenip uçmalarına izin verilmiş, ekonomi kötüden betere, beterden berbata gitmişti. TÜSİAD tedirgindi, gazetelere hükümeti eleştiren boy boy ilanlar veriyordu. Derken, Ticaret ve Sanayi Odalar Meclisi'nin 13 Mayıs 1979 tarihli toplantısından ,sonra İbrahim Bodur bir açıklama yaptı. “Ön yargılardan arınmış, yapıcı, olumlu ve gerçekçi bir zihniyetin ülke yönetimine hakim olması için, başta cumhurbaşkanı, tüm ilgilileri uyarıyo ss O güne kadar sessiz duran Bülent Ecevit parladı. "Bu devlet, işadamlannın muhtırası ile hükümet kurmaz, hükümet düşürmez, bu ülkede halkın dediği olur, halkı sömürenlerin değil... Otursunlar oturdukları yerde, uzaktan ahkam kesmesinler, hepsini savcılığa vereceğim..." .Zur Haaaa, az kaldı unutuyordum, l Mayıs 1979'da İstanbul'da bir günlük “sokağa çıkma yasağı” konmuş, aynı sıralarda sıkıyönetimin genişletilmesi eğilimleri hükümette ağırlık kazanmıştı. Zu: Şu sıralarda Tansu Çiller'e biat eden Necmettin Cevheri de o sıralarda Ecevit'le aynı paraleldeydi. “İşadamları moral bozmasın... İs nın sonu nedir? b. Melankolikleşirler 1' Resmî ideoloji yandaşları a. Aynı düşünceyi yineleme hastalığına yakalanırlar ıxıı.' ım. .wnI srıÇııK ZORBA i DEVLETFEN H U KUKUN c. Zamanlarını maç seyretmekle ve tırnak bakımıyla geçiren aydınlar olurlar d. Hepsi 2' Adalet ne zaman kirlenmiştir? a. Yargıçlar banyo yapmayınca b. Ketçap ve çimen lekesi kuruyunca c. Bekaretini yitirince d. Yargıya politika karışınca nıxınııım ıı.ıı.ıı 3- Suç işleyen elbette cezalandınlacaktır. Su Eâ Tempol548l 1998 STÜNLÜCÜNE ça karşı aşı bulan bir Pasteur çıkmadıkça cezaevlerini kapatmaya olanak yoktur. Peki cezaevi nedir? a. Uyuşturucu ve silah cenne Yargıtay Dördüncü Ceza Dairesi'nin başkanLSami Selçuk Doçent Doktor'dur. Bilim yapar, kitap yazar. Yeni Türkiye Yayınları'ndan sonuncusu çıktı. "Zorba Devletten Hukukun üstünlüğüne..." Yetişkin ömrünün bir bölümünü mahkemelerde geçiren bir vatandaşınız olarak, kitabı kaptığım gibi okudum, bitirdim, Darısı başınıza... a. Vatandaş Mehmet b. Halis Toprak c. 1688 tarihli Fransız Askeri Ceza Yasası d. Duygu Asena tidir i 5- Bunalımı aşmak için zora başvuran jako b. Mahkumların topluma kazandınldığı yerdir c. Suç işleyenlerin cezalarını çektikleri yerdir d. Suç işlemenin inceliklerinin öğretildiği bir okuldur 4- Ölüm cezası konusundaki tartışmaların yüzlerce yıllık bir geçmişi var. Acaba “ölüm cezasına çarptırılmış biriyle evlenmek isteyen çıkarsa cezanın kaldırılması gerektiğini, çünkü evlenmenin ölüm cezasından daha ağır bir ceza olduğunu" savunan kim dir? ben devlet ne yapar? a. Mecliste pankart açan öğrencileri 96 yıla mahkum eder b. Maaşına zam isteyen memurunu diğer memuruna coplatır c. Çetelerle bağlantı kurar d. Keklik avlamak için polaris lîizeleri kullanır 6- Devletin resmen bir “din" benimsediği ülke hangisidir? a. Fransa b. Lihtenştayn c. Türkiye d. Hindistan 1) d.2) d.3) d.4) c. 5) d. 6) b. tanbul'da oturup Türkiye'ye d0n-elbise biçmek olmaz... Bu ateş en son ken dilerine ulaşır..." Beraber gittiler. .Zu _ Genellikle iyimserimdir. Yakın tarihimize baktıkça. daha da iyimserleşirim... “Bundan daha kötüsü olmaz!" derim kendi kendime... Ama, terör tırmandıkça içim kararır... Saatli maarif takviminin yapraklarını çevirmeye başlanm... Ooohhhh! Allah'a şükür... 22 şubat, 12 mart, 28-29 nisan, 2021 mayıs. 27 mayıs geride kaldı. l5-l6 ve ayrıca 16 haziranı atlatırız inşallah... Ama, önümüzde 12 eylül de var netekim... Vatanını seven Yeşil'i de, yeşili de korur. E. Galatasaray'ın Diyarbakır'a gidecek olmasının ve GAP'ın getirdiği sosyal-kültürel patlama sonucu, Hazal'la Reşo Paris'e gittiler. Yolları Louvre Müzesi'ne düştü. Reşo yürümekten, gezmekten yoruldu. Oturacak minder aradı, bulamadı. Gördüğü ilk koltuğa ilişti. Müze bekçileri gelip uyardı. “Burası XIV. Louis'nin tahtıdır. Lütfen oturmayın..." Yorgun-bitkin Reşo dellendi. "Oturagımızda göziniz vardir? Babo gelsin, kalkariz..." Sıfırcı Hoca'nın Not Defteri ve Olmadı Sayınlar... necnıerrin ERBAKAN, DENİZ BAYKAL, HÜSAMETTİN CİNDORUK DEVLET BAHÇELİ, BÜLENT ecevir, RECAİ KUTAN, nıunsin YAZICIOĞLU MESUT YILMAZ, TANSU ÇİLLER ("Baba"nın tufasına tekrar-tekrar gelebilmek amacıyla, boy sırasına girdikleri için) O SÜLEYMAN DEMİREL (Bazı gonularda hiç gonuşmadan bazı gişileri gerize getirdiği için) ........ IŞIN ÇELEBİ, VALENTIN VASILIER (Türk-Bulgar ekonomik dostluk ve işbirliğini tenis kortlarında göbek devirerek kutladıkları ve kutsadıkları için) ........................................................ ..RÄPORLU GÜNEŞ TANER, EYÜPJAŞIK (lthal puro fiyatları konusunda birbirlerine düştükleri için) ............ _Haftalık Kurthan Fişek anagramlarınız PROFESÖR DOKTOR KURTHAN F_İŞEK HER KÖR TOTOSUNDAN PROF. IŞER KURTHAN FİŞEK (SIFIRCI HocA) KORKUNÇ FIRSATÇI muse KURTHAN Fişek_ ANGUT, eşek HERIF ( "EGE "Joker) SiFIRCl HOCA oııı ISIRACAMI ("M"J0ker) SÜLEYMAN KURTHAN Fişek_ UTAN, MANYAI(-ÜL eşek neme! ("EKA "Joker) SÜLEYMAN KURTHAN lîlŞEKu ULÃN NAMERT, EŞEK HERIFİ KUSI ("Rİ"Joker) BEN, Fişek eşek, ıane (Okuyucu hediyesidiı, "Ben, CIaud/uftan mülhemdiı) ( "E " Joker) SÜLEYMAN KURTHAN FİŞEK_ AYI ne süııııükLü, uşAk neme! ("ÜU"Joker) ıî_ "Politikacının en büyük korkusu, devamlı doğru yolda olduğunu zannedip sürekli seçim kaybetmektir..." (JOHN KENNETH GALBRAITH, 1976) __mmI-_I_AYI_J_İ CANIM siz ı›_e GULDURMEYIN BENI... Bülent Tanla geçenlerde bir araştırma yaptırdı. Teferruatına girmeyelim, vaktinizi alır, başınızı ağrıtır. Meselenin özü şu... Cumhuriyet Halk Partisi “yeni taban? arıyor ya, ”hedef kitle” olarak ANAP, ÖDP, DSP ve HADEP'lileri seçmiş... Son genel, ara veya mahallî seçimlerde bu partilere oy verenlere soımuşlar... "Türkiye'nin sorunlarını hangi parti çözer?" Bilinçli ve istikrarlı ve ısrarlı ve inatçı ve sürekli şekilde oy verdiği kendi partisinin memleket meselelerini çözemeyeceğini düşünenler şöyle... ANAP - % 19,3 DSP - % 23,0 HADEP - % 28,8 ön? - % 27,1 .Zu Kamuoyu araştııması yapan kuruluşlardan arkadaşlara rica ettim... Araştırmayı derinleştirdiler, ortaya ilginç görüntüler çıktı. ”Memleket meselelerini çözme" konusunda kendi partilerine güvenmeyenlerin dağılımı şöyle... CHP - % 32,3 DYP - % 28,4 'MHP - % 11,3 .Zi Bir de erken seçime gidecek bunlar... İsmet Paşa'nın ölümsüz sözleriyle, "Haydi canım sen de... Güldürmeyin beni..." Tempo ı 548 ı 199351