Yar, vatandaşa bir eğlence!

i` ıKııııınırA-AAN ıFiİŞlElK

YÂH, VATANDASA BIR EĞ

Memur yürüyüş?’

‘ sırasında Salman Kaya
polisten bir araba sopa yedi.
Milletvekili olmadan önce de
yerdi.

Yani, aslına rücû etti.

Yer yerinden oynadı. “Vaaaayyyyy! Milletvekili dövülür
müymüş?”

Niye dövülmesin?

Ben dövülüyorum, sen dövülüyorsun, 0 dövülüyor, biz, siz,
onlar dövülüyor. “Dokunulmazlık” dediysek, “dövülmezlik” demedik.

:ı › o

Neyse, benim gençliğimdeki
toplantı ve gösteri yürüyüşleıinde yediğim dayaklar bana hatıra kalsın, çağ atlamış Türkiye’de kıyamet koptu.

Ankara müdürü (emniyetten
sınırlı-sorumlu) Orhan Taşanlar

‘ açığa alındı. “Tahkikatın selâ
meti” açısından… Yazıldı, çizildi. Yok, memura şefkat gösterilmeliymiş, haklarını arıyorlarmış… Yok, mürtecilere polislerin buket sunmadıkları kalmış,
çünkü, onlar Hak’larını arıyorlarmış…

DYP grubunun bu olaylar sırasındaki centilmenliğine hayran
kaldım. Seslerini çıkarmadılar.

“Ankara emniyet müdürü
Kemal Yazıcıoğlu olacaktı, ‘faşist’ diye siz engellediniz, Orhan
Taşanlar`ı oraya siz getirdiniz,
geleceği varsa size göstereceği
de var!” demediler.

ı SÜLEYMAN DEMİREL

1963 yılında AP genel mer- ‘

BiR İSİM sin İŞLEM

CUMHURBAŞKANl-BAŞBAKAN
BABAM. CAHIL KUŞUN BANAAŞIK
(“ALI” Joker)
HÜSAMETTİN CİNDORUK
T.N.T. MÜHENDISINE KORUMA

kezi basıldığında, arka pen- < Köylümöylü partisidir, ama, beyefendidir çoğunluğu... ı ı ı Kendi edip kendi bulan sosyal demokrasinin ağırlıklı kesimini (SHP) kesmedi Taşanlar'ın açığa alınması... Suçsuz bulunduğu için göreve iade edilen Taşanlar'a geçiremedikleri tek kalmış dişlerini içişleri bakanı Nahit Menteşe'ye taktılar. Isıracak kadar kuvvetli dişleri olmadığı için, kemirmeye, emmeye koyuldular. Neymiş? Gensoru vereceklermiş... Menteşe'yi düşüremeseler bile, emniyet örgütüne gözdağı vereceklermiş... Züüüzzzztttti o 9 9 Nahit Menteşe'yi otuz yıldır uzaktan tanırım, uzaktan severim. Onun mensubu olduğu hükümetler sırasında, devletin polisinden az cefa görmemiştim. :gl 5 : . ,ç, Yani, hâlden, hâlinden anlarıın. Sinirlendirdiler sonunda... Metro inşaatı, ASKI vaziyetleri, belediye başkanlığı konutu inşaatı hakkında Melih Gökçekin işkembeden attığı iddiaları "ihbar" saydı, Ankara büyükşehir belediyesindeki "Karayalçın Dönemi"ni soruşturmak için üç müfettiş görevlendirdi. Gerçi bir şey çıkmaz, ama, mâdem öyle, işte böyle... o o o Böyle bir hükümeti ne gördüm, ne işittim. Millete, vatandaşa "günübirlik eğlence" çıkarmaktan başka hiçbir şeye yaramıyor. Olay ne? Aşama aşama gidelim. Ankara'ya emniyet müdürü tâyin edilecek, iki aday var. SHP bastırıyor,. kendisininkîni getiriyor. r '. o Sağlık hizmeti sunmak bir mesele, halkın sağlık hizmet (“ME"Jaker) _ NECMEITİN ERBAKAN CEMAATİN NE BANKER ('A" Joker) ESAT KIRATLIOĞLU OLE. SAĞÇI LUTl KATIR ("CI" Joker) ' MEHMET ALİ YILMAZ AZ Ml HİLE MAIZEME? ('EZ" Joker) COŞKUN KIRCA KOŞUMGACIK SHP-DSP-CHP HEPSI SADECE HOPPMI ('AAAIEAE0EEİ'Joker) BEŞİR DARÇIN _ŞIRAEIDRÇIBAN ("Z/L'Joker) . HASAN MEZARCI EZ. HAS NUMAHACI ('U' Joker) TEMPO 96 j wer bursundan biriktirdikle cereden kaçarken, Eisenho rinle aldığın devetüyü palto nu kaybetmiştin... 1971 oldu, 1980 geldi, , şapkalarını askerî vestiyerde unuttun... Kabahat aslında senin değil... "Beyefendi, l şapkanızı, pardesünüzü unuttunuz!" diyen 3 ama, Tansu hanımla beraber aynı işportacı , ş tezgahından alışveriş etmeye başlamanıza ç vestiyerci yoktu, muhtemelen cukka ettiler. Bu sevginin, bu mahabbetin neden, ne zaman, nasıl, niye depreştiğini anlamakta güçlük çektiğim için, cahilliğimi bağışlayın, i anlam veremedim. Ya birbirinize tekrar benzediniz, ya bizi ; benzeteceğe benzersiniz... lerinden yararlanması ayrı meseledir. Karnı ağrıyan Reşo sağlık ocağına gitti. Idrar tahlili yapıldı, sonuçları geldi, üç aylık hamile... Çişlerin karıştınldığını ne bilsin? Acemi nalbant kekonun eşeğinde öğrenir. "Yüz kere demişemdiı' bizim gacoya... Uste çıkıp yapiysen sonu böyle olur..." LENGE! E Kendi getirdiği memurları dövüyor, dövdürtüyor. "Memur" kim? SHP'nin grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı vereceği kişiler... Içişleri bakanı "tahkikatın selâmeti" için anılan emniyet müdürünü açığa alıyor. Yani, alttan alıyor. Sonra, adıgeçen şahsı görevine iade ediyor. Emniyet müdürüne diş ge çiremeyen SHP, gözlerini yükseklere dikip hükümetin en mülayim bakanını (Nahit Menteşe) "gensoru hedefi" yapıyor. O da kalkıp, başbakan yar-) dımcısının büyükşehir belediye başkanlığı dönemini devlet teftişine sokuyor. Ikisinden de bir şey çıkmaz. Maksat "memlekete eğlence" olsun... Böyle eğlenceli bir koalisyonu da, ayrıca, dünya siyasî tarihi görmedi. SÜLEYMAN DEMİREL ["Zengin kaynağın lakir bekçlslyiz" benzetmesinl nihayet kendine yakıştırdığı için) ............................................................... ..ll SÜLEYMANDEMİRELTANSUÇİLLER (“Çevre Andı" içerek çevrenin içine edileceğinln teml~ natını verdikleri için) ........................................... ..0 TANSU ÇİLLER ("Bu şartlarda pek hatalı değilim" derken, hangi şartlarda hatasız olduğunu söylemedlği için) ................................................. ..0 MURAT KAnAvALçıN ....... .. BÜLENT ECEVİT.. DENİZ BAYKAL ...TASDİKNAMELİ NAHIT MENTEŞE (Faili meçhul, metülü mâlûm inlazlardakl tek tabancanın sahibini kendi örgütünün dışında aramaya devam ettiği içini; ................................................. ..0 İSMET ATİLLA (67 milyarlık Hakan'ın aslında kaç para ettiğini, kaç para vergi verdiğini sormaya medenî cesareti yetmediği için) ŞENES ERZİK (Futbol federasyonu başkanı olarak, "Türkiye'de hiçbir futbolcu o kadar para etmez!" dediği için). ............................................ ..6 KURTHAN FİŞEK (Bu zevatla niye uğraşmaya devam ettiği henüz anlaşılamadığı içini ............ ..o HAFTANIN HİKMETİ “Yirminci yüzyılın dini faşizmdir. Tarihte öyle anılacaktır..." (Benito Mussolini, 1923) duman olan yerde... - lcadim dostum, Osmanlı tarihçisi Murat Bardakçıyla bayram boyu tele fonlaştık. Sonılar sordu, gülüştük. Hem sorulara, hem cevaplarına... Cinselliği dışla yan bir kültürden geldiğimizi, seksin üremek dışında bir fonksiyonu olmadığını söyledim. Murat güldü, birkaç soru daha sordu. "Âdil Düzen "e getirdi konuyu... Meselâ. Hacı Mustafa Rakım Efendi'nin bir buçuk yüzyıl önce yazdığı "ılIürşid-i Müteelılıilin " (Evli Çiftleri Aydınlatma Kitabı) adlı eserinden söz etti. Baklaya bakıp istikbal, insanın rengine bakıp karakter okuyanlara o zamanlarda da raslanıyarmuş... ğ" Hamamda cima edenin = “ çocuğu ne olur? a. Alımak b. Dâhî c. Başbakan d. Halife Cumartesi gecesi cima edenlerin çocukları ne olur? ılı û JIJıJIı ',I _. fî *ifl* .w- .:"ı`*r' ' ı ,t, İ ı İ J; Ayın başında, ortasında - 'v ve sonunda cima edenin çocuğu ne olur? a. Mecnun b. Meczup c. Mecnur d. Merbut Pazar gecesi cima edenin veletleri ne olur? Pazartesi gecesi bere ketlidir. O gece cima edenin çocuğu ne olur? a. Cömert b. Alim c. Vezir d. Hepsi Salı gecesi cimâından ş .. doğan ne olur? a. M üşfik c. Bonkör b. Fahişe d. Aptal ' İ Perşembe gecesi cima ' ' edenin veledi nasıl yeti osıvınuıruıu EROTİK ıvıısıiuıeni... m a. M ünkiı' olarak b. Mümin olarak c. Karar kendisinin Perşembe günü, öğle den evvel cima olursa, oradan çıkan velet nasıl olur? a. Şeytan kaçıran b. Alim c. Mutasavvıf d. Hepsi î, Cuma cimâı veletleri nasıl olur? a. Akıllı Ve terbiyeli b. Akılsız Ve terbiyesiz ›* F Ramazan bayramı ge cesi cima edenin veledi ne olur? a. Ana ya isyankar b. Babaya isyankar c. Ikisi de CEVAPLAR ı '› (oı 'o (6 ,vwwuworm a. Şarapçı a. Utanmaz b. Akşamcı b. Arlanmaz c. Oğlancı c. Uslanmaz d. Tufacı d. Hepsi şir? 'mwmmwmwu r___ ........._.._....__.........._..__._..._._.._.._.._....._.....__......_..._...._.._.._._.... Lııı_ıı_ıııııı±ıııuıuıııııqıoııın._uıı_ıııımı_n....ı.......m........ M 'VVLJIIIUII pO~oi 1717/7545 'i'll/Will AĞLAMAYI BIRAK SOYUNMAYA BAK! Siyasî tasvir ustası Yavuz Gökmen "sarışın güzel kadın" deyimini ilk kullandığinda, "siyasî yorum" değil, "aşk mektubu" zannetmiştim yazdıklarını... Ikinci defa okuyunca, ne dediğini anladım. "Sarışın güzel kadın imajından ne kadar çabuk kurtulup başbakanlaşırsan senin için 0 kadar iyi olur..." Etraf "sarışın güzel kadın"larla doldu. Hillary Clinton siyahlara bürünüp Papa Ikinci Jean Paul`e saygı sunuyor. Tesettüre de riayet ediyor bu arada... Eskinin soyunuk fıstığı, şimdinin Italyan first-ladysi Veronica Berlusconi, tesettüre uyup (kendi ölçü ve ölçeklerinde) cesaretini toplayarak Clinton'la kürsüye çıkıyor. Adama yöneltilen "cinsel taciz" suçlamaları umurunda bile değil... Bizim "sarışın güzel kadın" ne ya pıyor? Amerika'ya muhabbete gidiyor; muhabbet edemeden dönüyor. Peki, ne yapıyor? Durduk yerde,, yine ağlıyor. Espri Omer Barutçııfnundur. ' "Ağlamayı bırak, soyunmaya bak..." BUNU YAZMAYACAKTIM, AMA, ARTIK MECBURUM! Çok sevdiğim bir kardeşimin dükkânına gittim. Girerken irkildim. Kapıda dört "müsellah" (silahlı) adam vardı. Üstümü aramadılar, ama, şüpheyle süzdüler. İçen' sağ-salim girdim. "Paşamı tanıyor musun?" diye sordu arkadaşım... Koltukta oturan yaşlı beye baktım, hemen tanıdım. "Paşamı tanımaz mıyım?" dedim, "12 Mart'ta MİT müsteşarıyken işkence görmüştüm, 12 Eylül'de cunta üyesiyken üniversiteden kovuldum..." Duymamıştı söylediklerimi... Derin bir iç geçirdi, aklında tek kalanlar "12" rakamıydı. "Aaaahhh aahhhh! Nerede 0 eski günler?" Bunu yazmayacaktım, ama, pazarın Hürriyet'inde Fuat Doğu konuştu: "Memleketin selâmeti için, 12 Mart darbesini Süleyman beye 13 Mart günü söyledim..." Söylemek zorundayım... Sen kendini kurtar, ben başımın çâresine bakarım! BUNU_ DA YAZMAK ISTEMIYORDUM, AMMAAA... Dünya Çevre Günü yine kutlandı. 5 Haziran'da... "Kutlayalım abiler!" diyenler, attıkları Boğaz turu sırasında, içtikleri bira, rakı, votka ve likörlerin boş şişelerini yine B0ğaz'a attılar. Hepsi karaya, kıyıya vurdu. _ Dünya Çevre Günü'ne çöpçülere ve Istanbul büyükşehir belediye başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a zehir etmek için herkes elbirliği etmişti sanki... Lâf CHP milletvekili Istemihan Talay'ındır. "Herkes evinde oturup dışarı çıkmasa, çevre kirliliği diye problem olmaz..." l I l I l l l I l l l l l l l l l l l l l l l I I I I I l I l I ..._.-...,.........t......................._..__.l 97 TEMPO