Verdi ferdi olursa biz de gb oluruz anam!
VERDİ FERDİ OLURSA
BİZ DE GB OLURUZ ANAM!
Ewel zaman içinde, Orta Asya’nın uçsuz bucaksızlığında, huzur içinde yaşarmış Çinli’ler… Avladıkları,
topladıkları, yetiştirdikleriyle yetinir, geçinip giderlermış…
Sabahın birinde uyanmışlar, tavuklar yok… Etrafta
kanlı kemik, tavuk tüyü falan da yok.. Yani, kurtçakal
takımının marifeti değil olanlar…
Hemen meşaleleri hazır edip sotaya yatmışlar o gece…
Sabaha karşı, kuzeyden gelip kümes istikametine
yönelen hışırtıyı duyar duymaz da mesaleleri ateşlemişler…
Ne görsünler?
Bizim magandalar (magandanın Travoita dinlemişi
olan zontalar henüz yoktu) sürünerek kümese yaklaşıyorlar.
“Çalmaya gerek yok kardeşim…” demiş Çinli reis,
“Gelin öküz verelim, tavuk verelim, çift-çubuk verelim,
dört avrat verelim, barış için
lezzetsiz etlere uyduğunu akıl edemediğimiz için… Bir
tek merkezci-bonapartist devlet örgütlenmesi tuttu.
Fransızlar gibi, bizde de aşağıdan yukarıya köylülük, yukarıdan aşağıya höt-zötçülük hakim olduğu için…
‘k *A* ‘t’
Peki, icat-keşif-yaratıcılıK tarihine hiç mi katkımız
olmadı?
Oldu. Beş tane…
“Şarkta oturup batıyı bulmak” sevdasında olduğumuz için, müzikte Verdi’yi ararken Ferdi’yi bulduk. Az iş
değil…
Müziğe devam… Eserin bitiminden sonra sanatçıyı
aikışlayan batılıdan aşağı kalmamak için, şarkı boyunca
şak-şak tempo tutmaya başladık, sanatçıya yakın olup
onu morallendirmek için cacıklı, piyazlı, rakılı, viskili, çiğ
köfteli masalarımızı sahnenin dibine taşıdık.
Yemek pişirme konusundaki tembelliğimiz yüzünden, dünya mutfaklarına ilginç yemekler kazandırdık.
Otoritelerden okuyoruz: “At
de beraberce yaşayalım…”
“0lur!” demiş bizimki
sırtında uzun yol yapan, ye
mek pişirmeye de üşenen
ler… bütün topluluklarda olduğu
Dört gün sonra hepsi gibi, bizde de, tamel beslentoz… Beş gün sonra bu sefer me düzeni et-süte dayalıydı.
inekler yok.. At terkisinde çemenle pişmiş
Yine sota, yine meşale pastırmayı, taze kıyılmış koler, yine bizimkiler… yun, keçi, sığır etinden bol
“Pesl” demiş Çinli reis, baharatla öldürülmüş Tatar
“Bedava verdik yahu! Çalma- bifteğini, açıkta unutulan sü
nın ne manası var?”
Bizimkiler pişkin… “Çal
tün tesadüfen mayalanmasıyla yoğurdu bulduk…”
manın zevki de bir başka abi- Sonracıma, inek dışkıcim…” sından ilk çiçek aşısını geliş* * * tirdik. Burnumuzun hep orda
Hikayenin devamı var. olmasından kaynaklanan bir
Çinli’ler bakmış, bizim- tesadüf müydü, kestiremiyokilerin ıslah-iflah olacakları rum, ama, fermuar açıp kapa
yok. Çin Seddi’ni örmeye
başlamışlar… Onlar örmüş, bizimkiler etrafında dolanmış… Sonunda Alman ellerine varmışlar.
Sonuç?
Çin Seddi’nin devamı olarak Berlin Duvarı…
*k *k *k
Binlerce yıldır tarih yollarındayız, üretmeye, yaratmaya, icat etmeye pek yatkınlığımız olmadı. Cukkayı
tercih ettik.
Sonra da. cukka ettiğimizi kendimize benzettik.
Mesela, 600 yıllık gecikmeyle İngiliz’lerin Magna
Carta’sına özendik. Hani 1215 yılında, İngiliz asilleri,
“Vergi veririz, ama, vergi salarken bize de danışın!” de
yip kralın yetkilerini kısıtlamışlardı ya! Ona işte… “Vergi
de vermezük, padişahı da dinlemezükl” deyip Sened-i
İtifak’ı (1908) çıkardık
Yine mesela, rahmetli Mustafa Reşit Paşa’nın
“Fransız” çabalarıyla Osmanlı’ya Tanzimat Fermanı’nı,
onunla beraber can-mal güvenliğini, bonapartist bürokrasiyi, mayonezli levreği getirdik. Can-mal güvenliği daha gelecek, ğözlerimiz yollarda.. İskoç etekli mayonezli
l levrek mutlaklarımızda yer almadı. Sos aşçılığının ancak
TEMPOI6O
_ ma, düğme çözüp ilikleme
zor geldiği için, beli Iastikli şalvarı bilinçli olarak icat ettik.
En sonra da, cenabet gezmekten nefret ettiğimiz için, hamam kesesini bulduk
ik *k i’
Çarıklı filozof Sakallı Ce|al’ın dediği gibi, “Devamlı
şarka giden bir geminin güvertesinde bir bölüğümüz
garba koşuyor…”
Sahi, batıya gideceğiz de ne olacak?
Batıya giden Fatih öldürülüp yerine geçen Yavuz
yüz seksen derece tornistanla şarka gitmeseydi, “sakalını kesen ilk padişah” ll. Mahmut’a, “yemeğini iskemle
de oturarak yiyen ilk padişah” olarak mobilya devrimi
yapan Abdülaziz’e özenseydik, Merzif0nlu’nun lüyana’yı alışının 312’inci, Prut’un düşman işgalinden kurtuluşunun 284’inci yıldönümünü kutluyor olacaktık bugün…
Belki böylesi daha hayırlı oldu.
‘k ‘k i’
Sahi, gümrük birliğinde, Avrupa topluluğunda ne
işimiz var?
“Şahsen ve bizzat” halimizden memnunuz…
Q.
ıııııoıııııooııııııııınııııııııoııoıııoınıııııııoıoııııoıııooıııoııııııııııoıııııııoıııııııııooıııııoıoıoıoıııoııııoooııoııııııııııııııooıııııııoıııııııııııııııoıııoıııııııoııııııoooıoıııoııı
r ‘
SIFIRCI HIICANIN
9 ııor nısrreni
MURAT KARAYALÇIN
HİKMET ÇETİN
TANSU ÇİLLER
ALİ TOPUZ
EROL ÇEVİKÇE
DENİZ BAYKAL
BIRGEN KELEŞ
EŞREF ERDEM
ADNAN EKMEN
MEHMET AĞAR
NECDET MENZİR
ÜNAL ERKAN
BESİM ÜSTÜNEL
BEDRİ BAYKAM
NAZLI ERAY
EMRE KONGAR
TUĞRUL TÜRKEŞ
HAMIT HOMRİŞ
SÜLEYMAN SAZAK
HALİL ŞIVGIN
İMREN AYKUT
MEHMET EYMÜR
ATİLLA AYTEK
ZEKİ YAVUZTÜRK
TUNCA TOSKAY
ALTEMUR KILIÇ
ASIM ÖMER LİVANELOĞLU
ERCÜMENT KONUKMAN
İSMAİL ÖZDAĞLAR
KENAN EVREN
DOĞAN GÜREŞ
(Doğdu/dan seçim bülgesine ne hayır/arı dokundu kı’, umum
Türkiye ‘ye dokunsun?” dedirltikleri için) …………………………… ..U
OLD_U_SAYIN… ç
çok DA ıvı OLDU SAYIN
REFAH PARTİSİ
Refah Partisi’nin yüce
meclise epey milletvekili
sokacağı anlaşıldı. Aynı
partinin (RP) bir bölük
nıilletvekilinin “tesettürlü
hanım” olacağı da anlaşılıyor.
Başörtülü hanımların
meclise girip giremeyeceği
yeni başkana sonıldu. Ismet Sezgin cevap verdi:
“TBMM iç tüzüğü ve ilgili
‘kıyafet’ maddesi açıktır…”
Maddeyi okuduk.
MADDE 57 – Genel
Kurul salonunda yer alan
milletvekilleri Cumhuriyet Senatosu üyeleri, bakanlar, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Teşkilatı
memurları ve diğer kamu
personeli ceket giymek Ve
kıravat takmak zorundadırlar. Bayanlar tayyör giyerler.
Altta tayyör, üstte siyah peçe…
Hukuk yorumu yaparsanız, niye olmasın?
Gerçi oy vermem
mümkün değil, ama,
RP`ye olağanüstü saygım
var.
Bilinçli, örgütlü, hukukçu, hukuklu, uyanık
partilere her zaman saygı
duymuşumdur.
En azından, Türkiyenin gündenıiyle devamlı oynuyorlar.
Daha da oynayacaklar.
HAFTANIN HİKMETİ
Faruk Güçlühün “Orta
Anadolu ‘da Batıl İnançlar” kitabından söz etmiş,
hatta bir “soru demeti”
sunmuşmm geçen hafta.
Doğrusu, beni kesmedi.
Kesmedi, çünkü, gülmeye
devam ettim.
‘Politik çağnş1m1ar”da
devam etti.
İsterseniz, sorular da devam etsin…
Toplumların “büyük lider” hamileliği zaman alır, yorucudur, zordur.
Kadınların hamileliği de öyle…
Hamilelik döneminin kolay geçmesi için
ne yapılır?
a. lîîienciye sabun verilir
b. Kadının örgüleri çözülür
e. Kilitler açılır
d. Hepsi
Bazı liderler doğar, bazı liderler düşer. “Düşük doğum” olmaması
için ne pisliğine oturmak gerekir?
d. Güvercin
Gebelik sırasında cinsel birleşme
olursa, doğacak çocuk, birleşilene
benzermiş… Ama, gebelik sırasında kadının bakması da tehlikelidir. Ayıya bakanın çocuğu ne olur?
a. Kıllı
b. Mustafa Taşar
İ c. Maganda
d. Zonta
Sözüm meclisten dışarı, hamiley
ken eşek anırtısı duyan kadının çocuğunun neyi uzar?
a. Kulakları
i) b. Burnu
c. Kuyruğu
d. Pipisi
*tr *K1 i;
CEVAPLAR
“Karşılarında ciddî muhalefet bulamayan hükümetler kısa ömürlü olur…”
, 4
BATIL İNANÇLARIMIZ
BATIL ARAYIŞLABIMIZ
W.”
(Benjamin Disraeli, 1871)
Doğum sancıları başladığında, ko
lay doğum için kadına ne yapılır?
a. Kocanın ayakkabısından su
içirilir .
b. Bacaklarından ipe asılır
e. Kollarından tutulp sarsılır
d. Hepsi
Anadolu inanışına göre, hastalıklı
çocuğun ömrünü uzatmak için,
adını değiştirmek yeter. En popüler isimler hangisi?
a. Durmuş
b. Baki
e. Duran
d. Durdu
e. Dursun
f. Durkadın
g. Hepsi
Tansu Çiller belki bilmez, ama,
Anadolu inançlarına göre, ön ayaklarıyla yeri kazıyan ve kişneyen at, ölüm
habercisidir. Hangi yöremizde?
a. Isparta h. Kayseri
c. Kadıköy d. Arnavutköy
Uğursuzluğu caydırmanın da yolla
rı vardır. Ölü çıkan bir mahallede
su ve yemek dolu kaplar boşaltılır. Peki,
ölü yıkayıcının kazanı ne yapılır?
a. Ters çevrilir
b. içine oy atılır
c. içine hade koyulur
d. Kazandibi yapılır
dumanvolan yerde… ~
PARANOYAK OLMAM,
_ rELısrquuMuN
DINLENMEDIGI ANLAMINA
GELMEZ
Başkalarının telefonlarını dinleme
imkân, yetki, mazhariyet ve teknolojisine sahip olanlar,
birer ikişer, gönüllerindeki siyasal
partilerden aday olmaya başladılar.
Genelkurmay
başkanı eskilerinden Necdet Uruğ
da adaylığını koydu.
Rahmetli Uğur
Mumcu anlattıydı.
Aziz Nesin pasaport almakistiyor, alarmyormuş… Uruğ’u aramış
Uğur… Durumu anlatıp
“ricacısı” olmuş…
“Seni mi kıracağım?”
demiş Uruğ, “Ama, küçük
bir ricam var. Bizim cuntadan bahsederken, lütfen, ‘Sap yiyor saman sıçı
(Hattalık Anagram Analizinizl
KURTAR BİZİ ANA
KARAR ZABITIN
ÇİLLER-THATCHER
THE ILI. CHARACTER
(Marazî 77p) ( “A ” Joker)
ÖZER ÇİLLER ÖzEı. ELÇİ
VALİ J-lAYRİ KOZAKÇIOĞLU
(“l$”Jaker)
NECATİ ETİNISAYA ,
YAMANA _ TETIKÇI ECIR
(“MIH” Joker)
NEÇDET MENZİR
TEMIZ CENDERE
(“E” Joker)
( “HER ” Joker)
KURTHAN Fİ EK ,
ANGUT, EŞE HERIF
(“EGE”J0ker)
ein isim BİR İŞLEM
vALLAHı, çoK YAZIK OLUR
ÜNAL ERKAN KAN-ÜL REVAN
YALIM EREZ HER YERE LÂZIM
yorlar’ tâbirini 0 kadar
sık tekrarlama…”
Tâbir Cüneyt Arcayürek’indi. __
Uğur’un Uruğ’u aramasından tastamam ’47
dakika önce, Cüneyt ağabeyin büro telefonuyla
Uğur’un ev telefonu arasında geçmişti.
-ırat-Dicle hattının doğusun-da, il olmayı bekleyen bir
nahiyemizde, Zozan manava gitti.
Sakıp Sabancı’nın doğuya, güneydoğuya açılmasının, beraberinde, enflasyonu da getireceğinden habersizdi. Kesekâğıdına bir
kilo domates koydurttu, borcunu
sordu.
Kurdara’nın yeni burjuvasından
manav Reşo, “50 bin T.C. lirasidirl” dedi.
Fiyatların 24 saat içinde yüzde
220 arttığını duyan Zozan bağırdı: “AI o tomatlarini, hötüne sokiysen…”
Piyasa ekonomisine kısa sürede
intibak eden Reşo pişkindi.
“Yapamam hacim… 100 binlik
hıyarlar sıra bekliiyyyy…”
lélTEffO