Vahşi batı, dağ başı…

valısî Iıatı,

AHA önce de yazmıştım. Vahit
DErdemW tanımam. Savunma Sa
nayii namlı devlet kuruluşunun
müsteşarı olduğunu gazetelerden bilirim, resmini de yine orada burada
görrnüşümdür.
Kaşla göz arasında görevinden

Kurfhcın FISEK

dağ nası…

Herkes işin gırgırında… Birkaç yüz
bin nefere dağıtılan asker cigarasıyla
karavana zannediliyor (veya öyle sunuluyor) ordu bütçesi…

Değil…

**û

alındı Erdem… .. ., Dedim, Vahit
Gerekçe? l ım, DAHA Erdem’i tanıYOk-ı- ğgêlß/Ãğ &lk mam… Ama, “asvoıu oıMALk ‘

B o ş a n m a
mahkemelerindeki tek geçerli gerekçe belki var.
İmtizaçsızlık…

ken` yatırım” olarak, bugüne kadar, 150 trilyonluk çek imzala
mış…
Mizaç, karakter Yine diyorum,
UYUŞm-?Zllğh onun imza attığı
ı . . dönemde, “Lock
“Savunma Sanayii Müsteşarlığı” demeyin… Tamam, elini ayağı

heed Skandah”
yaşanmadı, hava
kuvvetleri komutanına “Dünyanın
En Zengin Askeri”

nı sallasan müsteşarlığa, müsteşara çarpıyor, ama, bunun durumu farklı… Sivillerle askerler
arasında bir köprü orası… Sivil lerin denetiminden bağımsız, istediği harcamayı yapıyor, kimseye hesap vermiyor, askeriyeyı’ donatıyor.

Askeriyenin maaşları ne kadar az
olursa olsun, savunmaya çok para gidiyor Türkiye’de… Güneydoğudaki
operasyonların ederi günde 8-10 milyar… Ya “asker korkusu”, ya “sivil denetim mekanizmalarının noksanlığı”,
kimse çıkıp “Bu paralar nereye gitti?”
diye sormuyor, soramıyor, sormaya
cesaret edemiyor.

denilmedi. İşler
yürüdü, sızıltı, vızıltı, dedikodu, medikodu çıkmadı.

Vahit Erdem görevinden alındı.
Alındığını da evindeki televizyondan
öğrendi.

Ayıptır.

***k

Rahmetli, Red Kit’i çok severdi.
Mesut Yılmaz’ın “Acemi Bacı” tâbir
ettiği Tansu Çiller’de benzeri bi? formasyon olduğu anlaşılıyor.

Yani, “Vahşi Batı” kültürü…

Oktay Ekşi’nin dünkü Türkçeye
tercümesiyle, “dağ başı…”

\

İN LİRA…

Serılaroğlwna özel çağrı…

NSU Çiller Diyarbakır’daydı, ill ginç bir şey söyledi: “Su probleminizi hemen hâlledeceğiz…”

Fazla gürültü etmemek için plastik
bidonlara vuran bölge kadınlarına
söyledi bunu… _ .

Diyarbakır’da çok cidd” bir “su sorunu” var. Artıkların aktığı, lağımla karışık nehir sularını içiyor, onlarla bulaşık (ve kendilerini) yıkıyor insanlar…
Susamış çocuk ağzını musluk çeşmesine dayıyor, sıtma, tifo, dizanteri,
kanlı ishal, Allah ne verdiyse buluyor.

İşin tuhafı, Sağlık Bakanlığı susuyor. “Susamak” değil, “susmak” anlamında…

Sağlık yeni bakanı Rıfat Serdaroğ
‘ Iu’dan özel bir ricam var. Mukayeseli

bebek ölüm istatistiklerini incelesin…
Temiz su içmek, ölmemek için insanların niye batıya göç ettiklerini anlarsa,
belki de anama, bacıma anlatır…

Burası Türkiye

O Batman Çağdaşün haberine göre,
Sason’da yol kesildi, 5 kişi öldürüldü, 6
kişi kaçırıldı.

O İşçi azaltmasına giden Tüpraş’ta
(Batman), kimin ekmek yemeye devam
edeceğine, kimin kovulacağınafnoter
huzurunda yapılan kurayla karar verildi.

O Songül Çabuk hanım, Siirt nüfus
dairesinden aldığı nüfus cüzdanını, sigorta kartını, tasarruf kartını, aynı gün,
üç ayrı yerde kaybetti. ç

O Türkiye’deki profesyonel futbol
kulüpleri arasında, futbol federasyonuna
borcu olmayan tek takımın, 3’üncü ligin
1’inci grubunda oynayan Batman Petrolspor olduğu, maliye bakanlığı müfettişlikleri ve defterdarlıkları tarafından tespit edildi.

Seviyorum seni Türkiye!

ELEKTRİKLİ ‘
sııııııııııı:

TANSU ÇİLLER

EVLET yönetmek, rahmetli lsDtanbul Bankası’nı yönetip batırmaya benzemez… Gölbaşı’ndaki tesisleri memurlara kapatıp
karargâh yapmaya, karargâh subaylığını eşe, dosta vermeye benzemez… Mezuniyet balosunda dans
edilenleri üst bürokrat yapmaya hiç
benzemez… “Ben yaptım oldu!”
demeye hiç mi hiç benzemez…
Türkiye ekonomisine belli bir istikrar, belli bir denge getirmeye hasbelkader çalışan üç bürokrat gitti, gidiyor. llhan Kesici, Vahit Erdem,
Rüşdü Saracoğlu… Gitsinler, problem değil… Gelecekler önemli…
Devleti biliyorlar mı? Usûl-erkân biliyorlar mı? Memleketi biliyorlar mı.?
Her iktidar tanıdığıyla, sevdiğiyle çalışmak ister. Yerden göğe kadar
haklısın… Ama, Amerika’nın “vahşi
batı” günlerinde, ”spoils system”
(yağma sistemi) vardı. Devlet başkanı değiştiğinde, devlet memurlarının yüzde 40’ı değişirdi, onların üçte biri de posta müvezzileriydi.
“Bürokrasinim devletin devamlılığı”
ilkesini en son Amerika keşfetti, fay

dasını gördü. “Vizyon sahibi” Clin
ton yeni bir soluk, yeni bir nefes getirmeye çalışıyor. Yüzüne gözüne
bulaştırdı. “Yenilik” eski birikimlerin üstüne bina edilir. Eskiyi inkâr
ederek, yok sayarak, çingene evine
musandra monte ederek değil…

“Sabrın ,
öz kardeşi *
umuttur…”

(Henry r
Wadsworth Longfellow, 1865)