Tutumlu milletizdir vesselam! (1)

Nl yıl bütçesi mecliste görüşüYlEürken hükümet kararlıydı. Babanın söz ettiği beş delikten en az
bir tanesi, meselâ, “bütçe deliği” kapatılacaktı.
Maliye bürokrasisine talimat gönderildi, “tasarruf genelgesi hazırlayın”
denildi. Onlar da

hazırladılar. am& “mum
Ankara büro- .. . ,
muzdan Turan DA son” MN”

BOŞu BOWNA

Yılmaz ele geçir- Mnçpßç…

diği genelgeyi istihbarat toplantısında özetlerken,
başta kendisi, herkes kıskıs gülüyordu.

0 Kararname
ve benzeri yazılar
ile dış ülkelerle
yapılan yazışmalar dışında, hiç bir surette kuşe kağıt kullanılmayacak,
yazışmalarda kullanılan zarfların birkaç defa kullanılması cihetine gidilecektir.

9 Mevcut ışıkların tamamı açık
tutulmayacak, gereksiz olanlar söndürelecektir. Odalarda ve servislerde sıcaklığın aşırı düzeylere çıkması kesinlikle önlenecek, çalışma temposunu
aksatmayacak düzeyde tutulması sağlanacaktır.

G) Mahkeme kararıyla tahliye nedeni dışında, yeni bina satın alınmayacak veya kiralanmayacak, bina ihtiyacı doğduğunda şehrin ana caddeleri, işyeri mahalleri ve yüksek rantlı
semtler dışındaki yerlerde mekân ara

Kurthan F SEK

tutumlu milletizılir vesselâm! (1)

nacaktır.

9 Telefonlar mesâ” bitiminde kilitlenecek, faturalar dökümlü gelecek,
özel görüşme bedelleri ilgililerden hemen tahsil edilecektir.

ß Tebrik ve telgraflarda devletin
pulları kullanılmayacak, araç telefonları şifrelendirilmek suretiyle başkalarınca kullanılmaları önlenecektir.

G Bakanların
uçak kiralayarak
yurt içi ve yurt dışına seyahat etmeleri, çok özel
ve acil hallerle sınırlı tutulacaktır.

Ö Taşıt alımlarında başbakanlıktan izin alınacak, yabancı marka arabalar elden
çıkartılarak yerli
malı taşıtlara binilecek, kamuya ait taşıtlar özel işlerde kullanılmayacak,
“servis aracı” sistemine gidilecektir.

G) Sağlık harcamalarındaki aşırı
şişkinliklerin önlenmesi için gereken
yapılacaktır.

9 Bu genelgenin uygulanmasını
ilgili bakanlar özel olarak takip edeceklerdir.

iririk

Genelgeyi özetlemekle yetindi Turan Yılmaz arkadaşımız…

Sonra ekledi: “Iki aya kalmaz, kevgire çevirirler…”

Yarını bekleyin… Bakalım, ne olmuş?

ALTI 0KV 7lN

BENİM ßABAıîiiluMıiÂiALı.:

MALI/dll?

Kahvecitlen telefon
kordonu teorileri

DNAN Kahveci mühendisti. Üç
Ayıl mühendislik tahsili yaptığım
`çin, kovulmama rağmen, beni
“yan mühendis” sayardı. Yani, mesleğinin orasına, burasına bulaşmış biri…

İlk tanıştığımız günü hatırlıyorum…
Telefonun kordonu birbirine dolaşmıştı. Bütün telefonların kordonları
dolaşır, benimkisi daha fazla dolaşır.
Bir yandan kordonu çözmeye çalışıyor, beri yandan homurdanıyordum.

Kapıdan girdi Kahveci… ”Telefonu
sol elinle kaldır, kulağına götür!” dedi. Şaşırdım, niyesini sordum.

İzah etti: “Kordonlu telefonların
kordonları devamlı dolanır. Sağ elini
kullanan insan sağ eliyle kaldınr ahizeyi… Sonra, 45-50 saniye içinde, sol
eline aktarıp sol kulağına götürür.
Belki tek kulakla dinlemekten sıkıldığı, belki sağ eliyle telefonun öbür
ucundan söylenenlerin notunu almak
istediği için… Her el değiştirişte bir
tur atıyor kordon… Kordonların devamlı giriftliği ondan… imalatçı şirketin kabahati yok…”

Adnan’ın da kırkı çıktı.

“İnsan haklarına tecavüz
edilirken, mazeret olarak
‘ihtiyaç ve mecburiyet’
gösterilir. Despotların
bahanesi, kölelerin
teselîsidir bu…”
O/Villiam Pitt, 1774)

YAHYA DEMİREL

N olmayacak, en
Enetâmeli ve sıkıntı
lı zamanlarda, en
beklenmedik yerlerden
çıkmak gibi bir huyun
var. Herkes seni Güniz Sokak’ta, amcanın evinden beş apartman aşağıda
ararken, önce Orta Asya cumhuriyetlerinde olduğun söylendi, arkasından

üzara hayrı yok,
Yeltsin’e yatasın!

USYA Federasyonu’nun Ankara’daki
R ikinci kâtibi Ahmet Muhammedcan
Zigansin, bundan bir süre ewel,
cumhurbeyin emrindeki Devlet Denetleme
Kurulu’nun başkanı Ahmet Selgık’u ziyaret
etmişti. Ankara büromuzdan Turan Yılmaz,
ne konuştuklarının peşindeydi. Öğrendi. ı
Seçilmiş organların denetleme kurullarına by-pass yapmak için Kenan Evren’in icat
ettiği, cumhurbeyliğe bağlı DDK’nın bir
benzerinin, Rusya’da kurulup kurulamayacağını, kurulursa nasıl kurulacağını merak
etmiş Yeltsin… Zeval olmayacak elçisini
göndermiş… Ne yapılması gerektiğini öğrenmiş… “Doğrudan cumhurbaşkanlığına
bağlı bir denetleme kurulu, Dem0kles’in

yürütme-yasamanın üstünde sallanan kılıcı- ‘

dır. Gerçi uzun boylu iş yapmaz, ama, bulunmasında mahzur yoktur…”

Bence de mahzur yok…

Ama, devleti denetleyen _(ve tek kişiye
sorumlu) bir kurulun hayrını Özal görmedi
Yeltsin’in de suyu kaynar gibi…

Tek kisive
Iıir kanun

EVİR değişti. Bizim zamanımızda,
a”kanun” denilen şey, vatandaşların

devlete sorumluluklarını tarif eder,
devletin vatandaşlarını nasıl koruyacağını
anlatırdı.

Altmış beş yaşını “devlet hizmetindeyken” dolduranlar emekli oluyor. Kural bu…
Ama, başbakanlık müsteşarı Necdet Seçkinöz için “şahsa mahsus” (kişiye özel) kanun çıkartıld_ı_. İhsan Doğramacı için beteri
yapılmıştı. “Olünceye kadar (gecinden versin) oradasın hocabeyim!” denmişti..

Şimdi de, Aksaray valisi Ferit Unal için
aynı şey yapılıyor.

“Şahsa mahsus” kanun…

”Yimıi iki yaşında üniversiteyi bitirdim,
devlet hizmetine girdim…” diye başlayan
bir sürü mektup var önümde… Devam ediyor: “Otuz yıllık memursunuz, emekli olun
artık diyorlar. Olmayınca re’sen emekliye
sevkediyorlar. Yaşım 52… Oohhhhaaa! Kimin malı, kanunu kime?”

Sahi, ne oluyor?

lki ayak beş yüz güne sığmadı galiba…

“KKTC Vatandaşı” çık __ tın… KKTC pasaportuyla,

gümrük polislerinin, pasaport polislerinin sinek
uçurmadıkları havalimanlarımızı yolgeçen hanına
çevirmişsin… Yatacağın topu topu 9
ay… Gel, yat… Sıkıntı çekmezsin…
Başkalarına sıkıntı, ızdırap da çektirmezsin…