Türkiye’nin 70 yılı

ııiıı GÜNÜ iııîııııasi
Kuıırı-ıııN rışıx l ı

14 Nisan 1994
PERŞEMBE _ ,

1924’te kaldırıldı. Nasıl kaldırıldı?
Hürriyet dergiler grubunun gözdelerinden TEMPO’nun verdiği “Türki
HİLÂFET yetmiş yıl önce, 3 Mart

‘Türkiye’nin 70 ııııı”

vekâletin kaldırılmasıyla ordunun politika ile ilişkisi kesildi. _

‘3 MART – Diyanet Işleri Başkanlığı
kuruldu.

ye’nin 70 Yılı” kitabından î _ içrzııçç] ;MART – lsâanbul
okuyoruz. v ” I’ f.? ” î”.”‘ r Mü “Üğü yayınla ığı bir

3MART- Urfa Mil/et- v* lll bildiri İle; bundan böyle
vekili “Şeyh” Ünvanlı Saf- _ Cuma “âmâllâflndâ

fet. Efendi ile 50 arkadaşı- ‘nın “Hilâfetin kaldınlma- ;
sına ve Osmanlı Hanedanı mensuplarının Türkiye _
Cumhuriyeti sınırları dışı- î
na çıkarılmasına” dair °
.verdikleri önerge görüşülüp kabul edildi.

Bu karar aynı gün lstanbul Valisi Haydar ve
Polis Müdürü Sadettin
Bey tarafından Halife’ye bildirildi. 3/4
Mart gecesi de Emniyet Genel Müdürü
Muhittin Ustündağ Bey tarafından uygulandı. (Kanun No. 431).

3 MART – Tevhid’i Tedrisat Kanunu:
(No. 430) kabul edildi. Böylelikle bütün
okullar Mili’ Eğitim Bakanlığı’na bağlanıyor, Şer’iye ve Evkaf Vekalet/eri (Diyanet
ve Vakıflar) de kalkmış olduğundan bu
okullar da aynı_ Bakanlığa bağlanıyordu.
Bu kanunda, İstanbul Darülfünunu’na
bağ/ı bir “llâhiyat Fakültesi” açılacağı da
kayıtlanıyordu.

3 MART- Şer’iye ve Erkân-ı Harbiye-i
Umumiye vekâletlerinin kaldırılmasına
dair kanun (No. 429) ‘un kabulü ile bu iki

:uno ııunııı

K/«iıiiğumı MIILINİÃSYİ

‘okunan hutbede, Halife ‘nin adı yerine millet Ve
Cumhuriyet’ten söz edil- `
mesi ve millet/e Cumhuriyet’in saadet ve tealisi
için dua edilmesi ilgililere bildirildi. ‘ ‘
i’ û ‘k

Aradan 70 yıl geçti.

Geçen pazar günü
Ankara’da, lstan_bul’da
yürüyüşler yapıldı.

Düvel-i Muazzama’nın (Amerika,
Rusya, Birleşmiş Milletler) binaları taşlandı. Camları indirildi, personeli sindi.

Mitinglere, gözü dönmüş kalabalıklara alışkınımdır. ‘

O mitingde polis basiretli davrandı.
Maaş zammı isteyen memurları eşek sudan gelene kadar döven polisler ölçülüydü bu sefer… Olayları çok büyümeden
kapattılar, bastırdılar.

Tek bir şey ürküıtü beni… BM’nin
bahçesine girip çiçekleri yolan, savuran
siyah çarşaflı bir kız…

Sevgi buysa, bugün TEMPO’yu alın…

ı Cumhuriyet tarihinin ikinci dönemi var.

ı

ÇİLLER ABUDE…
w ı ,ı
I-iAYRET VALLA!.. _

Bu LILKEDE ve DOLAR ım g:
= I ıllllılıııiııih
‘ Kaz YoK-ı ‘ ~

Yavuz Sultanîlan
Tansu Hatun’a…

ADlŞAH Yavuz Sultan Selim’in iki
Phatası oldu. Kulağına küpe taktı,
Şam’a döndü. Yani, coğrafyasını şaşırdı. ,
Ama, çok doğru bir şey yaptı. “Kulağına küpe” takmaktan başka bir yük bin
, dirmedi devlete…

Istanbul şehremini (belediye başkanı)
Recep Tayyip Erdoğan ilginç bir lâf etmiş… Yavuz Sultan Se|im’den mülhem…

“Vezir ve emirlerin süslü elbiseler
giymeleri, padişahlarına saygıdan gelir.
Ne smokin giyerim, ne papyon takarım… Kimseye sa borcum yok, lcülfete
girmem, kimseyi de külfete sokmam…
Ayrıca, padişahlığı, hilafeti kaldırırken
de, bana akıl soran olmadı…”

Bir itirazım yok… Doğru lâf…

Tasarruf tedbirlerinin yürürlüğe girdiği
bir günde, toplam 120 bin polisin yeni
giysilerinin parasının “kaç para” ettiğini,
kimin ödediğini sorabilir miyim?

` MEHMET AĞAR

POLIS örgütünün kuruluş gününde herkes tiril tirildi, yeni_ üniformalarını giymişlerdi. .

O yeni üniformalarının içinde, ` `

Türkiye’nin en kanlı gösterisi olabilecek bir provokasyonu yatıştırdılar,
bastırdılar.

Tebdil-i üniformada ferahlık var
herhalde…

Terzime sordum, o yeni üniformaların ederi (el öpene) 2 milyon…
Polis sayısı 120 bin… Yazlıkları da
var, çarp ikiyle, eder yanm trilyon…

Yazık değil mi?

Ayrıca, polisler de kıyafetlerini
beğenmemişler… Herkes beyzbolcu zannediyor.

“İnsan
korkaktır.

O türün
resmigeçitinde

bayraktar olmakla övünüyorum…”

(Mark Twain, 1 896)