Türkiye tarihinde 29 Ekim’in önemi sosyal demokratlara yansıyor mu?
Liderler partilerinin xitrinidir.
Arkalarında örgüt yoksa, kendileri de doğru-dürüstyokrur. İdare edip giderler.
Gazeteci ağabeyinıiz Tıırlıan
Dilligil ‘in kitabı çıktı. “Erbakancılık ve Erbakan Ben şahsen bir
solukta okudum, yaklaşan ara seçimler (4 Aralık) münasebetiyle
birkaç soru çıkardım.
, Sorular hoşunuza giderse,
mutlaka okuyun kitabı…
“Refah Olgusu”konusundaki
en tarafsız insanlardan biri olarak, ben, şahsen, ikinci defa
okumaya başladım.
“İstanbul’da hâlâ yeşil sa
mu?” Bu ilginç gözlemi kime
borçluyuz?
a. Doğan Güreş
b. Kenan Evren
c. İmparator ‘Ilıeodisius
d. Fatih Sultan Mehmet
1968 yılında İstanbul’dan
milletvekili olınak istediydi Erbakan… Demirel veto etti. O da gitti, bağımsız seçildi.
Nereden?
‘ a. Abu Dabı’
rıkla gezenler var. Nasıl .
gezerler? Kıyafet Kanunu yok
VE
l
TURHAN DİLLİGİL
b. Konya
c. Izmir
d. Tahran
Erbakan’ın kurduğu ilk
resmî parti, Millî Nizam
Partisi’dir. Ama, daha önce,
Adalet Partisi’nin vetosunu
protesto etmek, bağımsız milletvekilliğini kutlamak için,
31 Ekim 1969’da, parti kuracağını açıklamıştı. Kurulsaydı, partinin adı ne olacaktı?
a. Sıbyan-ı Sıddık Partisi
b. Şeriat Fırkası
c. Muasır Inkılap Partisi
ğ EBBAKAWIN TABİHİNİ YAZSAM YENİDEN…
d. Anadolu Partisi
Refahlılar sağ ellerinin
başparmaklarını havaya
kaldırıyorlar. Hareketin ilk
günlerindeki işaret biraz farklı, epeyce müstehcendi. Ne yapılıyordu?
a. Sıkılmış sol yumruk,
kalkık vaziyette işaret parma
b. Sıkılı sol yumruğım 0rtasında başparmak
c. Sıkılmış sağ yumruğun
ortasında serçe parmağı
d. Sıkılmış sol yumruk,
kalkık orta parmak
Erbakan’ın kızı 1994 yılı
haziranında dünya evine
girdi, Vakko imâlâtı, 40 metre
ipekten dikili bir gelinlik vardı üstünde… Gelin duvağı 15
metreydi, adı neydi?
olduğunu anlatmak için, “ODTU mezunu” olduğu söylendi.
Oysa, 9 dersten çaktığı için
oradan atıldı. Kaç yıl okudu?
a. 2
b. 4
c. 6
d. 8
“Kanlı ve gelebiliriz, kan
sız da!” dedi Erbakan…
Yer yerinden oynadı. Oysa,
benzeri lâfları yeni etmiyor.
“Kılıçlarımızı bileyeceğiz!” Ne
zaman dediydi?
a. 1960
b. 1968
c. 1978
d. 13 Eylül 1980
Erbakan her mitingde 3
bin Kur’an kursu açtığıyla
övünür. O kursların açılışında
yemin edilir. Ne denir?
Milli/I’ll&
‘ıliırirızzımşıroıı/M”
pır/r…
şu ÖTI__NAZİ MESEI._EŞİNİ
KIM sunum: GETIRIYORSA!…
‘I`i`ırkiye’ııin gündemine “merhamet ölümü”
yine geldi. Tavrımı koydum, tepkiler geldi.
“Hayatta en sevdiğin insan kimse, inşallah
gözlerinin önünde kıvranarak ölür. Utanmaz
köpek! Bırakın hastanın yakasını, çekmesin,
çektirmesin…”
Açgözlü insanlar olduk. Bir tek böbrek için
150 milyonluk arsa vermeye hazır olan bir hastamn haberi gazetelerde çıktı. Bazı insanlarıımz var, o para için önce pazarlığa otururlar,
artırmaya çalışırlar. Sonra da, ailenin bir üyesini palaspandıras hastaneye taşır, doktora el
altından üç-beş para verir, organları sattırırlar.
Açgözlü insanlar olduk. Elisıkı babalarıbir
an önce ölsün, mirasma konulsun isterler. “Çişe tekleyerek çıkıyor” bahanesiyle götür hastaneye, ver doktora parayı, “açkapaaıtema”, koy
“prostat kanseri” teşhisini, öldür, Alan
memnun, veren memnun, ölen öldüğüyle kalır.
‘liirkiye (kur. 29.10.1923), yetmiş bir yılda,
önemli bir atılım yaptı, “açgözlü” oldu.
Dünyanın en basit doğum kontrol tekniği
olan “prezervatif ‘i “kaput” diye türkçeleştirdik. Diyafram, hap, azil gibi yöntemleri algılayamadık. En tartışmalı yöntemi bulduk. “Kürtaj”…
Kürtajm türkçesi, kazı-kazandır.
Kadın hastalıkları ve doğum uzmaııı dostlarım, kendilerine “kazıkazancı” dediğim için
kızıyorlar.
süelmiş… Herkes inandı. Gerçekten “öyle”
Askerlik 18 aya çıkartıldı.
Ben 24 ay yaptığım için vicdânen raha± ı v:
Meczûbun biri, 10 Kasım’da, Anıt Kabir’de,
. Süleyman Demirel’e yaklaşıp bağınnış… “Putlara tapmayın, Allah’a
Ona da “deli raporu” verecek bir doktor elbet bulunur.
ı ar ı
Ötanazi, homoseksüellik,
delilik…
Türkiye’nin sağlık gündemi buysa, değiştirenin de,
bu hâle getirenin de.
_ M _kk a. ‘Türkiye dinsizdir.
g_ Midi; b. Mustafa Kemal dinsizdir
c_ Dim-mâ vc. Şeriat devleti için çalışacagım
d’ Zeynep d. Hepsi
Erbakan çok ciddî bir
versite hocasıdır, makine CEVÂPLÃR
..h d. .d. ,km 1 11.1. . m
s› ıs ı› u n› «o ‘p ıs
Kızmm “babasma lâyik evlât” ‘9 (17 ‘P (C ‘q (Z l” ll
_____ _ _ _ _ _ _ ___1
Ben de onlara kızıyorum. l
Boşalmadan çıkabilirsen parasız, 12 adet I
prezervatif paketi alırsan 150.000 lira, yani, I
prezervatif başına 10-15.000 lira… Kürtajın l
ederiyse 10-12 milyon lira… E
Birileri bizimle alay ediyor. ı
Ya keriz yerine koyup alay ediyor, ya yolu- ı
nu buluyor. ı
t i’ ‘k ı
Medyum Memuş askerliği yırttı. Homosek- ı
l
l
l
l
l
Millî Güvenlik Konseyi genel
Sekreterliği, 29 Ekim 1980 günü,
hayatımn belki en önemli bildirisini yayınladı. Yorumu sonraya kalsın, tekrarlıyorum.
‘Milli Güvenlik Konseyi Genel
Sekreterliğinden bildirilmiştir: 28
Ekim 1980 tarihinde MGK Genel
Sekreteri Orgeneral Haydar Saltık’ın _yabanci basın mensuplanyla
yaptığı toplantıda, bazı sorulara
verdiği cevaplar, basının bir kısmında Bay Demirel ve Bay Ecevit’in yasaklamalar kalktığında siyasî hayata yeniden parti lideri
olarak dönebilecekleri izlenimini
vermeye yol açacak manşet ve ibarelerin yer almasına sebep olmuştur.
Bu toplantıda siyasi faaliyetler
serbest bırakıldığında Bay Demirel
ve Bay Ecevit’in diğer Vatandaşlar
gibi siyasi faaliyetlerini sürdürebilecekleri açıklanmış, ancak herhangi bir partinin lideri olacaklarına dair bir beyanda bulunulmanııştır.
12 Eylül Harekatı ‘nı gerektiren olaylar arasında, siyasal partilerin demokratik kurallara uygun
olarak işlemesine imkân verecek
yolların tıkanmış olması önemli
sebeplerden birini teşkil eder.
Seçim ümitleıini parti liderle:inin takdir ve kararına bağlı gören, milletvekillerinin, yüce ulusun kendilerine verdiği emaneti
şahsî iradeleriyle kullanma yarak
Senato ve Meclis’in sorumsuz bir
atalet içine düşürülmesi kamuoyunun gözleri önünde cereyan etmiştir.
Partiler Kanunu yeniden düzenlenirken, liderler sultasına yol
açmayacak şekilde demokratik
venceleıin getirilmesi görüşünden
hareketle, siyasi liderlerinin belirli
sürelerden daha fazla hizmet etmelerini önleyecek esaslar düşünülmektedir.”
Ertesi gün, Bülent Ecevit,
CHP genel başkanlığından istifa
etti. 0 günlerin şartlarında “fazla”
sayılabilecek şeyler söyledi,
TÜRKİYE TARİHİNDE 29 EKİM’İN ÖNEMİ
e sosvnı. DEMOKRATLARA vnııısıvon Mll?
ne gitti, mahkemeye gitti,
hapse gitti, partisinin güme
gittiğini gördü.
î î T’
Aradan 14 yıl geçmiş bulunuyor.
Cumhuriyet yetmiş birinci, Necmettin Erbakan
altmış sekizinci, iki gün gecikmeyle Süleyman Demirel
yetmişinci, “üslûp bozukluğu” on dördüncü yaşgününü
idrak etnıiş durumda…
“Bay Ecevit”…
“Bay Deınirel”…
Kendisine “devletin yedinci başı” demeyi alışkanlık
hâline getirdiğim için kızan,
“Yedinci Cumhurbaşkanı”
diye her şeye imzasını atan,
“suluboya” zannettiğim resimlerinin “yağlıboya” olduğunu ısrarla
vurgulayan birine ithafımdır.
Saygısızların “saygı görme”
lıakkı yoktur, olamaz…
,_ ı- * ı
Uslûp fııkarası, terbiye yoksunu bir “askerî tebligat” var yukarıda… Aynen aktardım.
Ona itirazim uzun boylu yok…
Naınlunun ters tarafında, eli tetikte olan herkes haklıdır.
Tabancamn, tankın, topun
tüne atlayıp “halkı ihtilâle teşvik
etmek” herkesin harcı değildir.
Ama, kendi özel konumum
zünden öfkelendiğim Bülent Ecevit
F “””””””””””””””” “1
ğ OLMADI SAYIN… g
I I
l l
ı TAKSİ.] g “Ulusal güvenliğlmiıin
‘ ç I ı ‘ özelleştirilmesi” anlamına
I |
l ı l gelen kurucular Heşdyu yal Basit bir “demokratikleşme” i l”‘”“$’3″ V°”9— Fall” “e”
I I ‘ ‘
ı paketinin açılışını bu kadar geciktiren : “TTN” :İle Fafmlllab Ge”
, . . bir koalisyon ortağının başı olarak, . mşêfu- am SONY’ 333′
Mü” “m * l YÖK’e önderdi’in enel ei adır a- ‘ saklar Avrupa Konseyi Iş :: ş V m g gg gYY g ı ı _
›. – , adım. Nasıl paket ama? ‘ kenceyi Unleme Komisyonu
E. MURIHT) ZAT : H “Kamu kurum ve kuruluşlarındaki bir kısım görevlilerin, yet- i üyeleri giı-mişler odaya”,
MEDYUM MEMİŞ y kılı kılınmadıkları lıalde basın ve yayın organlarına goruş ve açık- ı “oı-ıııyi anıam_ ne bu
ŞEY E331” mm RAPOR : lama şeklinde bılgı vedemeç verdikleri gozlenınektedır. Kamu go ı “m” diye somuşıan”
vadinin ALD|RMAZ ı revlılerinin, hükümetin siyasi, ekonomik ve sosyalpolitikalarına ı Komcubaş, Hamid,, ha_
(Karıdlsivellepsi Joker) İ yönelik kararları hakkında açık/ama yapmaya yetkilerinin olmadı- l b t- r SÜLEYMAN SAZAK Ş ğı bilinmektedir. Bunun aksine davranışların, basın yayın organla- f umay; ‘gg “ğ ıßtlîau öı_
llwtmgnm _l rına yanlış aksedebileceği ve kamuoyunda da yanlış anlamalara ğ çim! ş y
. ‘ sebep olabileceği ihtimali herzaman mevcuttur. l . .. . ll-HÂN KESİCİ GSM’ K5 “WH l Kamu kurum ve kuruluşlarında görevli bütün personel, 657 l ‘mmlsyon “lele” ‘me’
(www) i sayılı DevletMemurlarıKanununun 15. maddesii/e399sayılıka- i “imiş” “Nm yalmlmsu’
MESUTYILMAZTANSUCİLLER I nun hükmündekikararnamenin 17. maddesinde belirtildiği Üzere l “W, ‘ilim ülkem” mlsî’
“Asu” “SEI-gram”- l sorumluluğunu taşıdıkları kuruluşlarla ilgili teknik konularda yet- l ‘”17′
(WWW) ` l kill kı/ındıkları takdirde basına bilgi verebilir/er. Bilgilerini, bütün Ç Üeülm Ya: bilim KUTUW’
Ş kamu görevlilerinin yukarıda belirtildiği şekilde davranmaları lıır ‘ lal l|31|f°9ll3llMURAT KARAYALÇIN . . . .. . . . . ,, l ,, .. . ı .
mum AYM” mmymm l susunda gereklihassasiyetigostermelerınırica ederım… g _ Uzunlugını olçıyreı,
(uyumu-Jam) g ProtTansuÇıIler/Başbakan : yuksekliğlni değil…”
L _ _ . _ _ _ . _ _ . _ . _ _ _ _ _ _ _ _ . . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _l
TEWOISZ
bunun benzerini yaptı.
“Bay” denmesine kızdı, partisinin başından ayrıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin
üçüncü genel başkanıydı.
‘k i’ i’
CHP ve SHP birlikteliğini
(“çiftleşme”) simgeleyen centilmen
anlaşmasının ilk cümlesine bak,
süngüye sanl…
“12 Eylül’ün böldüğü solu birleştirmek için ……
İmzalarını basanlara iki şey
sorarlar.
0 29 Ekim 1980 sabahı, daha
öncesine gidelim, 12-13 Eylül
leri neredeydiniz?
9 Görece soldaki Bülent Bey’in
partisinin niye bu kadar cazibe
merkezi hâline geldiğini anlayamadınızsa, birleşseniz kaç yazar,
birleşmeseniz kaç yazar?
Son bir sorum daha var. .
Bülent Bey’in çayım içmeye en
son ne zaman gittiniz?
Onunla olması zor, biliyorum,
ama, onsuz hiç olmaz…
SIFIRCI IIOCANIN
NOT DEFTERİ
ABDÜLBAKİ TUĞ (Mümtaz Soysal halıkında ikinci
defa söylediklerini kimsenin ciddiye almayacağım bildiğinden, kitabını “teksir” olarak bastığı için) ………… ..YEM
MESUT YILMAZ (İltihaplanan dişini tedavi ettirmeyip GAPı gaplırdığı için) …………………… ..RAPORLU
HlDAL İNÖNÜ (“TBMMnin gündemini gadre uğra
mış öğretim üyeleri belirleyemez!” diyerek aslını, de
mokratlığını inkâr ettiği için) ………………………………… ..ll
MHIMET MOĞULTAY (lılevcutları yetmiyormuş gi
bi, DGMlerin sayısını artırmayı gündeme getirdiğiiçin) …Il
ÖZER UÇURAN (Kahire ziyareti sırasın
da ‘teşrifatçt zannedildiği için) ……………………………. ..ll
AYDIN GÜN (Haklı istilasında zamanlama hatası
yaparak, sanatla alkol arasında sebepsonııç ilişkisi
kurulmasına yol açtığı için). ………………………………… ..ll
CAVllÇAĞLARMEl-IMETAUYILMAZ (Kendile
rini ne hikmetse şimdiden “başbakan” zannedecek
kadar alçakgönüllü oldukları için) ………… ..RAPORLU
YAHYA DEMIREL (20 milyon dolarlık cukkasını 20
sene önceki mahkümiyetine mahsüb ettirdiği için) ….. ..7
KENAN EVREN (Kapı komşusuna “Yok mu bana bir
seçim meydanı?” dedirterek. son sergisinin başarısızlığına
rağmen. gündemde kalmayı başardığı için) ……………. ..BEŞ
ı
l
ı
î
l
“Çirkinliğinden herkes
yakınır, aına, aptallığından
şikâyet edene rastlannıuz…”
(On dokuzuncu yüzyıl Yahudi atasözü)