Teşekkürler Sayın Fişek, Allah Belanı Versin Sayın Fişek

duman olan yerde…

TEŞEKKÜRLER SAYIN FİŞEK’ I

i. azeteciliğe başladığımda 17 yaşın daydim. Körpecik çocuktum. Spor
muhabirliği yaptım uzun şallar… At, , tini. tuttum, dilimi tutmasini bece_x remedim.
-. Sıkıyönetinıe ilk celbedilişim
1960 yılının sonunda oldu. Emir-komuta zinciri içinde basketbol oynayan, Türkiye’nin en
iyi basketbolcularını iki yıllığına bağrında
toplayıp terhis eden Muhafızgücünün bir
maçı vardı. Ite kaka, mra döve, K0lej’i yendiler. Ben de Yeni Gün’de gençlik heyecanıyla tanı’ koydum.

“Şerefli Türk ordusunun arkasına sığınan zorbalar…” ,

Ertesi sabahın kör karanlığında, rahmetli Cemal Madanoğlunun karşısındaydım.
Dobraydı kendisi… “Baban hariç, ulan eşşoğlueşşek, bir daha böyle aptalca yazarsan, seni ben döverim…”

r.. o ı:

Talat albayımın birinci darbesinde muhabir, ikinci darbesinde Daily Newsun yazıişleri
müdürüydüm. Taraf tutmadık hiçbirinde…
Ama, “gazeteci” olarak, olay mahallindeydik…

Cemal ‘Tural duruma vaziyet etti.

Mustafa lstemi fotoğraf makinesini kaybetti, Anadolu Ajansı Genel Müdürü Ceyhan
Baytur (0 zaman 0 da muhabirdi) sopa yedi,
ben küfür işittim: “Allah belanı versin
eşşoğlueşşek…”

e ı: ı* ~ /ı ç

1966 yılının Haziranß ‘
ayında, Amerika Dişişle- ,ç Yy”
ri Bakanı Dean Rusk, C
Türkiye’ye gelmişti. “Ey- .
lem koyarken” topyekün ya- -‘- ‘
kalandık, şimdi “tarih”
olan Demirtepe köprüsünün altındaki müteferri-ş; ~ ~
kada yattık. 5;:

Hayatımın son gaze-V
tesini orada çıkardım.

Ilhan Çevik, gazetenin çikmayacağı telaşıyla, bütün yazılı-görsel malzemeyi getirmişti._llülkiy’eli ağabeyiıniz, birinci şube müdüıü Ibrahim Uralla tartışıyordu. .

“Biz Amerika’yı tutan bir gazeteyiz, kendisi de yaziişleri müdürünıüzdür, bir yanlışlık olmasın?” dedi.

Uralın cevabını unutmam… “O eşşoğlueşşek elebaşı, ama, neyse, gazeteyi çıkarsın… .

Çıkardim, ertesi gün istifa ettim, üniversiteye girdim.

o o o

Mekteb-i Nlülkiyede 17 ynlim geçti. Gazeteciyken iktisap ettiğim “eşşoğlueşşek” sıfatına, 9 kitap yazarak, “Prof Dr.” unvanını ekledim.

Sonra bir mektup aldım:

TEMPOHZ

T.C.
,ııwcııu ÜNİVERSİTESİ
Yazı İşleri .Müdürlüğü
Say7:43-2’6l?9-4916
GİZLİ-KİŞİYE ÖZEL
Sayin Prof Dr. Kurtharı Fişek
ı-‘lııkara Üniversitesi
Siyasal Bilgiler Fakültesi
Ankara Sikiyjönetim Komutanlığı ‘nın 5
Nisan 1983 tarih ve İSTH: 3500-108683/4.Ks.3992 sayılı }’8Zllâl’lI134U_’UlaI’Rl’ 1402
sayili Sıkıyöııetinı Kanunun un 2301 ve 2766
sayılı hanımla değişik 2. nıaddesi gereğince
göreıinize son verilmiştir.
Bilgilerinizi saygi ile rica ederim.
FT/SG.7.4.1983 Prof. Dr. Tank Somer
Rektör
e e c

7-1 1983

Batman Gazetesi v_ar önümde… Nizamettin Izgi, lütûf
göstermiş, “Teşekkürler
5 Sayın Fişek” diye bana hitaben başyazı
‘r ‘ yazmış…
– Kusura bakmayın,
özetleyerek yazmak zorundaydım…
“Batmanlılar olarak
size ne kadar teşekkür et,_ sek azdır. Köşenizde de` vamlı olarak kullandı; ,’ ğınız Batman habergif.’ l leriyle, apayrı bir il


iv,,

(‘ ı’

ğ/

olan, apayrı bir ilginç., liğe sahip olan Bat_İç man’ı devamlı günde me getiriyor, orada tu_r tuyorsunuz… Bu neden’ le, sizi fahri hemşehrimiz olarak ilan ediyo› r ~ – ruz… Lütfen Batman basinını izlemeye devam edin…”
e o o
Elli iki yaşındayım… Çok küfür işittim,
uysa da. uymasa da, bisürü sıfat-unvan edindim. Ankara’nın doğusuna hasbelkader sâdece bir kere geçmiş birisi olarak, “Batman fahri
hemşehrisi” sayılmak beni çok duygulandırdı.
Batman’i yraziyorum, çünkü, Batman
Türkiyeklir.
Bayram günlerinde çatapataların, havâî
tişeklerin, maytaplarin yasaklandiğı bir yerdir. Son bir yıl içinde 190 kişinin katillerinin
bulunamadığı bir yerdir. Mehmet Gölhan
-isimli bir aklıevvelin, yırtık pantolon cebinden çıkıp katilleri kaçırttığı bir yerdir.
Batman Türkiyddir.
Ben de oralıyım…
Kendimden fazla bahsettiysem affola!

i”,

ALLAH BELANI VEHSIN SAYIN FISEK

MURAT KARAYALÇlN (Yükselen değer’ sınıfında olmasına
rağmen bıyık ve burnuyla iftihar ettiği

BÜLENT ECEVİT (Bıyık-burun benzerlığıne sinırlenıp

Karayalçıni kııtlamadığı içinl… 0
TANSU ÇİLLER (“Acul’ davranıp telelonla kürsüden arayarak
Karayalçının silsilei kelamını bozduğu için) ………………………… ..0

SHP KURULTAYI (Her şeye rağmen güzel geçtiği için) ………… ..s
DENİZ BAYKAL lîebrikler’ demeden ‘şizolren` dediği için) …o

TANJU-RlDVAN (Baslarina gelenlerin sebeplerini kendilerinde
arayacaklarına, Fenerbahçe’nin MHPlilesmesinde gördükleri icin).

YASER ARAFAT lCan güvenliğini artik MOSSADa borçlu
olduğu içlnl …………………………………………………………………………. ..0

MOSSAD l^’Lahevle’ çekmek suretiyle, yıllardır öldürmeye
çalıştıkları Aralatın yakın korunmasını üstlendiği için) ………….. _3

SALMAN KAYA lDGMnin ve Anayasa Mahkemesi’nin
susluramadığı Fehmi lşıklari SHP kurultayında başarıyla
susturduğu için)

KAMER GENÇ (12 Eylül’ün Danışma Meclisi üyeliğinden bu
yana devamlı konuşmasına rağmen, ”Beri de konuşacağım!”
diye söz isteyip, Fehmi lşikların susturulması sucuna ler’an
iştirak ettiği

lğlfrîâğğilltğêîîllîîêlêîğlğl

…….. .__….. 0…-.. dıı›

(Haftalık Anagram Analiziniz)

l, g

İ’ ç;

HİKMET ÇETİN
TEK MIHNETÇI

PTT-TEKEL
TATSIZ PELTEK
PARS/Z” Joker)

HlKMET _ÇETİN
KENETÇI TIM

REFAlDDİN ŞAHİN
AH! DININ FEDAISI! F”.
(“İ” Joker)

:1

N

x’ ?Mı

f;
f S

BEKİR SAMİ DAÇE y&
DAIMA EKABlR seç l ( “A ” Joker)

ERCAN KARAKAŞ
ŞAKRAK CANAVAR
( “A V” Joker)

TARIK TARCAN
ACI ANTRAKT

HİKMET ÇETlN _
EN HAM TET|KÇI
(“A”Joker)

NECMEÃTİNCEVHERİ
NE ElTlN, CICI MUCEVHER?
(‘ÜCİ” Joker)

MURAT KARAYALÇIN
ARIN YUMURTA LAÇKA
l “U” Joker)

KURTHAN FİŞEK

‘ ıvıunArıN KAnAKAıünüı’ ‘

SHPnin yeni genel başkanı Murat Ka- taşmalarına, bulaşmalarına sustu. “Horayalçııfııı karikatürleri dikkatinizi Canl” denıekten de geri kalmadı.
çekti mi? Burnuyla, bıyığıyla Ece- “Kara Murat” benzetmesini de sevmedi.
xite benziyor. “Karaoğlan” sıfatını çağrıştırdığı

Belki benzemiyor da. karikatür- ‘ – İçin…
cülerbeıızetiyor. Geçen haftanın sonunda mırıldan
İlginç bir kişilik yapısı vardir Mu. _ , mış… “Bülent beyden tebrik beklerratin… Konuşmayı. tartışmayı. uzlaşma- dim… ‘SHP baraja takılır’ diye mesaj
_n sever. Ecevit’in 22 aylık iktidannda çok g.: _ç i geldi. Basından karikatür beklerdim,
üst düzeyde, kaliteli bürokrattı. Gıkı çık- l` karakatüı* geldi. Deniz beyden teşıik
madı. Deniz Baykal’ın genel sekreterliğin- beklerdiııı. kendisini tıp doktoru sandı.
de. Ankara büyükşehir belediye başkanıy- “şizofreni teşhisi koydu. Parti grubundan
dı. Saygıda kusur etmedi. İnönüşû sevdi, güzel. sıcak bir karşılama beklerdinı. olanıa, uzaktan sevmenin para etmediğini. madı…”
kredi getirmediğini bildiği için, nıesafeli Çeyrek yüzyıldn* tanıyorum ilurat’ı…
durdu. ıııetrosunu, doğalgazını yaptı. Ay- Soldaki çocukça aptallıkların sonunu
dın Güven Gürkan`ın çevresindekilerin sa- da merak ediyorum…

İNSANOĞLU TIIHAFTIR vııLiAAAA, POLİSLERE nı: AYIP OLUYOR…
PATATES SATAB ANA

Turgut Özal’ın dünürü,
Efe’nin (dikili ağaçsız) kayanpederi Beşikçioğluhun
ödeme darboğazına girdiğini duymuştum… Her bir tarafına haciz geldiğini söylediklerinde,
büsbütün üzülmüştüm…

Türkiye’de şu anda ya emniyet ri’nin haberini okuyun, korkunun
müdürü, ya vali olan çok sayıda “as- ecele kaç para fayda ettiğine siz kakerlik arkadaşım” oldu. Geç gitmiş- rar verin…
tik, denk düştük. Çok dürüst davran- “Kayseri Polis Okulu’nun mezudılar: “Uzerimizde baskı var. “Siz po- niyet töreninde düzenlenen tatbikatlissiniz, biz asker, komünistleri ihbar ta, anarşist bir grubu canlandıran
edin’ dediler. Yanımızda susun…” eşofmanlı polis memurları, resmî kı
12 Mart şartlarında polis arka- yafetli arkadaşlarına
daşlarıma yapılan baskılar, telkinler ‘yuhh’ çekerek protesto
_ bunlardı. Direndiler. Onurlu bir sa- gösterilerinde bulundu.

Geçen hafta_ gazeteierde bir vaş verdiler. Alkışlı protestodan sonra
haber Çikti; Sahibi Olduğu patates 12 Eylül’ü yaşadık. 12 Mart`ın /’ polislerin aleyhinde sözler
işleme fabrikalarının yüzde 51 hissesini Eliyeşil famil- saemallklan, 12 Eylül’de beşle, onla söylemeye başlayan göster-lyasina Satmlş Beşikçieğium çarpıldı. Ama, insan değişmez… ciler, coplu arkadaşları tara

Giiziimiin Önünde› birdenbire› Erluiaakhhakmiz’ Aslında, mayasında “değiş- fından tesirsiz hâle getirildi.
dan Cemai Çeiebinin iiabeîi Caniandl- mek” varsa değişir, yoksa aynı ,, Polis adaylarının toplumsal
“Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlı~ kalir_ olaylara nasıl müdahale edlle.
ğınca, patates, sınır ticareti kapsamından çıkartıldı. 12 Martin polislerini . / ceğinj öğrendikleri tatbikat büAğTl, Erzurum, Hakkâri, Kars, Iğdır ve_Van’dan, bölge gördükçe, 12 Eylül sonrası- ı; _. 5_ alkış aldı…”
ve memleket ihtiyacının çok üstünde, Iran üzerinden, nınkiler beni korkutuyor. ‘ Alkışlamak sizin içipatates alınnıası y’asaklannııştıı’…” Kayseri-hha’mızdan Oktay Ensa- nizden geliyor mu?
Nasıl tesadüf ama?
Şehirlerarası otoyollarda fonunu okuyor, nunıara- 0 cüsü, gözleri televizyon- nuz?”
çalışan firmaların neredeyse yı çeviriyor. Hemen V da. kulağı telefonda, İlk cevap… “Gerede dolaytamamı, araç telefonuna bağ- konuşmaya başlı- “Bana sor abi” di- larında…”
landılar. Nlanyakça seyreden yor. “Metalik”q o yor._ “Bildin, bildiiiinnnnnnl Paotobüslerin kıçında, otobüsün radyo sesiyle… llk soru… ralar cukka… Şimdi ikinci s0
içinde, şoförün eliııiıı altıııda “Yarışma “Nerede bulunu- ru… Mısır piramitlerinden dör
buluııan “araç telefoııu” var: programımıza hoş- düncüsünü yapan altıncı katSollayanın arkasına bak, geldiniz, size ödü- taki kölenin adı ne?”

telefon numarasını görürsün… lümüz var… Siz Uzun bir sessizlik… Sinir
Eğlence başladı. mi cevap verirsi- bozukluğu, direksiyon sapma
Ya babasının, ya çalıştığı niz, yolcularınızşirketin parasını ödediği “tele- dan biri mi?”
fonlu” arabada seyreden ger- Zaten yamuk
zek, önde giden otobüsün tele- giden otobüs sürü
sı…

Teknolojinin suyunu bundan çok çıkartan memleket
gördünüz mü?

ııııoııııı.ıııııııııııııcın..ııqııııııoııııııoııııııııııııııııııııııoııoıııııııııııııııııııııııııııııııoııııııı

H3TEIVPO

v

s
ü
ı

ş ‘İ ” ‘Foîoenıxiiuanacspiııuırmu * .
^

.ı 14…. _.

…ıs

(?)

Sosyal demokratlarııı bilnıemkaçıncı kurultayında, Murat ~
Karayalçın “genel başkan” seçildi. Konuşmalar yapılacaktı, lâflar uzamasın diye, genel başkan
adaylarıyla onlar adına birer kişi
konuşsun istendi. Bir isim daha kürsüye çağrıldı.

Fehmi Işıklar…

Işıklafın konuşmak istemesi normaldi. “Naklen yayın” vardı, Anayasa’nın askerlerce “konuşlandııilmış”
olan 84’üncü maddesini uygulayan Anayasa Mahkemesince milletvekilliği düşürülmüştü, ama, SHPnin oylarıyla TBMM başkan vekiliydi, iki gün sonra “polis marifetiyle” DGM’ye götürülecek, idam talebiyle yargılanaCaktı.

Kamer Genç “Ben de konuşacağıml” dedi, sen de onu
destekledin… Olay çıkarttın, Işıklafın konuşmasını engelledin… Kamer’e bir şey dediğim yok… 12 Eylül’cülerin vetosundan kurtuldu, Danışma Meclisi üyeliği yaptı.

Sen ne yaptın?

12 Mart öncesinde yatıp çıktın, Kaypakkaya-Gezmiş-Alptekin üçlüsüyle adın birlikte anıldı, seni pek 0
günlerden hatırlamıyorum, ama, hatırlayanlaıin dediğine göre, lâkabın “taşkafa”ydı.

SHP’nin dördüncü olağanüstü kurultayı beni ilgilendirmez, ama, 12 Eylül’ün Danışma Meclisi üyesinin konuşması için, 12 Eylül’ün ciddî mağdurlanndan
birinin susmasını, susturulmasını sağlayan birinin
kafa yapısını anlamak için, “betonarme hesabı” yapmak gerekir.

KAYA

3 ‘T’ i . `5`~”`::;.:”:Jı-“Er” 1:.’
‘ .îİWE t::: .ı “ ı ı :l

P
iES. vnıaı.-ı.ıı.ı”*.ız.ı L 2;”. r .’ _A7 ‘i’

›:…,.

“Silahlarınız, ınermileriniz sizin olsun!
Bana oylzırınızı verin…”
(Abraham lincoln, 1856)

ı .t ı’

. …m z… .
Ünlü gazoz şirketleri, Michael Jacks0n’ı, Madonna’yı, Bon J 0vi’yi Istanbul’a getiriyor, bağırttmyor. Helâl-i hoş olsun… Herkesin kulak zevki kendine…

Avantaları ne?

“Sponsorluk” denilen şey oldu mu, reklâm olur. Allah
bin bereket versin, maksat gazoz satılsın… Tribünlere
30-35 bin kişi girerse, “sponsor firma” dışındakilerin gazozları satılmıyor. Hepsi sponsorıın gazozlarına gidiyor.

Peki, Diyarbakır şehir stadında niye konser yapılmaz?

Fıkra (veya anekdot) bu…

Diyarbakır’da, Kurdara’da konser vermenin maliyeti düşük, ama, gazoz şişeleri bir türlü açılamıyor.

Mâlûm, kapaklar üsttedir. Altta, “Yine yanlış tarafından içmeye çalışıyorsun!” diye yazı-yazmanın maliteyi Şişenin doğ-ru tarafı bulunana kadar, zâten
konser biter.

TÜRKİYE noîauvn ai Bİ GEMİDİB, GÜVERTEDE
ıans isıiımıvııaııı: KOSANLAB, GEMİNİN BATIYA
aiıriiıiui ZANNEDER!

oıııııoııııoııoıııııııııoıııooıııııııooıoııııoıııııoııııııoııoııııııı

Sakallı Celâl l hep rahmetle anmişinıdir. llk siinsi’ nıiznhçimiz Eşref. ilk ciddi tilozoliiinuz oydu. Türkiye ‘tıin “batılıIaşma ” özlemleiiile alay ederdi.

“Şark/i ” olduğu için değil. şarkliliktan klllTlllJlIm_’8CJğIll7lZl
bildiği için…

Bugun hayatta 0l53_'(ll. Ainipn Toplu/ugruna giniiek. killi/Jnn buluştuğu yerde olimpii at _yapmalı gümrük birliği nitlısina gelmek konusunda. sanirim mizahin süpeiini _iapardi

Selim llkin ‘le İlhan Tekeli ‘nin enfes bir kitabi çıktı. Birbirine
kizmadan. birbirini kiskanmndan. çeyrek yüzyıla yakin zainnndir. bilimsel işbirliğiyapan bir “muhteşem ikili ” bunlar… Türki_ yenin geçmişiyle beklentilerini didik-didik ediyorlar.- .

Biliinle. mizah/a…

iki Cim dosruma. Sakallı C eli/in nsirlann ötesine siçramişlaia. seigiıiıle. saygıyla…

ıııııııoııoıııııııııııııııııııooıııoııoıııııııoıııoııııoıııoııoıııııı

SORU l. Dahil olmaya çalıştığımız “Avrupa” kavramı ilk
defa ne zaman ortaya çıktı?

a. I.O. 700

b.

c. 393

d. LS. 1452

SORU 2. Kavramı ilk defa
eski Yunan kaynakları kullandı. Nereyi kastediyorlardı?

a. Türkiyeyi

b. Kendi kuzeybatılannı

c. Sicilyayı

d. Majorca adalarını

SORU 3. Türkiye’deki ilk ‘
“devalüasyon” 7 Eylül 1946’da yapıldı. CHP iktidarının dört sene sonra sonu oldu. Bütün
amaç, Uluslararası Para Fonu’na üye olmaktı.
Devalüasyon kararından kaç zaman sonra
IMF’ye kabul edildik?

a. 20 gün

b. 500 gün

c. 2 yıl

d. 3 yıl

SORU 4. Avrupa İktisadi İşbirliği konferansı 1947’de toplandı. Türkiye de katıldı, ama, sunulan “ekonomik kalkınma planı” Avrupa İktisadi İşbirliği Teşkilatı’nın (OEEC) genel amaçlanna uygun bulunmadı. Türkiye’ye ne tavsiye
edildi? .

a. Plaıııni zaman içinde değiştirmesi

b. Liberasyona hiz vermesi

c. Marshall yardımını doğru-dürüst kullanması

SORU 5. “Bizi Avrupalı niye saymıyorlar?”
diye sinirlenen Türkiye, 1954 sonrasında iktisat politikalarını değiştirdi. 1954-1958 döneminde, fenel fiyat seviyesi ne kadar artış gösterdi?

a. Yüzde 27 b. Yüzde 48

c. Yüzde 90 d. Yüzde 123

SORU 6. Türkiye dayanamadı, Avrupa Eko
L__

3 nomik Topluluğuna (AET) üyelik için başvurdu. Niye?
a. Uyelik şartlarını yerine
getirdiği için
b. Yunanistan ‘ın başvurduğunu duyduğu için -‘
c. Avrupalı olmaya karar
verdiği için
d. Askerler istediği için

SORU 7. Türkiye’nin AET’ye
ilk üyelik başvurusu kaç yıl önce yapıldı?

a. 18

c. 34

b. 24
d. 41

“*~.~~:”- ‘ › i
“i” ı H SORU s. AET’ye ortaklığın
şartlarından biri gümrük birliğiydi. “Türkiye’nin AET’ye ortak olması, birliği niteliğinde olmalıdır!” diye bir rapor yazıldı
(1959), ama, bunun için, 22-25 yıllık bir vâde
konuldu. Vâdeyi kaçyıl aştık?
a. 10
c. 12

b. 11
d. 13

SORU 9. AET’ye üyelik şartlarının davulcu
pazarlığını yapan heyetin başında Büyükelçi
Semih Günver vardı. Somut bir öneri götürdü
Aırupalılara… “Tespit yapıyoruz…” Hangi sanayi kollarını himâye edeceğimiz, hangilerini
gözden çıkaracağınuz nasıl belli olacaktı?

a. Rantabilite hesaplarıyla

b. F izibilite hesapları yla

c. Verimlilik katsayılarıyla

d. Anketle

SORU 10. 1946 yılından beri Avrupalı olmaya çalışıyoruz. Olduk mu?

a. Evet

b. Hayır

c. Ben lıâlimden memnunum

d. No comment

e. Böyle aptalça soruyu kim sordu?

CEVAPLAR
1) a, 2) b, 3) a, 4) d, 5) c, 6) b,, 7) c, 8) a, 9) d, 10)e.

KURTHAN FİŞEK

‘FISIl-TI;

AZERBAYCAN]
NASIL KAYBEITIK?

Ben tarihten pek anlamam… Onun için, “Azerbaycan’ı nasıl kaybettik?” tartışmalarına taraf olmadım… Denildiğine göre, hariciyenin pasifliği yüzünden yitip gitmiş
Azerbaycan… Benim hatırladığım kadarıyla, 1917 yılından
beri kendileriyle pek ilgimiz
yoktu. Dedim ya, tarihten anlamam…

TEMPO Ankara büromuzdan Mehmet Korkmaz`dan
olayla ilgili ilginç bilgiler aldım… DYP Niğde Milletvekili,
Dünya Türkleri Konseyi
TBMM Destek Grubu Başkanı
Rıfat Yüzbaşıoğlu, Elçibey’le ilgili referandumda, “gözlemci”
sıfatıyla, gözlemlerde bulunmuş… Tespitleri var.

i! Referandum sağlıklı yapıldı,
olacağına vardı.

Elçibey, devlet yönetmeyi

beceremediği, otorite sağlayamadığı, etrafına, bir sürü
“uygunsuz” insan topladığı için
kaybetti.

Ermeni birliklerinin ilerleyi
şine Azeri köylerinden tek
tepki, tek karşılık mermisi gelmedi. Girecekleri yere topçu atışı
başlattılar, karşılık gelmeyince
yürüyüp girdi Ermeniler…

Azeri’lerin düzenli ordusu

yoktu, milisleri yoktu. Azerbaycan ordusundaki muvazzaf
subaylar, emirlerindeki asker
sayısını kabarıklaştırıp bütçeden ona göre ödenek alıyor,
sonra “cebellezi” ediyorlardı.

Uç yıldır Ermeni-Azeri cep
hesinde savaştıkları hâlde,
Ermeni askeri görmemiş Azeri
askerler vardı.

Köylerinden, toprakların
dan kovulmuş, “Ermeni işgalinden kaçmış” Azeriler, Aliyev mi, Elçibey mi oylamasında, seçim sandıklarırıın başında
şenlik yapıyorlardı.

Küçük bir gözlemi daha var
DYP’li Yüzbaşıoğlu’nun… Yeter, “Gül gibi Azerbaycan’ı sattılar!” tartışması bitsin…

Elçibey’in topu topu 500 as
keri olsaydı, Bakü’de krallar
gibi yaşamaya devam ederdi.

‘IISTEMPO