Suyu değil, cılkı çıkarken…

Kurthcın FISEK

Suyu değil, cılkı çıkarken…

Iiydi. Bazı ciddî işlerin suyunu
çıkarmak bizi kesmez, alimallah,
elimize düşmesin, cılkını çıkarırız.
Yaz aylarında “habersizlik” _yüzünden bomba gibi patlayan ISKl
skandalının en başında söylemiştim…

0 “Rüşvet” suçunun oluşması için,
mutlaka “rüşvet

Bunun böyle olacağı baştan bel

diyecek? Olsa olsa, “usûl hatası” yüzünden, 50 milyon limitini aşan bağışlar hazi neye gider.

‘k ‘A’ i’

Gelelim işin öbür yanına…

On gün önce yazmıştım. Adapazarı gazetelerinde küçük bir ilân vardı:
“Cennet Koyu’nda 70 bin Alman

.. .. . Markı’na satılık

veren” birinin ol- l ll i’ villa…”

ması gerekir. BEN.’ DŞWET BABÃ GÖN- V’Il t

“Rüşvet alan” 733974” çıkarlanaSkıgıLS/îdîıî

adam haberleşme E Eymşw azarı Beledi esi
EEıABA YAZAY s ı P Y

UYÖUSU klralaYlp Mlrw” ihtiyaç Maddeleri

bütün dünyaya,
“Ben rüşvet aldım, hırsızım, saçı
bitmemiş eytamın
paralarını tokatladım!” diye haykırsa, kimse hukûkf
gıkını çıkaramaz…
“Rüşveti ben verdim!” diyen birisi
gerekir.

9 Ergun Göknel eski eşine verdiği
800 bin doları nereden buldu? “Karısı
tutumluydu” desen olmaz, zâten parayı ona kaptırdı. Peki, lngiltere’deki
(yani hukuk sahamız dışındaki) bir işadamı çıksa, “Ergun a’laşıy0rdu, parayı ben verdim, ist iğin zaman TL
üzerinden öde, faize, entl ona, döviz kurlarına aldırma de im. Size
ne?” dese ne olacak? H ukûken tısss!

9 “Rüşvet vermeyi namusuma, gururuma, şerefime yediremedi’im için
rüşvet yedimıedim, ihale kay im!”
diyenkimsecikler henüz piyasada
yok… ihaleyi alanlar çıkıp “SHP’yi seviyorum, DYP’ye, ANAP’a kıl oluyorum abicim, onun için partime bağışta bulundum, darnarlarımı kesseler altı ok akar!” dese, hangi mahkeme ne

Pazarlama Şirketi
BELPAŞ’ın genel
müdürüymüş…
Doğaldır, herkes
ayaklandı, soruşturma “çok yönlü
olarak derinleştirildi”, adamın dikili ağacının olmadığı, ilânın
900’Iü telefonlardan, kuyruk acılı bir müteahhit tarafından yazdırıldığı anlaşıldı.

Ben de yazdım. “Yolsuzluk soruşturmalanrııîı ::yağa düşürmenin en kolay yolu, e esin ağzını tıka ı erisinden üleceêiarhaberler çıkal-ıçıjdır.
Suyu uk çı …”

‘k ‘k *k
Gerisi çabuk geldi.

Işın Çelebi’nin Izmir Efes Oteli’nde
içtiği 14 bin liralık (bakan indirimli)
portakal suyunun parasını devlet ödemiş… Bakanlık özel kalemine gelen
(köşedeki manavdan) 2 kilo ayvanın
parasını da, hâkezâ, devlet ödemiş…

Tam üç yıldır bu konu devletin
müfettişlerince soruşturuluyormuş…

Lâfımı geri alıyorum… Suyu değil,
cılkı çıktı bu işin…

ğ

«E ç? İ ~ …x
(ü °

mx&

KOALİSYONDA ‘T’ IA-IUUZURSUZLUĞU…

sız oNu 54.T^F5^“’1 o
Manager? BIZ ?E BUNU
SATARIZ-u ..

Halıma qîıvenmengçvi
ne man ogrenecegım?

çişleri, dışişleri ve maliye bakanlıklalrıyla oynamanın kimseye hayır getir_ mediğini, rahmetli Namık Gedik’in
Yassıada’daki hücresinin demir parmaklıklı penceresinden düşerek öldüğünü yazmıştım…

Popüler tabirle, “telefonlarım kiliti”. ~

_ Düştüğü demir parmaklıklı pencere,
Istanbul Yassıada’da değil, Ankara’daki
Kara Harbokulu tesislerindeymiş…

Erzurum anıları

aşbakananamız 100 günlük icraBatin hesabını Erzurum’da verdi.

Açıklamaları iyiydi, güzeldi, doyurucuydu, ama, klasik konuşma girişini
yaparken, yüz günün yorgunluğundan
olsa gerek, minik bir (ekleme yaptı.
“Buraya ananız, bacanız olarak geldim…”
Teklemeyi duyunca Yıldırım Akbulut kahkahayı basmış… “Vallahi, benim
o kadar yılda kırdığım potlan 100 güne
sığdırdı. Helâl olsun, büyük başan…”

ki arkadaşlarından dinledim. Siya
A

hayata atılman, rahmetli Muammer Aksoy hocamızın evinin hemen
yanındaki Milliyetçi Hareket Partisi
genel merkezinde, “Başbuğ” Türkeş’in riyaset ettiği toplantılara çaykahve taşımakla başlamış… On yılda
hızla yükselip “otel ayısı” (kendi
tâbirin) olmuşsun… Arada gübreden
sorumlu devlet bakanlığı yapmışsın,
şimdi de ANAP genel sekreterisin…

Sıradan bir çaycıyken bankerliğin
zirvesine tırmanıp hapsi boylayan
“Banker Yalçın” (Doğan) bile ayağına su dökemez…

Neyse, genel sekreteri olduğun
ANAP’la ilgili 138 soruşturma dosyası var. Hepsi “yolsuzluk” üstüne…
Murat Karayalçın hem kendisinin,
hem SHP’nin mal varlığını açıklayınca, “Bunun ne faydası var? Ozür dilesin, yeter!” demişsin…

Minik bir ricam var.

_ O 138 dosyadan kaç tanesinde
senin, kardeşinin ve yakın akrabalarının adı geçiyor. Lütfen açıkla! Açıklamayacaksan da sus!