stiklal Marşı öyle çalınmaz çaldın mı böyle çalacaksın!

KURTHAN FİŞEK

İSTİKLAL MAgşı ÖYLE ÇALINMAZ
ÇALDIN Ml BOYLE ÇALACAKSIN!

. uç. g- .ı-u:- ::Fin-sgjxşwy .::x-ş

Rahmetli İsmet İnönü, klasik batı müziğinden çok iyi anlardı. lcranın iyisini
kötüsünü çok güzel ayırt ederdi.

Orkestraya ne zaman kızsa, dinleme
cihazını çıkartır, asık yüzle sahneye bakardı. Orkestra da, orkestra şefi de, “leb”
demeden leblebiyi anlar, özet yayına geçerdi.

Kimsenin de gıkı çıkmazdı.

***k

Çankaya Köşkü’ndeki haleflerinden
Süleyman Demirel’in klasik müzikten ne
kadar anladığını pek bilmiyorum. 36 yıldır öğrenemedim, ama, bu konuda ne zaman ağzını açıp konuşsa, “maraza” çıkıyor Türkiye’de…

Hatırlıyorum, bir bando-fılarmoni tartışması yaratmıştı.

Seksenlerin sonuydu.

1982 anayasasının “demokrasi” anlayışıyla gerçek demokrasi arasındaki
benzemezliği, uyuşmazlığı anlatmak istiyordu.

Gonuştu. Biraz gamından gonuştu,
ama, yine de gonuştu.

Amacını aştı.

“Beethoven’in beşinci senfonisini
Berlin Filannoni Orkestrası da çalar, Ali

Çavuş’un Dinar Belediye Bandosu da…”

Dinar bandosunun kıdemli şefı Ali
Çavuş, bu benzetmeye çok bozuldu.

“Protest müziği” yaptırdı bandosuna… ‘

Cumhuriyet Meydanı’nda, beşinci
senfoniyi bir çaldılar, pir çaldılar.

**ki

Demirel üzülmüştü. Durumu kurtarmaya çalıştı.

”Dinar bandomuzu çok beğeniyorum… llk fırsatta gelip onlardan batı klasiklerini dinleyeceğim…”

1995 yılında fırsat düştü. Deprem olmuştu, ölü sayısı çoktu.

Baba şapgasını gaptığı gibi memleketine uçtu.

Havaalanında Dinar belediye bandosunun klasik repertuvanyla karşılandı.

Chopin’in cenaze marşı…

*i*

Baba klasik müzikle böyle tanıştı.

Ama, ne zaman klasik takılsa, Türkiye’nin başına felaket geliyor.

Sevda-Cenap And Vakfı’nın örgütlediği Ankara Müzik Festivali’nin açılışına geç
gelmişti. Dokuzuncu Senf0ni’yi dinlemeyi
bekleyenlerin gönlünü almaya çalıştı.

_ÇCLINTOIWA KIZIYORUZ, AMA, BİZ DE AZ DEĞİLDİK HANİ!

“Siz müzikseverler, Atatürk’ün yarattığı Türkiye’ye böyle katkıda bulunduğunuz için devlet adına size teşekkür ediyorum. 40 dakikadır buraya gelmeye çalışıyorum. Müziksever vatandaşlarım sel gibi
buraya geliyor. Sizlerin adına böyle bir
güzel organizasyonu yaptıkları için Vakıf
yöneticilerine minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Milletimizin gururu olan bu değerli sanatçılara minnet ve şükranlarımı
sunuyorum. Hepinizi sevgi ile selamlıyorum… Bu muhteşem tablo, çağdaş Türkiye’nin tablosudur… ”

Türkiye’de yine problem oldu.

Dokuzuncu Senfoni’ye “Pis Senfoni”
sıfatı yakıştırıldı.

Türkiye bölündü. Köktendinciler bir
tarafta. köktenlaikler öbüründe…

Gürcü şef .Iansug Kakhidze, festivalin açılışında Demirel’i beklemekten sıkıldı. Gelince de, İstiklal Marşı’nı çok

Kastamonu valisi Abdürrahim Ga1 ı lip Paşa (öl. 1876) seks düşkünüydü, ama, şairdi. Kezban’ı her sabah halletmeden önce ne yaptığını, “Ak cinnuyu
eşşek gibi yuttum bu sabah” dizesiyle
anlatmıştı. “Ak cinnu” nedir?
a. Rakı b. Beyaz peynir
c. Şeker d. Zencefil kökü

Hacı Mustafa Rakım’ın 1872 tarihli
2: evlilik rehberinde (“Mürşid-i Müteehilin”) cinsel münasebetin uğurlu
günleri sayılır, sıralanır. Çocuğun “cömeıtli ve şefkatli” olması için hangi gürı
birleşmek gerekir?
a. Perşembe günü öğleden önce
b. Ayın ilk günü sabaha karşı
c. Salı gecesi
d. Cumartesi gecesi, yemekten iki saat
sonra

Dünya devletlerinin en büyüğü (şimdilik)
Amerika’nın başkanı Bill Clinton’ın, domestik
kılıklı, köfte dudaklı, teleme peyniri benzeri
Monica Lewinsky’yi “götürmesi” problem oldu.
Dudak dudağa öpüşmeyle oral seksin aynı şey
olduğunu, “tam seks” sayılmayacağını
anlatmaya çalıştı Clinton…

Monica ses çıkarmıyor şimdilik… Ağzına girenî
kulağı duymuyor. Amerika’da yer yerinden
oynuyor, bizimkilerde tık yok…

“İmam nikahı kıydırsaydı bunlar olmazdı!”
diyenlerimiz bile var. Murat Bardakçı ‘nın “Son
Osmanlı” kitabını tekrar okursanız, ne dediğimi
anlarsınız…

İlk bahnamdmizin yazarı Nasred3: din-i Tusi’ye (öl. 1304) göre, fesleğen yağında kaynamış serçe yavrusunun
kanı kadının neresine sürüldüğünde, erkeği zevkten dört köşe ederdi?

a. Dudaklanna

b. El-ayak parmaklarının arasına
c. SıI’tına
d. Bumuna

Osmanlı cinselliğinde “teşrifat”
4ı kuralları önemlidir. Erkeğin sağ,
kadının sol dizi yerdeyken “birleşme”
olduğunda, kadının ne demesi gerekir?

a. Çabuk 01, dizim uyuştu

b. Üstüme abanma, düşeceğim

c. Bu pozisyon nereden çıktı

d. Of, of aman, merhametsiz zalim

Dedik ya, cinsel pozisyonları tarif
5ı ederken kibardı Osmanlı… Otururken birleşmeye ne derlerdi?

a. Oturak b. Mürenfa
c. Şaklak d. Nazikane

1)a.2)c.3)b.4)d.5)b

E! TempoI564 11998

ı

hızlı çaldırttı.

Hemen tepki geldi. “İstiklal Marşı öyle çalınmaz, böyle çalınır…”

Eline arşeyi alıp salonu yönetti Baba…

Karayolları genel müdürlüğünün bölge
müdürleri toplantısında, Hikmet_ Şimşek’in
yönettiği çok sesli, çok cinsli koronun yerine, yalnızca erkek sesli bir “erkekçe İstiklal Marşı” kaseti dinletildi.

Arkasından “Suda Balık Oynaşır” ve
“Entarisi Ala Benzer”…

*ki*

Son durum… Tarım bakanlığı üst düzey bürokratlarının toplantısında, münasebetsizin biri, İstiklal Marşı’nı “kürdilihicazkar” okudu.

Yer yerinden oynadı, adamlar görevlerinden alındı.

Baba içten konuştu: “Cocuk da bayağı
içli okudu…”

Ortalık karıştı. Babadan iyi mi anlayacaksın klasik müzikten?

**kir

Baba, ricam var! Klasik batı müziğinden elini, şapkanı çek artık…

Beethovenî, Chopin’i, Osman Zeki
Üngörü kötü ettin.

Türkiye’nin gündemi, ne senin müzik
zevkine endeksli, ne böyle işlere…

Tabii, “bilinçli” yapmıyorsan…

Türkiye’de bildiğin tek besteci Cevdet
Şakir Çetiner değilse…

Harbiye marşını yazmıştı kendisi… D

Reşo ölmüş, cenaze ilanı verilecek…

Muhterem refikası yazdırmış… “Reşom Ölmiştir…”

Gazetenin ilan servisi geri
çevirmiş…

“Altı kelimeden az cenaze
ilanı alamıyoruz efendim, kusura bakmayın…”

İlanı düzeltmiş, şekil şartlarına uydurmuşdul Hazal…

“Reşom Olmiştir! Kelepir
Satılık Kalaşnikof Vardir!”

Sıfırcı Hoca’nın Not Defteri

peuiz BAYKAL, ADNAN KESKİN, ııüLEur TANLA, min ATAY (Alman sosyal demokratlarının
Dortmund mitinginde arslan/ar gibi kükrerken, Türkiye’de “süt dökmüş kedi” takıldıkları için) ………………….. ..O

MESUT YILMAI (Borsayı, dolayısiyle kapltalizmi kurtarma gününü, tedavisi henüz bulunamayan Alzheimer

Hastalıgı Günü’ne denk düşürdüğü için)

0

TANSU ÇİLLER (Aldığı tepkiler üzerine, “Türban degil, eşarp dagıttıml” deme zorlama ve dayatmasın/

kimden hissettiğini izah edemediği için)

O

SÜLEYMAN DEMİREL (Son zamanlarda Dokuzuncu Senfoni gibisinden alafranga takılarak bunalıma girip, `
“Tarım bakanlığı bürokratımızın küıdilihicazkâr makamındaki İstiklâl Marşı çok içten, çok duygu/uydu!”

diyerek, aslına rücû ettiği için)

O

TANSU çiLLEıı, ııııEııAı. AKŞENER, RECAİ KUTAN, ııııısur YILMAZ (Türban takiyyesinden sonra,

gündeme imam nikahını da getirecekleri içini

‘ g_ &g; _ lı
ıı l ş L E ıııı
Haftalık Anagram Analizlerirıiz
FIKRET ÜNLÜ – KÜFLÜ malı(
( “K “Joker)
IsMEr SEZGİN – seni ııııızcirı

AHMET KENAN EVREN
EMANET KERHANE

MESUT YILMAZ – TUZLU MUMYA
( “UU” Joker)

HAYRİ KOZAKÇIOĞLU
AHI çok YAZIK OLDU

KUTLU AKTAŞ – KUTLUTAŞ A.ş.
(“Ş”Joker)

CELAL TALABANl – CENABET LALA
(“E”Joker)

MESUT BARZANI – ZEBANİ SURAT

SÜLEYMAN DEMİREL- MEYDAN ÜLSERİ
{ “M EL ” Arttı)

ERKEN GENEL SEÇIM
YERSEN, seçim: GEL!

O

OLMADI SAYINLAR . . . . . ..

Hüseyin Kocadag, Sedat Bucak, Gonca Us,
Abdullah Çatlı

(26 Kasım 1996 itibariyle)

Mehmet Elkatmış, Mahmut Yılbaş, Mehmet
Bedri Incetahtacı, Metin Öney, Hayrettin Dilekcan, Yaşar Topçu, Nihan llgün, Sema Pişkinsüt

(30 Eylül 1998 itibariyle)

. . .

Mafya’dır gidiyoruz. Üstte Susurluk, altta Susurluk komisyonu…

Sonraaa…

Meral Akşener, Eyüp Aşık

O O O

Fikri Sağlar dışında bir Allah’ın kulu konuşsa ya!
Alaaddin Çakıcı’nın bantlarının devamını bekliyorsunuz galiba…

Günah çıkartmak veya kıvırtmak veya zeytinyagı gibi suyun üstüne çıkmak için galiba…

Haftanin’ “li-li
“Hırsızda suç olan,

borsacıda meziyet sayılır…”

(GEORGE BERNARD SHAW, 1929)

__ Ev ALMA, KOMŞU AL, KOMŞUDAN AL HABERİ…

Hürriyet’te Süleyman Demirkan’ın haberi
çıktı.
“Ecevit Baykal’a 35 milyara komşu oldu…” `

Ankara kulisleri dalgalandı, çalkalandı.
“Bu kadar ucuz mu?”

Herkes “ittifak” beklerken, meğerse, Ecevit familyası, okumadıkları kitapları, zâten kitap okumayan Deniz’in evinin yanındaki bir
yere depolamışlar… Balkondan birbirlerine bakıp el sallayacak yakınlıktaymışlar…

..Za

Ecevit’in komşulan ilginç…

Ecevit familyasının hayrını görmeyen efsanevi kediler, kapı komşusu Alparslan Türkeş’in arka bahçesine kaçrmşlardı.

Şimdi kitaplar Baykal’ın tam karşısındaki
evin ön balkonuna kaçtılar. ‘i ‘ v

i Herkes soruyor. “Acaba, kedilerden ve kitaplardan sonra, kendileri ne zaman siyasi ilti
ca hakkı isteyecekler?’ ‘
Bir kısım medyanın yalancısıyım, “Çilebülbülümçileçiçeği” Erdal Kesebir espri yapmış…
“Önce bizim gibileri DTP’ye, sonra kedilerini MHP’ye, en sonra da kitaplannı CHP’ye
komşu yolladılar. Acaba kendileri (ve oylan)
ne zaman, nereye gidecek?
MHP’ye mi, CHP’ye
mi? Yoksa, köy
sandığına mı?”

Tempo ı 564 ı 199853