stifa etmişse etmiş demektir!

ı: ııivısi
`İ iıKURTHAN ~FIŞEK-»i

4 Şubat 1994
CUMA

İstifa etmisse etmis demektir!

ERKEZ Bankası başkanı Bülent
M Gültekin istifa etti, yer yerinden
oynadı.
Eeee? Ne olmuş yani? Etmişse etmiş,
oynamışsa oynamış demektir.

Ama, istifası s’ ”

Ne var bund ik olacak değildi ya… Kazık kadar MB başkanı kalkıp,
“Mayıs vaziyetleri kötü, ay sonu gelmiyor, daha iyi bir iş teklifi aldım!” diyemezdi herhalde… î .- .

Peki, iüifa zaman- l sısı l

doldumlamayacağını, ilgili bakanın kabineden ayrılmak zorunda kalacağını zannetmiştim…

Spor camiasının heyecanı 72 saat sürdü,_giden gittiğiyle, kalan kaldığıyla kaldı.

ilk kovulmam 1983 yılındaydı. Askerler üniversiteden kovdu.

Ikinci istifam 8 yıllık bir hukuk mücadelesinden sonra geldi. 12 Eylül yönetimine karşı açtığım dâvâyı kazandım, üni
versitedeki kürsüme
döndüm, zamanla

laması ters değil miy- ;iki BÜLENT BEY& may, iyi yaptım, 12
di? Türkiye’nin eko- Eylül sabahı istifa etnomik, siyasal, kültü- NA KADIBP. 5,5* tim… “sembolik tarel, sosyolojik ve cin- lßevplmz” __ , kılma” vaziyetleri…
sel tarihinin bu en kri- ‘ ‘ ” * ‘4 “A” ” Universite bensiz
tik günlerinin geçme- de devam ediyor.

sini bekleyernez miy- ‘k i’ t

di? Memleket istikrara kavuştuktan sonra
ayrılsa daha iyi olmaz mıydı?

Gelelim sadede…
Olmazdı.

“İstifa etmek” cidd” bir olaydır, siyasîdir, tek taraflı bir işlemdir.

Edersen etmişsin demektir.

Meselâ, yarım asırı geçkin hayatımda
bir kere kovuldum, iki kere istifa ettim.

_ ‘A’ ‘k ‘k

Ilk istifam 1979 yılındaydı. Spor bakanlığındaki görevlerimi bırakırken, Türkiye’nin heyecandan ayağa kalkacağını,
benim ayrılmamla doğacak boşluğun

Türkiye ekonomileri ölmez… Kemal
Kurdaş’ın tasarruf bonoları, Yahya Demirel’in hayal^ ihracatla__ rı, Kastelli’nin bankerlik faaliyeti, Özal’ın aldığı, Demirel’in
sahiplendiği, ÇilIer’in reddettiği “24
Ocak” kararları milletin parasını bitirmemişse, o ralar bitmemiş, ekonomiler
ölmemiş emektir.

Sahi, Merkez Bankası başkanı istifa mı
etmiş?

Aaaaa! Hayret! Bâkî kalacak olan bu
ekonomide, hoş bir sedadan ibarettir kendisi… Bir haftaya kalmaz, unutulur.

.. BU .
BIZIM 0ı2TADıI2EK

DOLAR
DEĞER KAZAMIMCA
BÖYLE OLDU ,f,

seıııseııınıere

IGIVIII, kıvmavın…

doldu, cepçilere gün doğdu.

Arkadaşlar memleket
ortalamasını çıkarmışlar. Miting
başına “yankesici kurbanı” sayısı 810 civarında…

ANAP’ın son Antalya mitinginin
kurbanlarından birisi Şemsettin
Alıcı’ydı… ANAP Genel Merkezinde
hizmetli olarak çalışır, her mitinge
gider, parti üst yönetiminin yiyecekiçecek ihtiyacını karşılar…

Son mitingde ANAP selamı
verirken, arka cebinden 4 milyon
lirası, iki bankamatik kartı, nüfus
cüzdanı gitti. “Maaşımdan keserler!”
diye ağlamaklı oldu Alıcı…

Miting meydanında tanıdık
DYP’liler vardı. Alıcı’nın haline
üzüldüler. Sonra kendi aralarında
gülüştüler. “Bu yankesiciler
insafsız…” dediler. “Miting
meydanında o kadar vurguncu,
hayal* ihracatçı, köşe dönücü
duruıken, bula bula garibim
Şemsettin? buldular. Kürsüye ‘
yaklaştınlmamışlardır heıhalde…”

S EÇİMLER yaklaştı, meydanlar

ALİ ŞEVKİ EREK

Kabinenin aklı başında bakanlarından biri zannederdim seni… Hukukçu
olduğunu bildiğim için, “ekonomik
koordinasyondan sommlu devlet bakanı” yapıldığında şaşırmıştım… Ama,
üstesinden geleceğin konusunda iyimserliğim vardı. _

Beklentilerimi boşa çıkardın…

Türkiye ekonomisinde şu son bir
haftadır olup bitenlere en saçma-sapan gerekçeyi sen buldun… “Vatandaşa her saniye hizmet veren 700 döviz büfesi birleşince devalüasyon oldu…”

Ama, biraz daha saçmalayabilirdin… Meselâ, “Döviz büfeleri olmasaydı, kambiyoyu ne güzel yönetirdik!” diyebilirdin… Neyse, onu demeyi akıl etınedin… Düşük voltajlı olsun misafirliğin…

ev. , .
‘ -, ‘il’ w “Bir fikir

**î * L u na
(Iq ı u o. ıı
~ ö umu goze

almak iyidir,
ama, fikir ölüp fikir sahibi yaşasa kötü
mü olur?” (Wyndham Lewis, 1956)