stanbul’dan talan manzaraları…

2 Şubat 1994
ÇARŞAMBA .

.l

v

nin uııüıı ııivıssi
KURTHANFİŞEK

isıanııurııan talan manzaraları…

NAP’ın “belediye başkanı”,
A DYP’nin “damat” adayı Ilhan Ke
sici bir aydır nezleymiş… Kendisi
mütevazidir, ama, burnu büyüktür. Akmakla bitınez… “lki gün al, bir şeyin kalmaz!” denilen ilaç para etmemiş…

SHP’nin adayı Zülfü Livaneli sessiz
gidiyor şimdilik… Gülhane Parkı’na doldurduklarını sandığa soksa, “kazanır” gibi geliyor bana…

Duygusal (ve siyasal) nedenlerle kırgın olduğum Bülent
Ecevit (DSP) inanılmaz
şekilde kuwetli… Bayrampaşa’dan eçiyordum, Necdet zkan’ın _ _y
yarattığı şehircilik muci- i: ‘i’
zesini gördüm.

Refah’a sözüm
yok… Adayı kim olursa
olsun, parti-seçmen,
cami-cemaat ilişkisini .

SAYIN
NECMETTİN CE VHERl
DEVLET BAKANI
ANKARA
Devletin namusuna mevdu DARÜLACEZE ‘nin idaresi 27 Cemazüye/ahir
1327-2 Temmuz 1325 tarihli lRADEl s5NİYE ile İstanbul Belediyesi’ne bırakılmış, ma/varlığı ve geliri Belediye’ye karıştin/maması şartedi/miş olmasına rağmen,
İstanbul Be ediyesi eski başkanı Bed~ ı rettin Dalan DARÜLAl ` “ ?a CEZE’ye ait 27.300 m
;g aısayı bedeli 8 eşit tak` sitte ödenmek Üzere
400.000.000 liraya be/ediyeye ma/etmiş, sonra bu arsanın yarısını
PERPA Kooperatifi ‘ne
devretmiştir (Belediye
Encümeni Kararı
28. 10. 7985 gün ve V/2

her yerde iyi kuruyorlar, 2253 ve 2280 sayılı).

“açılmak” için de ka- Bu zatın şimdi /stan
buk değiştiriyorlar. bul’a yeni ve benzer
Gelelim DYP’ye… zulüm/eri ikaı için aday gösteri/mesinin

Adayları Bedrettin Dalan…

Elektrik mühendisidir kendisi… Attırdığı (ve onaramadığı) sigortaların haddi
hesabı yoktur.

Prof.Dr. Şener Akyol’u okumak ister
misiniz?

i’ ‘A’ ‘k

sonuçları lstanbul ‘lu seçmen/er tarafından cevaplandırılacak olmakla, burada
bu derece zavallı insanların infak/na ve
iaşesine özgü/ü bir arsanın dolaylı yollarla, hamiyeLsiz ve bedevi metodlar/a gasbına bir çare bulunmasını zatı dev/etlerinden talep ediyorum.

İstanbul’un
Iıurunları…

‘ STANBUL’un kirli havasını üç gün tel neffüs ettikten sonra Ankara’ya dönüyordum. SHP’Ii bir dostuma rasladım,
partisinin mahalli seçimlerdeki şansını sordum.
Istanbul dışında iyimserdi.
”Niye İstanbul yok?” diye sordum.
“Burun farkıyla kaybediyoruz…” dedi,
“Burunlarıyla meşhur, onlarla özdeşleşmiş bir erde şansımız yok… Fatih’in burnu meş urdu. Sarayburnu, Kireçburnu,
Akıntıbumu, Zegtinbumu zâten mâlûm…
Şimdi de Kesici umu’nu çıkardılar karşımıza…”
Kesici’nin son zamanlarda nezlelenen
burnu “espri kaynağı” oldu Istanbul’da…
Karadeniz oylarını da alır götürür.

“En iyi lider, en iyi umut
taciridir…” (Napolyon, 1801)

SÜLEYMAN DEMİREL

Genç bir miralayken, Dolmabahçe önlerine demirlemiş Ingiliz
donanmasına bakıp, “Geldikleri

bi giderler!” diyen Atatürk .cananıyor gözlerimin önünde… Ingiliz donanması kovuldu.

Geldikleri gibi gidenler (12
Mart ve Eylül) çok oldu.

“Yurtta Sulh’ü pek sağlayamadın, Zeli operasyonunu bittikten
sonra öğrendin, ama, helâl olsun,
“Cihanda Sulh” senin eserin olacak… Arafat seni aramış, “Abicim,
orta doğuyu hâlledemedik, müzahir olur musun?” demiş… “Onu
hâllederiz, mesele değil, nassın,
eyi misin?” diye sormuşsun…

O barışın mimarlarına Nobel
ödülü geçen yıl verilmişti.

Gecikmeli ödüllere talip olmaya başladın…

“24 Ocak”a oluşundan 14 yıl
sonra sahip çıktın…

Bağışla beni cumbabam… Durmuş saatin bile günde iki kere doğruyu gösterdiğini ben de biliyorum…