Sporu’un şanı ülkemin gururu (2)

Sporun şanı
‘lkemin gururu (2)

`: LİMPİYATLAR devam ediyor, çok başarılı olmaya devam ediyoruz… “Cep
.. Herkülü” olarak dünya spor tarihine
F, n Naim Süleymanoğlu iki eliyle bir hal7 ‘ idoğrııltabilseydi, çok daha mutlu *olacak

l Olmadı,_ ama, neyse… İmdadımıza judoda
ı ” eyin Ozkan yetişti.
l Çeçen asıllı bu “milli” sporcumuz sâýesin’
İ , bir altın daha kazandık. Tam gururlandık,
i. ndık, sevinç gözyaşları dökmeye başladık,
v- ‘i Ozkan bir el işareti yaptı. V

Sağ kolunu hafifçe dirsekten kırıp, sağ elinin
l çe, nişan yüzüğü ve orta parmağını avuç içi
banca gibi havaya kaldırdı.
l Aklımda yanlış kalmadıysa, ya Çeçen milli çiliğinin, ya IBDA-C’nin işaretidir, sembolü;ı . Olabilir. Hep demişimdir zâten…

ıspor bağımsız değildir, politikanın iç gü’ veysidir. n
` 2Spora siyaset karıştırılmaz, “siyaset

boş vakitlerinde spor yapar.

***k

Olimpiyatlar devam ediyor. Nerede kalmış7

Tertillianus’un, olimpiyatları G yasaklatarı
ölümsüz sözlerindeydik galiba; Her turlu
beden eylemi şeytan işidır…
‘k- ‘k r*

_ Hıristiyanların aydınlanması çağı, sporun

karanlık çağıdır. Bütün Orta Çag boyunca,

‘yarışma sporları yasaklandı. Yasaklanmayan
l yedi şey vardı.

Fakir-fukara takımını birbirine kırdırtan “Ye- l

di Şovalye Becerisi”… `
‘ At binme, yüzme, ok atma, eskrim, av,
* satranç, müzik-şiir…
Bunlar sevap, gerisi günahtı.

i**

_h Olimpiyatlaaa uzun, süre ara verildi. On
‘zırilîi ýûzyilıh ‘ortalarına, Sanayi Devrımı nın
ufaktan kıpırdanmaya başladığı yıllara kadar…

Sanayi Devrimi oldu, durum değişti.

Yayılan kapitalizm, spor_ anlayışını, iki alanda ı

de iştirdi. _ _ n_ _
k alan, “ulusal devlet”, yanı, bir ulkenin
toprakları içindeki mahalli pazarların tek bir

ulusal pazar etrafında örgütlenmesiydi. _
“Milliyetçi-saldırgan” oldu spor… Vaktıy

e yapıştırdı, başparmağıyla işaret parmağını .

le yazdıydım.
“Ulusal devlet olgusu, ulus bütünlüğünün sağlanması, ulus onurunun yüceltilmesi, ulus sınırlarının korunması kaygılannı da beraberinde getirince, spor-cimnastik programlanna yoğun bir askeri ve
politikçiçerik kazandıran uygulamalar ortaya çıktı. Bunun en aşın örneği, milliyetçi-militarist Pan-Cermenik Turner Akımı’ydı. -Akımın kurucu babası da fanatik
bir Prusya milliyetçisi olan Friedrich Ludwig Jahn… Militarist, hiyerarşik ve otoriter Prusya devlet modeline dayalı saldırgan bir Alman yurtseverliğini savunan
Jahn, spam, bu görüşlerini hayata geçirecek en güçlü silah olarak görüyordu… ”

Jahn’ın bu görüşleri spor pratiğini nasıl etkiledi?

“Jahn ‘ın Deutsches Volkstum (1810)
kitabında önerdiği ‘Volkstum’, Alman gelenek, görenek, dil ve kandaşlığının özel
bir bileşimini temsil ediyor, ideolojik eğitimle göz alıcı giysileri, halk şölenlerini
ve kitle Cimnastik gösterilerini harmanlıyordu. Jahn ve aynı ideolojik çizgideki
Tumer’in bu türden şölenleri, bayrak, meşale, müzik ve askeri eğitim düzenleriyle,
yüzyıl sonraki Nazi Nuremberg gösteriletinin tek esin kaynağıdır… ”

*i*

On dokuzuncu yüzyılın. ikinci yarısına kadar
bu içerikle yapıldı spor… Birlik ve beraberliği
pekiştirmek, gencini, yaşlısını, bütün insanları
sürekli “savaşa hazır” tutmak için…

Derken, kapitalist dünyanın başına, 1871 yı
lında, ilk “ekonomik buhran felâketi” geldi. Felâketle beraber de işsizlik, yoksulluk, açlık…
. Eski Roma İmparatorları, aç-yoksul insanların akıllarını ekmekterı sirke kaydırmayı nasıl düşündülerse, feodaliteden kollektif üretime,
kapitalizme geçişlerini tamamlayan toplumlar,
“oyalayıcı” olarak takım sporlarma el attılar. Az sayıda insanın spor yapması,
çok sayıda insanın tribünlere, saha kenarlarına çekilerek seyretmesi için kumlacak en iyi düzendi bu…

Spor tarihçisi Hoch’un dediği gibi, “1871
buhranını izleyen yıllarda seyir sporları
çok gelişti. Insanlar ekonomik karanlığın
getirdiği moral çöküntüsünü sporun aydmlığıyla az da olsa hafiflettiler…”

***k

Olimpiyatlar devam ediyor. Sıkılmadıysanız, ben de perşembeye devam
eder ve bitiririm…