Spor, patlamaya hazır toplumların aynasıdır (1)

por, talay
azır toplumların
aynasıdır (1)

û, AZAR gecesi oynanan Fenerbahçe-Galatasa. ray maçı bana heyecan verdi, korku saldı.
r Maçı izlemeye gelen seyirciler saldırgandı, si’u ı. Futbolcular büsbütün hırçındı, sarı kartları
v- beşer bölüştüler.

‘ ıllar öncesine gitti aklım…

izimkilerin Macaristan’ı yeneceği baştan belliy
İ amam yenecektik, ulusal gururumuz doruğa çır. tı da, sonra ne olacaktı? Korktuğum başıma

Il

l Maçtan önceki “Silah değil, çiçek atın”
‘ı nna rağmen, ülke genelinde, silahlar susma,Iğdır’da, patlayan silahları terörist saldırısı sanan
“ıı Jandarma Alay Komutanlığı ve 5. Hudut Ta1 ‘na bağlı erler otomatik silahlarla rasgele ateş
.ıı ar. Adana’da 15 yaşındaki Süreyya Gönden ağır yaralandı.

«2 İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Hakan’ın attıikinci golden sonra, üç büyük kentin valisini uya~. silah atılmasının önlenmesini istedi. Okmeyı ‘nda 7 yaşındaki Eda Aydoğdu ile Paşabahçe, annesinin kucağında bulunan 11 aylık Omer
İ Yılmaz, evlerinin balkonundan sekerı kur«ı rla yaralandı. Düzce’de yolcu minibüsünde çı~› tartışmada 21 yaşındaki Sırrı Kartal ayağın_ kurşunlandı.

‘A’ ‘A’ i’ __ _

› Olayları yakın takibe alınca, “Ozel hayatların.sessiz-sakin, halim-selim olan insanlar na_ bu kadar canavarlaşabilir?” diye sordum
:ı di kendime… Aslında, sorrnama gerek yoktu.

i’ Muzaffer Şerif’in küçük grupların sosyal psikoı iyle ilgili gözlemlerini futbol sahalanna, özellikle
_’ tribünlere uygulandığında, her şey apaçık ortaya
-~ ordu.

. “Dar ve değişmez bir fizik mekânı paylainsanlar, doğal bir liderin (veya liderlerin)
ümünde küçük gruplar meydana getirira …” diye yazıyordu, Muzaffer Şerif…

‘ “Girdikleri ilişkiler içinde, herkesin uymak
l munda olduğu bazı davranış normları
~ ‘ ir. Grup üyeliği en büyük müeyyidedir.
İ o davranışları benimsersiniz, ya gruptan
ın:: ırsınız…”

*k ‘k ‘A’

Adım adım gidelim isterseniz…

Insanlar, evlerinin rahatını bırakıp, cumartesi-pazar günleri niye maça giderler? En azından, siz niye
gidersiniz?

lyi oynandığında “en estetik takım sporu”
olan futbolu zevkle, doyasıya seyretmek için… Peki,
sıcak baktığınız taraftarlarca önceden parsellenmiş
tribündeki yerinizi erkenden aldığınızda ne yaparsın12?

Yanınızda getirdiğimiz sandviçten bir lokma, gazozdan bir yudum, sigaradan bir duman alır, maçın
başlama saatini beklemeye koyulursunuz.

Peki. tribün komşulannız da sizin gibi mi?

Yok canım! Estetik futbolla göz doyurmaya değil, amigoluk, çığırtkanlık yapmaya, bağırıp çağırmaya gelmişler sanki… Hele, başlarında bir lider var
ki, tam siz gazozunuzu içmek için şişeyi ağzınıza götürürken, bağırmalan için herkesi ayaklandınr.

Kime bağıracaksın? Günlük hayatın hıncını, öfkesini kime boşaltacaksın?

Rakip seyirciye, rakip oyuncuya, hakeme elbette…

Önce “düşman” tarafın ya nesebini, ya cinsel
ahlakını soruşturmaya başlarsın… Sonra, dirseklerini yandan doksan derece kırıp “masayı kendine
çeker gibi” kol hareketleri yaparsın, sonra başparmağını işaret ve orta parmağının arasına sokup
“bilekten mihaniki” el hareketleri yaparsın…
Yapmazsan, futbolun tadı-tuzu da olmuyor.

Kesmedi mi? Elindeki boş gazoz şişesini, maytabı, havâi fişeği ya sahaya, ya düşman tribünlere
atarsın, ya tel örgüleri (veya polis duvarını) aşıp
adamlara saldırabilirsin. ..

Küçük grup psikolojisi gereği, yapmak zorunda