Siz asıl bundan sornasını görün!

o 5 aram; 1995

a,sıl :r-bundan
sonrasını görün:

‘AZAR gecesi Mekteb-i

ülkiye’nin 136’ncı ku3- _ ruluş yıldönümü vardı.
‘. ..Herkes oradaydı. Eski

yepyeni, ‘pırıl pınl gençler…

hocalar, ağabeyler, kardeşler,

Hepsinin paydası ortaktı. Seçim konuşuyorlardı. `

y***

Pazar günkü yazım yüzünden
ilk eleştiriyi kapıdan girer girmez
aldım.

“Refah Partisi, Atatürk düşmanıdır, laikliğin, modernliğin düşmanıdır. Sen tutmuşsun, adamları
eleştirmek bir yana, övüyorsun bile…”

Dilim döndüğünce, aklım yettiğince
anlatmaya çalıştım.

“Refah Partisi’ne günahımı vermem, ama, adaınlann Türkiye’deki

ı en örgütlü, en ciddî parti olduklarını da inkâr edemem, etmem…
Refah’ı, Türkiye’de, hem kurulu
düzenin, hem hükümetin altematifi hâline getiren, karşısındakilerin

pejmürdeliğidir…”

*k i’ i’
lki adım ötede Mülkiye’nin gencecik

l talebeleri vardı. ` “

‘Köşeye kıstırdılar, Milliyetçi Hareket Partisi hakkında pazar günü yaz
_ ;jdıklanmı eleştirdiler.

“Bugünkü son gelişmelerden

haberiniz var mı?” diye sordum.
. “Dâvâdan dönen biri mi vuruldu?” diye sordular.
” “Hayır” dedim, “Parti tabanınl dan gelen örgütlü baskılar, tepkiler sonucu, Türkeş’in akrabaları
adaylıktan çekildiler…”
l Herkes şaşırdı.

MHP’nin emir-komuta zincirini kıran
bir yeniden yapılanmaya, tabana yayılmaya, tabanın sesini dinlemeye gittiğini
anladılar.

i**

Türkiye’nin dörtbir yanından gelen_

Mülkiyelilere karıştım. _

Kafam ziyadesiyle karışık olduğu
için, “Seçim nasıl biter?” diye tek
tek onlara sordum. ı ›.

:v-… llginç bir istatistik analiz yaptılar. ‘
*` “RP, DSP ve ANAP barajı aşar.

LH’

DYP aşabilir.’ CHP ve MHP zor…”
«* *k i’

Mülkiye’nin sağı solu belli olmaz,
ama, solumsulan mutlaka vardır.

Konu döndü dolaştı, solumtrak partilerin hâl-i pür melâline geldi. ‘

“Mülkiye Cuntası, Türkiye’nin
sosyal demokrasisine, CHP’ye
hâkimdi. Noolacak bu Mülkiye’nin
hâli?” diye yakındılar.
__ Kendilerine Deniz Baykal, Besim

Ustünel, Haluk Ulman, Turan Gü- ‘

neş ve Ahmet Yücekök’ten oluşan
Mülkiye Cuntası’ndan sâdece Haluk Ulman’ın SBFden mezun olduğunu anlattım. Osmanlı’yı 33 yıl yönetmiş tek kişi
olan ll.Abdülhamit’in Mülkiye Mezunu
Tek Padişah olduğunu da açıkladım.

Uzüldüler. “Ah Mülkiye vah Mül- ‘

kiye” havasına girdiler.
ik ‘A’ i’
Tam kapıdan çıkıyordum, “Bülent
beyle Mümtaz Hoca takışır mı?”

diye sordular. 1994 yılı başında yazıp
yanımda gezdirdiğim bir yazıyı okuttum.

Altı sene önceydi. Bülent bey- söylediydi:
_Mümtaz beydir…”

?Hareketin devamı
On beş gün önceydi, Mümtaz
hoca dediydi: “Solun bütünleşmesinin bu kadar kolay olabileceğini
bilseydim, siyasete on yıl önçe girerdim.” `
Mümtaz hoca müdebbir,
bey karizmatiktir. `
Kimsecikler üstlerine alınmaşmlar, ama, ikisinin yapmadıkları ‘tek
şey oportünistliktir. .- H
Oturup konuşmaları lâzım…
Ama, nerede, ne zaman, nasıl?
Orasına ben kanşmam. Karışmam, çünkü, yelpazenin solundaki
muhabbete hep rüfailer karışır. `-‘

Bülent