Sıfırcılık” nereden çıktı

IFIRCI Hoca” yaftasıyla billlS cümle siyasetçiye sıfır dağıtmaya başladığımın ilk
günleriydi. Telefon çaldı, açtım.
Mekteb-i Mü|kiye’de benden feyz
almış biriydi. Okula yırtık pabuçla

gidip gelirken, birdenbire yıldızı par- kurtar beni…” dedim.lamış, kırmızı “Aritmetiğin
plakalı arabaya dört işlemin en
biner olmuştu. hiçbirine uymu”Yahu ho- yor senin duruca. ” dedi, “O mun…” dedi, “O
sıfatı nereden aldığın notları
buldular sana? toplasan da, bölHocalık zama- sen de, çarpsan
nııda kirıseye sı- da, çıkarsan da,
fır vermediğin gi- ya 23_’ü bulur, ya .

bi, herkesi geçirirdin… Ben bile
geçmiştim senden…”

H o c a l ı ğ ı n
başka, gazeteciliğin başka olduğunu anlattım kendisine… Otuz üç yıldır kafama kakıla

‘ kakıla bellediğim temel gazetecilik

kuralını iki cümlede özetledim. Herkese “iyi” dersen herkesin gözünde
kötü olursun… Herkese “kötü” der’sen senden makbulü yoktur.

Telefon kapandı, iki dakika sonra
“zıırrı”, yine telefon…

“O notlan sana yakıştıramadun…” dedi dostum, “Özal’a gösteıdiğin Erdal Bey’den
nıye esirgıyorsım? çalı
şıyor, uğraşıyor işte… Hep ‘Raporlu’,

nıedııır ınusuıı?”

Onu da izah ettim. Bazılarına
kuyruk acım var.

‘k ‘k ‘A’

Efendim, 1960 yılında kimya
mühendisi olmaya merak samııştım.
“Mecburi ders” vaziyetleri, teorik fizikte Erdal İnönü çıktı karşıma…
Çok kibar, çok beyefendi bir insandı, ama, yaptığı üç sınavdan ilkinde

T

O, ikincisinde 8, üçüncüsünde 15 ›

aldım. .
Dikkatinizi çekerim, “100” üzerinden…
Her talebe gibi ağlaşarak kapısına gittim, “Aman hoca, kıyak yap,

sonsuzagıder…
Erdal Bey’in

benimle kafa

bulduğunu anla
kıp kredi açığını
kapatmak için beleş seçimlik ders
aramaya koyuldum. Buldum! Tabii
Kaynaklar İşletmeciliği… Ismi güzel,
hoca lokum gibi… O zaman yedek
asteğmendi, sivil sektörden izinliydi,
sonra baba oldu. Iki sınava girmemle sıfır almam, okuldan atılmam bir
oldu.

Derken efendim, üniversite sınavlarına yeniden girdim, kendimi
idari-siyasi bilimlerde, yine matematik sınavında buldum. Herkese itimat eden tonton bir hocamız vardı.
Soruları dağıtıp kâğıtları toplama görevi ANAP milletvekili Engin Güner’indi. O bunları yapar, bizse
müşterek mesaiyle doğru cevapları
üretirdik.

Bir tek o çaktırmadı beni… Yani, ‘

mevcut büyükbaş siyasi liderlerden
kıymetimi ilk (ve tek) takdir eden o
oldu.

lntikamın en güzeli, otuz yıl rötarlı gelenidir. Sıfıra sıfır, intikam!

yınca kızdım. Çı- ‘

MESUT BARLANİ CELAL TALABANİ
` MUSEVİ TABANCALI
TARZAN . TELLAI.

(“V” Joker) (“I’.L.” Joker)

cıvciııler vesın!

NVER’lerin, CemaI’Ierin, Fevzi’lerin kımıızı plakasının vâris’ lerinden Nevzat’ Ayaz’ın yolu
geçenlerde Azerbaycan’a düşmüştü.
Ayağının tqzuyla, havaalanının
ÇUK (Çok Unlü Kişi) salonunda,
soydaş Azeri’lerin düzenli orduya
kavuşmalarından çok mutlu olduğunu söyledi Ayaz…

Bu açıklamaya .en çok Ebulfeyz

` Elçibey şaşırdı. ‘

Bundan üç ay kadar ewel, TEMP_O dergimize verdiği demeçte,
“Hele seçimler yapılsın, duruma
bakarız!” demişti Elçibey… Sonra
devam etmişti: “Düzenli ordumuzu
kuıınak iki yıl zaman alır…”

Bilmeyenler için söyleyelim, müdafaa nazrrımızın ziyarete gittiği
devletin reisidir Elçibey… Türkiye’de mevcut “sosyal içerikli” koalisyona sıcak baktığı pek söylenemez… Senden habersiz, senin topraklarında birileri kalksa, düzenli 0rdu kurulduğunu senden önce öğrense, bilse, siz ne dersiniz?

“Devlet adamı koyunu
kırpar, politikacı
derisini yüzer!”

(Wendell Phillips, 1853)

ııeııı m_ı _
ılemeılı mı?

KOALİSYONUN cılkı çıkmaya

başladı. Konuşulacak ciddi ko
nular bitince, muhabbet ugkurdan aşağıya inmeye başlar, “Oküz
orlaldılt bitti!” demektir.

Etkili bir ekonomik teorisyen, da»
ha fazla etkili bir konfeksiyoncunun
arkasından, tam bakanlar kurulu
toplantısına girerken, “Onun yat?na yatsaydım bunlar olınazdı!” e
mış…

Sekiz yıl tahsilini yaptığım AImanca’dan aklımda kaldığıyla, “Mein Lieber Gott!”

Niye akıl etmemiştik.? Ekonomiyi
Matild Manukyan hanımefendi
kurtarıyor, kolluyor zaten… Bayan
bakana ne ihtiyaç var.?

1 İSMH SEZGİN Ayhan lşık’ın
dublörü, süper _diye tanıtılıp
kurşunlu çıkan maiyetinle beraber
Beyoğlu’nda gezindiğini duydum.
Resimlerini bile gördüm, ikiniz de
mikrofonluydunuz… “Asayiş
berkemal!” demenin yolunu
buldun, darısı benim başıma!

2 SÜLEYMAN DEMİREL (Baba)
Kaç aydır meraktayım… Bana
kim elektrik verecek, kim
bağırttıracak, telefonlarımı kim
dinleyecek, kekonun askeri
intikallerini kim izleyecek?
“Bisürü” soru… Merak etmeye
başladım, arkada yine “davulcu
pazarlığı” var m’ı diye?