Sen yakalanmasam, ben yakalanmasam! (1)

ERŞEMBE sabahı (28 Ocak
P1993l on sularında lak Kamhi’ye
suikast teşebbüsünde bulunuldu.
Kamhi kurtuldu.
Haberi ilk duyduğumda (ve su

Kurthcın F SEK
sen valıalannıasan, Iıeıı valıalanmasam! (1)

Neyse, Ãükürler olsun, saldırıya uğl ır

rayan, sa , koruyan, yoldan geçen, komşu bahçede top oynayan
kimseye bir şey olmadı. Herkes sıynksız atlattı vartayı…

ikastçıların arabasından çıkan silahları “Tetikçîlel” de yakalandı.

öğrendiğimde) sordum: “Nasıl kurtul- Nerede?

duy’ . Van’da… lsUç teori atıldı KL BIJFAYÃ DA tanbul-Ankara-Er

ortaya… İlk teorıye
göre, uyanıklığı ve
müdebbir tüccarlığı sâyesinde kurtulmuş… Evden
“şaşırtmaca” ol
sun diye değiâğ

TAS›

Amını..

zurum-Van güzergâhı üzerinden, 1.749 kilometre uzakta…
Ne zaman?
Otuz sekiz
(rakamla 38) saat

saatılerde çıkğn’ sonra…

ğişi ‘ ara aara ***(hepsi zırhlı) biner
miş… “Yahu, ev- Gazetelerden
den çıkmaya daha edindiğim bilgi~
yarım saati vardı, ler, Hürriyet’in

niye acele etti?”
diye paniklemiş
suikastçılar… Yani, işi aceleye getirmeye kalkışınca,_ yüzlerine, gözlerine bulaştırmışlar… Ikinci teoriye göre, Ame
rikan malı, 18-20 santimlik çelik zırhı
kolayca delen tanlcsavar LAW silahı
tutukluk yapmış… Yani, lçamhfnin verilmiş sadakası varmış… Uçüııcü teori’ re, Kamhi’nin korumaları arslan
esi ince, mütecavizler süt döken kediye dönmüş…

polis-adliye
‘ muhabirlerinin
edindikleri özel istihbaratla takviye
edilince, “tetikçi” zanlıları Can Ozbilen’le Osman Erdemifin “seyir defteri” çıktı ortaya…

Az zamanda nelerin ba arılabileceğini gösteren bir “seyir eri”…

“Tahkikatın selâmeti” açısından
yarına devam ederim…

Yalnız “tahkikatın selâmeti” mi?
Kendi ruh selâmetim açısından da…

ı

İNÖNÜ’NÜN BACANAĞI

E ” L
yag

BBC’nin fendi ` ›
PITVİ yendi

NKARA’da BBC yayınları kesildi.
Ara_ya SKY girdi, başka kanalda
RAI girdi. Ara da BBC’yi bulasın…

_ Yok!

Kablo-tv’ye bağlanmanın faturasını
muntazam ödeyen biri olarak, daha anlaşmayı imzalarken, “Kimleri izleyeceğim?” diye sormuştum. “BBC, CNN,
Eurosport…” diye söze girmişti P`IT’ci
dostlar… Sözlerini kesmiştim: “Tamam,
o kadarı yeter…”

Tepelerinden aşağıya gül yaprağı ser«
pilen hanendelere, “Adın ne?” diye sorulan sorulara doğru cevap verenlere yüz
milyonların dağıtıldığı programlara merakım yok… Haber dinlerim, spor seyrede
rim. Onun da parası neyse veririm.

BBC’y kestiler.

Niyesini araştırdım. PTT’nin başı yurt
dışında, kablolu televizyonun sorumlusu
cumadaymış… Dün sabah telefon geldi.

Meğer bizim PTT, iki buçuk yıla yakın zamandır, beş kuruş telif hakkı ödemeden “korsan yayın” yapıyormuş…
BBC’nin de canına tak etmiş, “scramble
the signal” (sinyali karıştırma) yapmış…

BBC yetkilileri 9 Şubat günü Ankara’da… P”I’l”yle görüşecekler… Davulcunun zâten çaldığının pazarlığını yapmak
ıçın…

Gülten Arslan’a konuşmuşsun…
“Katilleri yakalayıp asmak lâzım!” demişsin… Dört kelimeyi
bir araya getirmenin zor olduğunu biliyorum, ama, Güldal, Ozge
ve Özgür Mumcu’ya iki kelime
I

yazabi rdin: “Başımı sağolsun!”

Yazmadın, hissiyatını Gülten’e

telaffuz ettin…
“Katilleri yakalayıp asmak lâzım…”
Ekleyebilirdin: “Asmayalım da
besleyelim mi yani?”

Haklı olurdun o zaman… Yanlış saymadıysam, 39 kişi astı senin
kanguru mahkemelerin… Bir eksik, bir fazla, kaç yazar?

şan, arı
yolda durmak, konaklamak zorunda kalır…” (Çingene atasözü)