Seçmen ne dedi, ne dedi?

, HİKÂESİ

ÜRKlYE’deki demokrasi tarihinin
T en önemli mahalli* seçiminde, 32

milyon kişi, “hep bir ağızdan” ba: .

zı mesajlar iletti.
Ilk mesaj Tansu Çiller’eydi.
0 “Nomıal zanıanında y
genel seçimlere kadar seni seviyoruz.
Devam et!”
İkinci mesaj, Murat Karayal9 çın’aydı. “Kendini başansız sayma, bak, belde, ilçe, il, büyükşehir bele

seçmen ne dedi, ne dedi?

lacak i

mazsın, yok edemezsin… Dolayısıyla,
“birleşik sol” ve “birleşik sağ” hayalleri
kovalanacaksa, onları hesaba katmayın…”

Türkiye’nin ekonomisi sanıldığı (ve
sunulduğu) kadar kötü değil… Kötü olsaydı, koalisyon paıtilerine yüzde 38-40

– marjında dalgalanan bir oy verilmezdi.

Çiller “Mesufla bu iş olmaz” diyor.
Mesut “Çiller’i istemezük” diyor. ANAYOL formülünü resmen ceviz etti seç

diye başkanlıkları `. men…

bazında ‘koalisyon ..ME5AJ ALINDI… Ç ” Gelelim, asılöbür

ortağı’ olarak utan- . mesaja… ,

dımıadırn seni…” W ‘ Refah olayına…
Uçüncü me- _ t i( ı›

t Ka Salı ‘Yme M5″ Bu önemli mesajı
ra ra a çın’ay ı. o ~ _ “Veletmğlbtrtı yen. a 3.:::.i3:.3id°ğ“
kin aha? bir hos… Abdunah beyin
seçnğm beleflWe talimat, telkin ve ribaêkanlafln’ SFYWQ’ calarıyla DEP çeki”fflı amaı Par” Örgü’ , lince, bütün o bölgetunden› hoşnutsuzlu- a de (ve mücavir alanğllmuluı ‘l genel ” ‘ l . larında) .meYdan
medlslWlamasmda göslerdllb-J’ ‘ ‘ RP’ye kaldı. Bir-iki yerin haricinde, RP

Dördüncü mesaj, Mesut Yıl- silme gemi_
9 maz’aydı. “Ekonominin bu ka- Niye öyıe Ojdug

dar kötüye ‘ ‘ i bir ortamda bulundu
ğumuzu söyle in, ya ana muhalefet`

partisi olarak görevini yapmadın, ya
ekonomi iyi vaziyette, sen yalan
yorsun…”
‘k ‘k ‘A’

Türkiye’min insanı başka bazı şeyler
de söyledi.

Sağda Refah Partisi, solda Bülent
Ecevit bitmeyen umuttur, yelpazenin
kendi taraflarına alternatiftir. Yok saya
Oyle oldu, çünkü, mevcut koalisyona empoze edilen (veya dikte ettirilen)
“güneydoğu problenıine çözüm formülü” o bölge halkı tarafından benimsenmiyor galiba…

Mevcut koalisyonun önerdiği çözüme itiraz etti seçmen…

Yani, ekonomik_ vaziyet fena değil,
koalisyon devam etsin…

Yani, asayiş berkemâl değil, alternatif bulunsun…

‘ YAŞ SAYFAM
$iMDI v

Biz suzû
v _ owu

Hüsnüvusut- _
kusugIIIerIn-ııent;
doktorlara masalı

CTUAL Medicine meslek dergisin
den tanıdııığım Dr. :îîmilkHüsnüyu
sufkuşııgı’ er’e (ma as) anım ısındı. Adam hem iyi doktor,_hem tecrübeli,
hem uyanık… ”

14 Mart Tıp Bayramı münasebetiyle,
dayak yemeyi yeni yeni öğrenen genç
doktorlara tavsiyeleri var. .

“Pamuk bulamıyorsanız tütün basın…
llaç yolsa muska yazın… Medyum olun,
fal bakın… Dokuzyüzlü telefon hatları
yaptık sizin içini.. Her aldı sizâ ben mi
vere im eşşoğlu ar? Ararsınız ”il mi?
Canlğrım benim… Kurbaaan olşışn abiniz, ablamı size…”

Aslında, dünyaya gülerek bakmayı
bilmeyen “doktor” olamaz…

O paraya ne milletvekili dayağı çeki- .

Iir, ne hastalık hastalarının ağız kokusu…

HUSAMEITIN CINDORUK
‘ BU hâllere düşmemen gerekirdi.

Türkiye’nin siyasî tarihinde, ilk
defa, partisinin 0y birliği,
TBMM’nin oy çokluğuyla (üçte
iki) meclis başkanlığına getirilen
biri, “kesin ihraç” istemiyle partisinin haysiyet divanına veriliyor.
Muhtemelen ihraç etmezler, bir
“usûl hatası” bulunur. Bulunur,
çünkü, aynı hatayı sorumsuz biri
de yaptı. .

Çiller’i sevmeyebilirsin… Ben
de uzun boylu sevmiyorum. Belki
kısa boylu olduğu için… ı

Pazar günü sandık başındaydık.

Başından beri teşne olduğun
ANAYOL formülüne, Türkiye seçmeni, ağzını bırakıp oyuyla güldü.

“Nerede kalmıştık?” mavallarını da yemedi.
Yassıada duruşmalarını hatırlıyorum. Körpeciktin… Cübbeni
atıp çıktın… Onun rantını yiyorsun… Balonlarını, frakını atmanı
istemiyorum, ama, potu biten
borç almaz, masadan kalkar.

,ı “Bil isayarlar
böy e

gelişmeye
‘ devam
ederse, insandan geriye yalnız
on pamıağı kalır…”

(Frank Lloyd Wright, 1958)

ı