Seçmeli kürtçe” dersleri

ENİM talebelik günlerimde “seçmeli
ders” vardı. Cidd^ dersleri gözü yemeyenler, puan tutturmak için o
dersleri alırlardı. Anlatılanı dinlemesen
olur, söyleneni, yazılanıöğrenmesen olur.

Seçmeli dersler tekrar gündeme geldi.

Hem de siyasi gündeme…

Mesut Yılmaz’la görüşürken, başbakanımız Çiller, etnik bütünleşmeyi sağlamak
için kürtçenin ilkokullara, ortaokullara, liselere, hatta üniversi- ‘ ‘ :
telere “seçmeli” ko- nulabileceğini söyledi, ağır konuşmasıyla
tanınan Mesut Yılmaz
da başını ağır ağır salladı. Onaylarcasına…
Bu ilginç teklife bir
tek Bülent Ecevit karşı
çıktLnHaklıdır kendisi… Onerenlere, yine
kendi tabiriyle, “hayatta muvaffakiyetler”…

t**

Ap0’nun cırcır yaptığı açıklamalardan
birinde söyledikleri ilginç… “Kürtçeyi çatpat biliyorum… Lisan öğrenmek zor zenaat… Türkçe konuşmayı tercih ederim…”

Kürt kitleleriyle Abdullah Ocalan arasındaki diyaloğu koparmak için “hâinane
bir senaryo” olabilir, ama, sanmıyorum.

Kurîhan F SEK

“secmeli kürtce” dersleri…

Ağzından kaçmıştır başbakananamın…
t**
_ Newruz öncesinde Diyarbakır’daydık.
Iftar sofrasında muhabbete oturmuştuk.
Aylgı “kürtçe dersleri” konusu gündeme
l

İçimizden biri ilginç bir şey söyledi.

“Kürtçe öğrenirseniz nerede kullanacaksınız? Tıpta, mühendislikte, fîzikte, matematikte, sosyal bilimlerde kürtçe yazılmış kitap var mı? Oğreneceksiniz de ne
olacak? Olsa olsa hızlandırılmış ilkokula
yarar…”

Sonra ekledi:
“Kendi çocuklarınıza
bu seçmeli dersi almalarını tavsiye eder
misiniz?”

Konuşmanın girişi,
devamı, sonu sivriydi.

Biri güldü. “İngilizce, fransızca, almanca, rusça, çince öğrenmesini tavsiye
ederim… O dilde eğitim yapan kuruluşlar
var hiç değilse…”

Ap0’nun bile kürtçe bilmediği bir ülkede, küıtçeyi “seçmeli ders” olarak koymanın mantığını bana bir anlatan çıkarsa, sarı
saçlarını öpeyim…

. \ç

k. şıßx*

ü ‘
MEMURA KOMİK ZAM…

Bizim doktorlara
IIİVB emanet olunmaz!

NAN Evren Houst0n’da ameliyat oldu.
I<ğcardin0 diye biri yaptı ameliyatı... Ya' anın eline sağlık, yapılana âcil şifalar... "Niye Türkiye'de yaptırmadı? Türk doktorlarına itimâdı yok mu? Bunları yazsana!” diye, doktor dostlarımdan birinden telefon geldi. GATNdaki bir başka dostumu aradım. Türkiye'nin "en tam teşekküllü" hastanesidir. Hem ameliyatın kendisi, hem ameliyat sonrası bakım dört-dörtlüktür. Bunamış De Bakey'in denetimindeki ameliyatlara beş basar. Ilginç bir şey söyledi dostum... "By-pass olsun, prostat ameliyatı olsun, yüzde 3-5'lik bir kaza payı vardır. Ama, hiç kimse, kendi devlet büyüğüne bıçak atmaya cesaret edemez... O yüzde 3, korku payıdır. 'Elinde kalır' korkusu..." ORHAN KİLERCİOĞLU Mesele anlaşıldı. " ş "Bildikleri r d°ğ'“”"' ' nettiklerimiz başımızı belâya sokar..." (Abraham Lincoln, 1847) DOĞAN GÜREŞ NURETTİN ERSIN KlBRlS'ta ev alıp oraya yerleşeceğini söyledi, aldı Orhan Kilercioğlu... ”Ziyadesiyle iyi istirahat" temenni ederim... Herkesin istediği yerde ev sahibi olması, emeklilik günlerini asûde yerlerde, huzur içinde geçirmesi normaldir. Doğan Güreş asûde emeklilik günlerini geçirecek yer aradı, Marmaris'te eski cumhurbeye komşu olmaya niyetlendi, parası çıkışmadı, vazgeçti. Onun ayıbıdır. Derken haber patladı. Hürriyet'in dünkü yazısında... Kıbrıs'la uzaktan-yakından ilgili bütün emekli generallere bedava ev, arsa verilmiş adanın kuzeyinde... Herkes Asil Nadir'in löplerine komşu olmuş... Bir tek isim soracağım... Kıbrıs'a çıkan ilk kolordu komutanı, o zamanki korgeneral Nurettin Ersin... Onun Kıbrıs'taki malvarlığı açıklanmazsa, birkaç güne kadar Rauf Denktaş var elektrikli sandalyede...