Rahmetli Uğur’un anısına “Sözüm Meclis’ten İçeri!”
1 ıiaîiran 1997 .
Rahmetli Uğİırİun aı_ıısına:
“Sözüm Meclis’ten içeri!”
KLİ dengesinin ne kadar yerinde olduğunu
bir türlü kestiremedi
ğim Şevki Yılmaz,
TBMM’nin manevi şahsiyetini
hedef alarak, o çatı altında yasama faaliyeti yapanlann tümüne “pezevenk” dedi.
Herkes üstüne alındı, üzüldü.
Oysa, TBMM’ye yabancı değildir ‘ ‘pezevenk’ yakıştırrnası. ..
Rahmetli Uğur Mumcu’nun değerli kitabına, “Sözüm Meclis’ten
lçeri”ye gitti elim…
okuyorum. Yıl 1979…
‘A’ i’ ‘k
Bu “pezevenk” sözcüğü, ne- ~
dense yüce Meclis’in çatısı altında çok kullanılırdı. Bir gün,
Meclis Başkanveki1i’ne kızan
bir üyenin gündem dışı sövgüsü şöyleydi: “Sen Başkan değil, kıçkan olamazsın, pezevenk, serseri…” (TBMM Tutanak
Dergisi, b: 96, 29.5.1979, o: 1, s:
500)
“Pezevenk” ile eşanlamlı
“teres” sözcüğü de tutanakları*
süsler… “Pezevenk” kadar çok
kullanılan sövgülerden biri de
resmi ve yaygın iltifatımız olan
“eşşekoğlueşşek”tir.
‘k ‘A’ *k
Eşşekoğlueşşeklerle ilgimiz olmadığı için, pezevenk meselesini biraz
irdeleyelim.
Şevki Yılmaz, yüce meclisin
gelmiş-geçmiş-gelecek bütün üyelerini pezevenk, Gaziantep Belediye
Başkanı’nı gavat yaptı.
Meclis’e küfreden ilk zat-ı muhterem Şevki Yılmaz değildir.
Şair Eşref’in, “Mebusan Listesi” şiirini özetleyerek okuyalırn…
i ‘A’ i’
Kör topal toplandı
meb ‘usanunız
Bir tarafta kalmadı
noksanımız.
Bazısmda taze çıkmıştı
potıır,
Yan bakar, dersen “efendi
düz otur”
Şöyle diz çökmüş yere bir
diğeri
Der ki: “gelsin, isterim ser
KRTHAN FİŞEK.’
askeri”
Solda bir meb ‘us kav
çakmak çakar,
Sağda bir âza soyunmuş bit
bakar.
Bazısı kiiısüde nutuk irad
eder,
“Hande aç, kaldım” diye
feryad eder.
Şimdi görse derdi Veysi,
Nergisi:
“Oldu meb ‘usan bir tip
sergisi”
‘A’ ‘A’ ‘A’
EşrePte şiir az değil, al sana bir
dörtlük…
Dört sene sonra görünmez
oluruz Meclis’te,
O zaman kıymetimiz yükselir
inşa ‘allah.
Memlekette oluruz
müntehib-i sâni de,
Buraya bizden eşekler gelir
inşa ‘allah.
i’ i’ ‘k
Geldik Neyzen Tevûk’e…
Kim demiş bizde demokrat
idare yoktur,
Ne demek, olmazsa elbette
dışarıdan
Sur edip karne usuliyle o
malmı
Karaborsaya verir, biz bize
‘A’ i’ ‘A’
Başladık Şevki’nin pezevenkleıiyle, devam ettik EşrePle, bitiriyoruz Neyzen’le. ..
Kime sordumsa seni, doğru
cevap vermediler;
Kimi hırsız, kimi alçak, kimi
deyyus… dediler…
Künyeni almak için, partiye
ettim telefon,
“Bizdeki kayda göre, şimdi
o meb ‘us… ” dediler.