Rahmetli refah partisi arayış içinde… Alternatif örgülenme nasıl olmalı*

DUMAN OLAN YERDE

Refah Partisi tarihe kavuştu. Tekrar gelebilirler mi?
Niye gelmesinler? Rakamlar ortada…

Y 0 R U M
ş RAHMETLİ REFAH PARTİSİ ARAYİŞ İÇİNDE…
ALTERNATİF ÖRGÜTLENME NASIL OLMALI? l

RP’nin kemikleşmiş ‘cami cemaati’ oyu =

yüzde 10-12’dir.

Yüzde 8-9 civarında ‘umut oyu’ kullanılır
kendilerine…

‘Türkiye’de, 80 il, 850 kadar ilçe, 79.000 civarında cami, 800.000 aile reisine günde üç
sefertası yemek veren aşocakları, suyu, toplu
taşımacılığı bedava sunan belediyeler bulunur. Yeni öğrendim. İstanbul Büyükşehir, aldığı son kararla, cenaze hizmetlerini parasız
yapıyor

Kayıth üyelerinin sayısı 4 milyon…
Geçmiş mahalli-merkezi icraati böyle olan bir parti, her za- mum”
man iktidar alternatifıdir. WWW
Bütıın sıkıntıları ‘tekrar örgütlenmeî..

Y i’ f

‘Sanal örgütlenme’ olabilir.

Orta halli bir bilgisayar 800900 dolar… Internet aboneliği
ayda 20 dolar… Ulusal örgütlenmiş bir partinin bütün altyapısını
*İnternet’e bağlasan, yılda 5-6 trilyon lira ya
eder ya etmez…

Mercümek`le Darçın, ellerini cepleıine atsa, 0 para haydi haydi çıkar.

Altyapı tamam… Şimdi ne clacak?

Mahalle, belde, ilçe, il toplantıları, büyük
kongreler, merkez karar organı toplantıları
her üyenin evinden izlenebilir.

Sesli-görüntülü araya girilebilir, oy kullanilabilir.

Kararlar ve mesajlar anında alınabilir,
mahallinde uygulanabilir.

Partiye nasıl üye olacaksıruz? Kolay aslında… Üye olnıak istediğinizi, elektronik kayıt
formuna, kendi dijital imzaruz ve sizi önerecek iki üyenin dijital imzasıyla, partinin email adresine geçirmeniz yeter.

Türrı üyeler partilerinin il-ilçe kongreleriyle büyük kurultaylarına evlerinden katılabilir. Başkanın ve başkanlığa talip olan adayların yaptıkları konuşmalar, “internetteki tüm
üyeler tarafından naklen izlenir. Sorular naklen sorulur, cevaplar anında alınır.

Kurultay sonunda yapılacak oylamada, oylar, ev bilgisayarından kullarıılır, organlar seçilir.

RPli dostum, ‘sanki parti’ (sanal örgütlenme) durumunu toparladı:

“Bir internet hesabı, örgütlenmemiz için
yeterlidir. Partinin liuiksel bir nıerkozi olma
112

dığından, üyeler, partinin kapatılması gibi bir
endişe de taşımaz… Maksat birliğimizi ve haberleşmemizi devam ettirmektir…”

f *k î

‘Emanetıçi Başkan’ modeli olabilir mi?

Daha önce denenmişti. Hüsamettin Cindo
ruk, 1982-1987 döneminde, “yasaklı” Demirel’e
vekâlet etmişti.

DYPnin ilk genel başkanı Yıldırım Avcı’nın yeniden aday olmayacağı anlaşılınca, başkan adayları ikiye inmişti. Mehmet Yazar ve
Hüsamettin Cindoruk… Yazar aile dışındandı, Cindoruksa içinden…

900 delegeden 262’sinin oyunu Yazar, gerisini Cindoruk aldı.

Cindorıık kongreye teşekkür etti: “Bu
bir emanettir. Emaneti kimseye teslim
etmem, sadece sahibine teslim ederim.
Bu seçimde kazanan ben değilim, demokrasidir. ‘Iîirkiye bir
kilometre taşım daha aştı.
Tam demokraside siyasi
yasak yoktur. Biz siyasi
yasakları ve siyaset
yasaklannı kaldıracağız…”

Cindoruk sözünü tuttu. Emaneti Demirel’e teslim etti.

Model belki yürüyebilir. Ama, bir problem
var:
Demirel emaneti verdiğinde 58, geri aldığında 63 yaşındaydı.

Necmettin Erbakan şimdi 73 yaşında…

w t «ı
‘Kolektif yönetim’ olması zor… Çok zor…

Kolektif yönetimin klasik modeli, Roma’daki ‘triumvira’, Sovyetler Birliğindeki ‘troika* örgütlenmesidir.

Stalin`in zamansız ölümünden sonra,
“troyka` (üçlü yönetim) kuruldu.

Malenkov-Bulganin-Kruşçef…

İki sene içinde birbirlerini dolmalık kabak
gibi oydular.

Sonra, Kruşçef i Brejnev becerdi.

Brejnev`in yerini Androp0v-Çemenko-Mikigorbaçev aldı.

Şimdiki durum malum…

Bu model ancak kısa vadeli

‘A’ ı› r ç

Kimsenin bana akıl sorduğu yok, ama,
MNP-MSP-RP çizgisinin devamını sağlamak
için, ‘yasaksız” unsurlarla .yeni parti kurmak
gerekir.

Beş yıl seçime giremezler. Girmesinler…

1416 yıllık bir harekette 5 yıllık beklemenin gam-kasveti ne ki?

– r

sıııııcı ııucııııııı l
ııııı nııııııı

YAŞAR TOPÇU (Anadolu Kulübü’nden tanıdığı, kendisine iyi hizmet ,
eden emekli garsunu, önce İller Bankası Yönetim Kurulu üyeliği
ne, sonra bakanlığına başmüsavir yapmak istediği için) ………….. ..D
MESUT YILMAZ (Böyle işlere kalası basmasa da imza bastığı için) *

SÜLEYMAN DEMİREL tibrikçitıaşı’ lıkrasını hatırlattıgı için) ……. ..tl j
SEDAT BUCAK (Susurluk-Çete yangınına körükle gittiği için) …… ..U i ‘

MUSTAFA KALEMLİ / ozan ucuRAN ciLLEn /TANSU ÇİLLER
(Türkiye’nin asıl gündeminin zırt-pırt değişmesine zil takıp oynadıkları için) …………………………………………………… .. HAPÜHLU _
ABDULLAH GUL / ABDULKADİR AKSU I ABDÜLLATİF ŞENEL

RECAİ KUTAN / RECEP TAYYİP ERDOĞAN ı BÜLENT Anınc
ABDÜLHALUK MUTLU / ŞEVKİ YILMAZ

l” Buyrun cenaze namazına!” demeye bile zahmet etmeden ceset’
başına üşüştükleri için) …………………………………………………………… ..il

DLMADI SAYINLÄB…

BARAN TUNCER
TURHAN ESENER
AVNİ ZARAKOL
NECDET SERİN

c?)

KEMAL GÜRÜZ
İHSAN DOĞRAMACI

Ağzından çıkanı kulağı duymayan ilk üniversite
hocası ben değilim…

Sonuncusu da olmayacağım…

12 Eylül öncesinde profesör, sonra 1402’lik oldum.
Gururumdur.

Kovuldum. Daha çok gururumdur.

Mehmet, Apo, İ.Melih, Yusuf, Şahin, Nuri, Mahir.
Oral, Şevki, Cevahir, Uluç, İstemi, Nehikmet, Mutlumesut, Peçeciler, Erman, Aksu, Zekeriya, M.Ş.Eygi.
Bekir gibi Mülkiyelileri tanıdım hiç değilse…

O O O

Bir sürü bilim jürisine girdim.

Bir sürü ‘profesöf yaptım…

Türkçe (ve espri) fukaraları bizim zamanımızda
*prof falan olatnazdı.

Profesörlük öyle ucuz “mesele” değil…

Prof. Dr. Tansu Çiller`in yaptığı “gafların açıklamasına bak, hizaya gel…

“Gaf değil, üslup meselesi…”

Devamı var…

“Medyada yer almak için bunları yapıyorum. Çünkü başka türlü bizim haberlerimize yer vermiyorlar.
Oldu bir kere, ağzımdan kaçtı. İş kazası, dil sürçrııesi…”

Bunu da siz “profesör” yaptınız, değil mi?

‘ışın 9.333 s* ısı:

_l4_ırırwı

” LK_ …`i\`-AJ.

Şubat ayı önemli bir aydır.

Ortopedi uzmanları çok sever.

Düz yolda yürumekten aciz bazı tipler, kayak yapmaya gider. Bacaklarııu ya
buz-kar, ya kırarlar. Doktorlara gelsin paralar…

Askerler de sever bu ayı…

.ü Şubat… 28 Şubat…

Çabuk gelir, çabuk geçer.

Talat Aydemir’in önderliğindeki
Harp Okulu öğrencileriyle bazı asken’ birlikler 22 Şubat 1962’de darbe girişiminde bulundular. Gerekçesi neydi?
a. SKB’nin, MBK tarafından Washington’a tayin edilerek tasfiye edilmek istenen Hava Kuvvetleri Komutanı İrfan
TansePin görevine iade edilmesi
b. 27 Mayıs İhtilali’niı.
amacına ulaşmamış olması
c. 21 Ekim protokolü ile yönetime el kovamamanın
intikamını almak
d. Hepsi
İhtilal girişiminden kimin haberi yoktu?
a. Hükümetin
b. Genelkurmay’ın
c. Talat Aydemir’in
d. Cumhurbaşkanı Cemal GürseFin
Talat Aydemir’in en büyük hatası.
ihtilale kalkışmadan önce Curzio
Malaparte’yi okumamak, laşkem Arıkara’daki telefon-telgraf-radyo bağlantılarını kesmemekti. Askeri harekât devam
ederken radyodan bir mesaj okundu:
“Talatın üç buçuk adamı hiçbir zaman
duruma hâkim olamaz. Maceraperestler
muhakkak yakalanıp cezalarııu göreceklerdir…” Kim dedi?
a. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel
b. Başbakan İsmet İnönü
c. Genelkurmay Başkanı Cevdet Sunay
d. Yarbay Ali Elverdi
Talat Aydemir’in 22 Şubat darbe girişiminin sonucunda ne oldu?
a. Teslim olundu

b. 73 subay emekli edildi

c. 22 Şubatçılıır affedildi

d. İsmet İnönü, Harp Okulu öğrencilerinin aldatıldığını söyledi

e. Aydemir ve arkadaşları 21 Mayıs
1963’te tekrar ayaklandılar

f. Hepsi

9 S33/ 1998

‘e (01 ‘o (61148 ‘p (L ‘o (9 ‘v (9 *ı lı› ‘o (s ‘o (z “p (ı

— ?î- nası îğî
BU ŞUBAT AYI DA PEK

i HOŞ BİR AYDIR NETEKİM! l

Talat Aydemir ve arkadaşları 21
Mayıs 1963’te tekrar darbe girişiminde bulundular. Bu ayaklanmayı ispiyonlayan kimdi?
a. Alparslan ‘Bir-kes
b. Talat Aydemir’in zevoesi
c. Fethi Gürcan
d. MİT
20 Mayıs 1963 gecesi harekat başladığında, Aydemir’in sağ kolu Fethi
Gürcan, Ankara Orduevindeki kokteyle
katılan İsmet Paşa ve Cevdet Sunay`ı enterne etmişti. Telefon etti Aydemire…
“Burdan ne yapayım?” diye sordu. Aydemir “Bırakm gitsinler…” dedi. Derhal Genelkurmay binasına giden İsmet Paşa ne
dedi?
a. “Hürriyet güzel şey…”
b. “Deli mi bu adam?”
c. “Şimdi kaybettin Talat…”
d. “Galiba Malaparte’yi
okıunamışa”
Bu darbe girişiminden sonra Aydemirle
bLrlikte birisi daha idam edildi. Kim?
a. E: ol Dinçer
b. Osman Deniz
c. İlhan Baş
d. Fethi Gürcan
Gelelim 35 yıl sonraki 28 Şubat
1997`ye… MGK’nin 18 maddelik kararnamesi açıklandı. Gerekçesi neydi?
a. Sincan’daki Kudüs Gecesi
b. Refahyol iktidarımn icraatı
c. Radikal İslam’ın güçlenmesi
d. Hepsi
E Bu kararlardan sonra ülkede ne değişti?
a. 8 yıllık kesintisiz temel eğitime geçildi
b. Refahyol gitti, Anasol-D geldi
c. Refah Partisi Anayasa Mahkemesi’nce
kapatıldı
d. Hepsi
Her başarılı darbenin perde arkam sında, kendi alanlarında uzmanlaşmış sivil akıl hocalan vardır. Hangi
darbemizde sivillerin akhna itimat edilmedi, her şeyi askerler yaptı?
a. 27 Mayıs 1960
b. 20-21 Mayıs 1963
c. 12 Mart 1971
d. 12 Eylül 1980

BİR İSİM
BİR İŞLEM j
(Haftalık Emanefci Anagramlıınınııl Eski llllmlll- .
rk __ _ Reşo, Bülent Bey’in lıüdâ-i ıâlıil köyken- ç
Hilmi! °°G^N line inmiş… Eşeğinin sırtında lıir denk odun…
DUNKU SOĞAN o Hırl esnaf sormuş: Eşeğinin sırtındaki
(`K’ Joker) ne? ;
vusur BOZKURT ÖZAL &Kanun; 1
ÖZ KURU FASULYE “İyi öyleyse… Ben sana kodum…”
(`E’J0kef) v Reşdnun zoruna gitmiş, kanına dokunMELİH GÖKÇEK muş… r
HAM ÇÖKELEK Etrafta dolaşmaya başlamış… NlhayefinCA’ Joker) de dayanamamış… î
AHMET KENAN EVREN ‘lîllmkl ile?”
KERHEN `EVET’ ANAM! 939013– ı)
SALİH KAPUSUZ 33°” sz”î(.k’l,”um””l
suzuKlLi HASPA nulmd’ d k d ,,
(İ, Joker) ysa a u um, uoynfsa a u um…
m” ULUCAK Bildiğimiz hu fıkranın sonrasını anlamlar.
CP( ‘fAZURAT Heşu içine sindiıememiş… Türkçe kurs(TK J°kell larına yazılmış, gitmiş, dil kurumunun sözlüAYNN Milla-miş ğünü almış, her kelimenin kafiyesini bulmuş,
MEDRESE YAND’ ezlıerlemiş, lııçkın esnafın etrafında dolanŞFVKETKAUN ı maya başlamış… Uyanık makedunıla fık
VAHŞET VE KAN ı vuku_
CHV’ Jokef) Dayanamamış, sormuş… “Elindeki ne?”
RECAl KUTAN “Şehlıoy…” g
UTANGAÇ KERİZ Keyifle allamış Heşo… “O halde sen lıa(`GZ’ Joker) na bir daha koy…” l
F I S I L T l
SUSURLUKA SES GEÇİRMEZ ODA
NASIL ŞEFFAFLIK AMA?
TBMM Genel Kurul salonunun *tı

yeniden onarımındaki yolsuzlukları
araştıracak komisyon, ‘Susurluk Komisyonu’ odasında toplanacaktı.

Niyesi belli… Susurluk Komisyonu’nun toplandığı oda, “ses geçmesini
önlemek’ amacıyla, özel bir sistemle
yalıtılmıştı.

Komisyon, yaklaşık 1 aylık gecikmeyle, ilk toplantısını geçen hafta
yaptı. Başkanlığa RP’li Veysel
Candan ve DSP`li Ahmet Piriştina
aday oldu. Ancak, ANAP’lı İrfan
Köksalan oylamaya katılmadığı için
iki aday eşit oy aldı. Yapılan üç tur
oylamada da sonuç alınamadı.

Uzlaşma olabilmesi için komisyon toplantısına kısa bir ara verildi.
Daha önce Susurluk Komisyonu’nda
birlikte görev yapan RP’li Mehmet
Elkatmış ve DYP`li Nihan İlgün, boşluktan istifade, sohbet ettiler.

İlgün, “Duvarların dili olsa da
söylese… Basın kapımn önünde beklerken, camdan adam sokup kaçırdığımızî hatırlıyor musunuz?” dedi.

Elkatmış, “Ses geçirmemesi için

vabıru verdi.
ı ir ı

HAFTANIN HİKMETLERİ ladl
“Son şurkımı dinleyen herkes,
kendilerine birkaç şarkı daha
borçlu olduğumu ıcınnediyor…”
(Bob Dylan, 1978)

Başkanlığa DSPli Ahmet Piriştina tek aday olarak katıldı.

Best-Baba-Alişener ekürisi, İrfan Köksalan’ın yine gecikmesi sayesinde, tavır koydu.

RP’li Elkatmış, bu duruma sinir
ııı

yüzyıldır Dokuzuncu Senfonisi
çalıyor, herkes dinliyor, kimse
sıkboğuı etmiyor. Ayağında
Kundura dedim, Unkapanı esnafı
iki hafta sonra Bir Mumdur, İki
Mumdur istedi…”
‘ ” ılışes, 1987)

deyip, toplantıdan ayrıldı. Yapılan
oylamada Piriştina geçerli 8 oyu alırken 3 oy boş çıktı. Başkanlık divanı
seçimlerine hiçbir ANAP’lı üye aday
olmadı.
Nasıl Meclis anın?

: l
ı l
l l
l l
ı l
ı l
l l
î . î
İ “Beelhovede hayranım… Iki l
ı î
l İ
l ı

l

duvarlar özel olarak yalıtılmıştı!” ce-
Komisyon yine toplandı. Koalis- ~
yon ortakları çoğunluğu nihayet sağ- ‘

lenerek, “Namaza geç kalıyorum!” ‘