PTT’nin “T”si, Tekel’in lekesi…

:ıs E7ıl 1965. Çarşamba ı

Kurthcın FISEK

PTT ‘nin “TSİ, Tekin’in lekesi…

AHMETLİ İsmet Paşa sonuna kadar devletçiydi. Bir keresinde,

çevrilen oyunları, döndürülen
dolapları görmüş, sinirlenip tavrını koymuştu: “Ben devletçilikten anlarım,
anıa, dolapçılıktan anlamaın…”
Omrü vefa etseydi, kerhen alışırdı
herhalde… ~
Niye alışırdı, onu anlatayım…
***k

Cumhuriyet kurulduğunda, kapitalist mapitalist
yoktu Türkiye’de…
Yabancı sermayeli
bir sürü kuruluş
vardı. Millileştirilmeleri yoluna gidildi. Aklımda yanlış kalmadıysa,
1928’e kadar devam etti operasyonlar…

Birinci İzmir
İktisat Kongresi’nce benimsenen plan açıktı: “Düvel-i
muazzamanın elindeki kuruluşlan önce
milîleştirelim, paramızın yettiği yere
kadar gidelim, bu arada milf bankalarımızı kurup teşebbüs-ü şahsînin gelişmesini, kendi iki ayaklarının üstünde
durmasını bekleyelim, sonra özel sektör eliyle kalkınırız…”

Olmadı. 1929 Büyük Buhranı kapitalizmi göçeıtti, biz de bundan nasibimizi aldık. Keynesci iktisat okulunun
Türkiye’ye uyarlanması olan “devletçi
ekonomi” düzenini başlattık.

i***

Vurgun, rüşvet, ihtilas, irtikap, soy

l iiışîâıféâ?’
L.
M` Aızn

gun, dolap, tokat başladı.

Başladı, çünkü, devlet ;hiç bir zaman “devletçilik” yapmadı. Kendi yapması gereken işleri özel taşeronlara verdi. Yani, özel sektörü nasiplendirdi. Diyelim.. İstanbul’un sularınınr-lağımlarının sorulduğu bir kamu kuruluşunun
başındasın…. “Devlet” (veya belediye)
olarak doğrudan doğruya sen yapacağına, açık (aslında kapalı kapılar ardında)
eksiltmeyle Özel
müteahhitlere veriyorsun…

Kime vereceksin?,

Seni, çocuklarını, yedi sülâleni
‘V açıktan görene…

Devlet kendi
işini «başkasına
yaptırırsa, rüşvet
de olur, ihtilas, irtikap, yolsuzluk, sûistfmal de olur.
PTT’nin dün açıklanan zamları rezilliktir. “Girdi maliyetleri” artmış…
Ne o? Personele zam mı yaptılar? Yeni
adam mı aldılar? Tekel zamları büsbütün rezâlettir. Ne o? Dolar-mark pahaIılanmış… Rakının, votkanın, Samsun’un, 2000`in, köylü cigarasının dolarla, markla ne ilgisi var?

Devletçiliği, dolapçılıktan öteye, dc›
landırıcılık aşamasına getirdiler. Uzmanlardan biliyorum, bir şişe rakının
yeni fiyatı 60 bin liradır, maliyeti 28 bin
Iiradır. Aradaki fark da, sessiz çoğunluğa bindirilmiş enayi vergisidir.

Devletçilik buysa, ayıptır.

UNI AR

orıooğ.

Biz NEREYE youApı

x

EREYE GELMlŞLER !..

Trafik canavarı
yine faaliyette

RAFİK CANAVARI
TVan’da 2 can aldı, 3
kişiyi yaraladı.

Kendisine yanan yeşil ışıktan
geçmek için hareket eden 65
EE 594 plakalı özel
otomobile, renk körü bir atın
çektiği araba yandan çarptı.
Otomobil sürücüsüyle
arabadaki bir genç olay
yerinde ölürken,
otomobildeki iki yolcuyla at
arabasının sürücüsü ağır
yaralandı. (Van-hha)…

PTT-TEKEL
ÜRKİYE tarihinin en oportünist iki kuruluşu
Tolduğunuzu biliyorsunuz… Ne zaman Türkiye’de “gündemi değiştiren” bir olay meydana gelse, kaşla göz arasında, zamları dayandınveriyoısunuz… _

Demem, yapılan zammın miktarı değil… Meselâ, Almanya’da, içki-sigara tüketimini kısıtlamak için astronomik fiyatlar uygulanıyor. Bir paket sigara, bizim paramızla, 33 bin lira… Bir şişe
sert içki (43-45 derece), 300 bin lira dolayında…

Ama, fert başına mili* gelirleri de bizim 10-15
katımız…

Gelelim PTT’ye… Bazı PTT hizmetlerinde
yüzde lO0’e yakın zam yapıldı. Ne o? Döviz paritesi değişmiş…

Devletçiliği, resmen, dolapçılığa, tokatçılığa,

gel/T› 55’/

›’:

ı ı
_…__î____”j

“Kanun öyle
diyorsa öyledîr
de, o kanunu
hazırlayan
budaladır…”
(Charles Dickens,
1868)

kapkaççılığa çevirdiniz…

“Ozelleştirin gitsin!” demiyorum. Demiyorum, çünkü, bir hizmetleri bir tekelden alıp öteki
tekele vermek, “devletçi” deyiminin yerine
“özel” kavramını ikame etmek bir şey değiştir Telsatıcı tolsatıcıdır, oyar.

“Özelleştimıe” dedikleri şeyin özü şeffaflıktır.

Ürettiklerinizin çıplak maliyetini açıklayın!

“Siyasî rüşvet” olarak yülGek fiyatla. satın alıp
yaktığınız 2 milyon tütünün hesabını, bunların
zamlı fiyatlara nasıl yansıdığını izah edin…

Edemezsiniz, çünkü, yapılan dolapçılıktır,
edepsizliktir.