Profesyonel sporcu nasıl ölür ?
ÇARŞAMBA
BİR oüıııüıı ııiııîııııssi
ra sorun… Randevu alamadıkları için
televizyondaki görüntülerine, gazetelerdeki, dergilerdeki resimlerine bakıp, başbakananamıza, (1) algılama ve değerlendirme kusuru, (2) ağır derecede empati eksikliği teşhisi koyabildiklerine göre, profesyonel sporcuların niye öldüklerini de belki
açıklarlar bize…
Bundan on yıl önceydi. Sinan Alaağaç
antrenman sırasında düşüp öldü.
Sinan Alaağaç millı^ yüksekçiydi, on beş
yıldır kırılamayan Türkiye yülcsek atlama re- .
korunu kırmaya adaydı. Amatör atletizm
kesmedi, profesyonel
futbolcu oldu, Eskişehirsp0r’un kalesini koruyordu, milli takıma
tırmandı. Takımının .
antrenmanında fenalaştı aniden… Yığılıp kaldı.
Sonradan öğrendim. Kalbinde doğuştan delik varmış, bırakın top oynamayı, o
güne kadar yaşayabilmesi mûcizeymiş…
Geçen gün de Adana Demirsporlu
Kayhan Kaynak öldü. Takımının antrenmanında yığılıp kaldı, en yakın sağlık ocağına
yetiştirildi, kunarılamadı.
Sonradan öğreniyorum. Kardeşi geçen
yıl kalp krizinden ölmüş, ağabeyi üç kere
by-pass olmuş, Allah uzun ömür versin, en
küçük kardeşi Trabzonspor’da top koşturan
BANA sormayın bu soruyu… Doktorla
Küçük 0rhan’mış… -.
‘k i’ ‘k
On yıl arayla iki profesyonel sporcu öldü. Biri kalp krizinden, öbürü kalbindeki
.KuıııHAN FİŞEK ç
Profesyonel sııorou nasıl ölür?
delikten…
“Kötü beslenmeden, sanlıktan, kanlı ishalden, dizanteriden onca insan ölürken,
trafik kazaları gencecik insanları alıp
rürken, iki sporcunun ölümünü iraz
abartmıyor musun?” diye eleştirmeye kalkışmayın…
Türkiye’deki sağlık sisteminin bütün çivilerinin çıktığının basbas bağırılmasıdır bu
iki ölüm…
istisnasız her yıl, lisanslarını yenileye
bilmek için, full-cheek’up’tan geçer spor
Blßlé’ 901?
cular… Yaptıkları iş, kömür işçiliğiyle beraber,
dünyanın en kısa ömür. lü mesleği olduğu için,
0 check-up çok önemlidir, hayalı” önemdedir.
Haydi, Sinan’ın kalbindeki doğuştan deliği
görmedi doktorlar…
“Ailende kalp hastası
var mı?” sorusunu da
mı sormadılar Kayhan’a?
Rıdvan’ın hastalığının ne olduğu hâlâ bilinmiyor. Schumacher gibi “müdebbir Alman”, Fenerbahçe stadının çeşmesinden
su içip mikrobik sarılık olmuştu. Naim
Ieymanoğlwnun on ve on birinci vertebralarında kireçlenme, bunların arasında daralma, ezilme ve progresif dejenerasyon,
dizde su toplanması, diz bağlarında zedelenme vardı, 0za|’ın ısrarıyla olimpiyatlara
gitti Naim… Sakat kalabilirdi.
TfB’den ricam var.
Kayhan’ın “sağlam” raporuna hangi
“algılama-değerlendirme ve empati özür
lü” imza attı?
tüm. 0ı< DA MERKEZDEM ân/ıkıßıâzıêtşçéqßw. nı _llıına sıkına sosyal demokrasi OSYAL demokratların parti meclisi stoplantısı devam ederken, SONAR'ın yaptığı "il-il seçim" araştırmasının Adapazarı sonuçları geldi. Aaaaaa! O ne? Orayı da kazanır görünüyorlarmış... Dünya sosyal demokrasi tarihi böylesine kendini bilmez bir parti görmedi, "merkez yoklarrıası" eğilimi kuwetliydi, "ön seçim" ön plana çıktı, sonra durum tersine döndü. Kendini bu kadar "yok etme"ye meraklı bir parti, kazanır göründükleri yerlerden öteye, kaz_anmaz göründükleri Ankara, Istanbul ve lzmir'i de alırlarsa, o zaman gülenm... Yok öncüydü, yok merkezciydi, birbirlerini yiyecekler. . “l "Herkesi sevdiğini mwtâ ***m*** söyler..." (George Orwell, 1939) . İLHAN KESİCİ YÜZ (ve kahkaha) görümlülüğü olarak aldığın Piaget saatini kaybettin... ANAP'tan aday olursan olacağı buydu. Hürriyet'in dünkü haberiydi: "Saat Alma Umudu BeIirdi..." Duvar saati mi, kol saati mi, 27 Mart 1994 günü, geceyarısından ewel belli olur. Demem o değil... Budala siyasetçiler "cin olup adam çarpıyor" Türkiye'de... "Kunnay heyeti" diye etrafına topladıklarına şöyle bir bak... Kibarlık yapmak için gittiğin vakıf binasına bak, Ankara Oteli'nin lobisinde, adı daha güzellerin, iş ortaklarının başına gelene bak... Sana, "Istanbul'da kaç tane dere var?" diye soranların bıyık teşekkülâtına bak, yaptıkları el işaretlerine bak... Sevgili müsteşarım... Şimdi mensûbu olduğun "dört ayaklı" partinin nereye gittiğini gör, sonra konuşuruz...