Peki, noolacak şimdi?
, Çýğ: iğýiêlîßı
ER dâim gazeteci, zaman za
man CHP-SHP-DSP) politi
kacı smet Solak arkadaşı
mızla sohbetteydik pazar günü…
“Koalisyon kaybetrnez!” dedim,
oyun kullanıldığı midi seçimde birinci parti oldu.
Koalisyon partilerine fazla bulaşmadı seçmen… Köylüyü köyünde
(baba), kentliyi kentinde (mahdum)
bıraktı, bir önceki seçimlerde ne oy
verdiyse (yüzde 38), yaklaşık aynını
verdi.
ANAP’ı göçertti, ikinci parti yaptı, ezeli muhalefete abone etti.
Asıl mesaj koalisyondayrliı: “Bak
Icardeşim, sana 500 “n ve im. 0
süre dolmadan güvegrllmi geri çek Sana güvendim, mehil tanı
‘ dım, bundan sonrasını iyi kullan!
Dahasına kanşmam haaaaa!”
Bundan sonra ne olur?
l Kurihcın ı= SEK
cak sımdı .
Gecenin yansını çok geçmişti zaman… İsmet sinirlendi.
“Solcular zaten seçimden önce
_ bölünür…” dedi. “Sağcılar da seçimden hemen sonra… ANAP
“Refah malı götürür!” dedi. ` kongresi yakında toplanır, ortaya iki
. – Refah malı partiçıirar…”
götürdü, koalis- _ Öbür seçe. yon kaıybetânedı. neklerı saydı.
“ Da a oğru
wı secim wm- âşratliîl
larının tarafım- I k . .
şan ş::: °é`fğîîâîli
e… ‘
,ya, şıa- ş?:;$”<".ız.:ı:.î; ra mi iyetçierle girdiği 1991 ge- k””3'"~ nel seçimlerin- MHP aç.den yüzde 17 ıış kongre. oy'la çıkmıştı Re_ sini yapar, eski fah... Öbürlerını partinin maıattı, tek başına mülkü gündeme girdi, bll' milyon gelir, kan gövde. yi götürür. g 9 SHP'deki metal yorgunluğunu halletmenin çaresi, kan (bakan) değişimidir. Olabilir, Erdal beyin ne yapacağı belli olmaz. DYP'de "kabine revizyonu" A ayağına bakanlık isteyenlere, "Vardı da vermedik mi?" cevabı gelir. "CMUK kalmadı, gelin, beraberce zam verelim!" denilecektir, şüpheniz olmasın! Bu kadarı yeter. Ondan fazlasına aklım bassaydı, bana da kırmızı pla kalı araba yakışırdı, lsmet'e de öy- ' le... aÜLENT çiziyor ,__ .ııııll uHT/.ı .lılıl "~l'l~`^î`i..ıııı* 0l'lla mı? NAP'ın Mesut Yılmaz'a yakın A"keskin liberal"lerinden biri ağzından kaçırdı. Daha doğmsu, kaçırmadı, açıkça söyledi, suçladı: "Bizim muhafazakar takım belediye seçimlerinde resmen Refah Partisi'ne çalıştı..." .__ __ Hızını alamadı, Ozal'Ia Ozalcı'lara da bindirdi: "Ozalcı arkadaşlarımız da kış uykusuna yatmışlardı san Partinin hezimete nı ister gibi bir halleri vardı. Akıllarınca olağanüstü kongreyi zorluyorlar. Parti parçalanırsa, başka bir hesabı yerde sormasını bilirizu," "Başka hesap" dediği Özal'ın Çankaya'dan indirilmesi, "başka yer" dediği Millet Meclisi mi acaba? VBIESİVE VGT& Vßfß kalmadı AMSUN'dan (hha) bir haber... Çarşambalı talsi şoförleri, oybir liğiyle aldıkları bir kararla, veresiye yolcu taşımacılığına son vemıişler.. Arabalarının ön, arka ve yan camlarına "Müessesemizde Veresiye Yoktur!" levhaları asıyorlarmış.,.. Haksız sayılmazlar... "Sarhoşlara diyeceğimiz yok..." şeklinde yakınmış bir şoför, "Gaübimin parası yoktur, gideceği re götürürüz, sevaptır. Zaten sarlıbşların çoğu ertesi gün ayılınca, ne apıp eder, seni bu ur, son kuruşuna r borcunu öder. Ama, üç adımlık yolu yürümeye üşenip arabaya binen, inerken 'yarın veririm' deyip altı ay maçubiriktiırenlııer var. Belimizi onlar " Artı yocuya nereye gideceğim soruyor, ücretı hesaplayıp parayı peşın alıyorıız..." "Ne zaman birini yüksek kamu görevine tayin etsem, yüz nankörüm, bin düşmanım oluyor..." (X1 V. Louis, i 631) Iıarlclve ° TALYAN birliğinin kurucu babalarından Kont Benso Cavour usta diplomattı, genç hariciyecilere hep aynı tavsiyede bulunurdu: "HisIerinizi hiç belli etmeyeceksiniz... Diplomasi, en pis, en tatsız şeyleri, en muşak, en tatlı şekilde yapıp sö sanatıdır..." Yani, usta diplomat, üstüne üstüne gitmez, "alttan alır". Bizim hariciyeciler eskiden "kelâm-ı ilahi" gibi benimsemişlerdi bu kuralı... Şimdiyse değişmeye, bazı şeyleri açık açık, sert üslûpla söylemeye başladılar. Meselâ, silahlı kuwetlerin Irak'taki harekâtı "katalizöı" etkisi yapmış, şahinlerle kumruları ayrıştırmış, birbirlerine alenen düşürmüş... Lâflarını sakınmıyor kumrular... "Topraklanmıza giren 700 bin silahsız Kürt'le başedemedik, oradaki milyonlarca silahlı Kürt'le nasıl başederiz? Ordu çekilsin..." Şahinlerse ordunun daha uzun süre orada kalmasında ısrarlı..'Si|alılı kuwetlerimizin çekildi ' gün, Çekiç Güç'ün şemsiyesi a tında Kürt devleti kurulur, bizden toprak ister..." Aslında iyi bir şey açık sözlülük... Ne olup bittiğini anlıyoruz etrafımızda... ELAL TALABANİ Soyadının. C son üç harfi seninkiyle kafiyeli olan lran cumhurbeyi Rafsancani, vaktiyle "O bir siyasi _fahişedir!" demişti hakkında... lnanmamıştım, "Acem palavrası" demiştim... Yanılmışım! Süpürge misali, çat orada, çat burada, çat kapı arkasındasın... "Ete gelince havhav, ota gelince mırmır!" misali, T.C. pasaportunu cebine ' koy, 864 metre irtifada izzet-i ikballe kabul gör, sonra "T.C. askeri benim memleketten çılsm, başka ihsan istemem!" diye ferman buyur... Yaptığına kıyakçılık denir. Onun da sonu _ ayakçılıktır.