Noolacak şimdi? (1)

Kurlhcın FISEK

ıııuoıacaıı simdi? (1)

ÜRRİYEFin manşetiydi.
“PKK, Ap0’yu Dinledi, Nevruz Sakin Geçti…”

Hürriyet’in günübirlik gelen, iki
gün sonra kamuoyuna yansıyan haberiydi. içişleri bakanı ismet Sezgin’in ağzından…

“Devlet eşkiyayla pazarlığa
oturmaz!”

Ikisi de doğru… Yerden göğe
kadar doğru…
A söyledi, sila lar sustu. Sez
in söyledi, devetin eşkiyayla
pazarlığa oturacak hali yok…
Otursa “devlet”
olmaktan çıkar.

Peki, ne olur?

Yeminbillah,
bilmiyorum…

***k

Demirel bakanlara kızmış…

Kızmakta yerden göğe kadar
haklı… Ayranı kabaran Antalya’ya,
kımızı kabaran Türk Cumhuriyetlerine, slivoviçi kabaran Bosna-Hersek’e gidiyor.

Ne o? Herkes kendi derdinde…

Kendi bakanlığını ilgilendiren konularda, dışişleri bakanlığına “bypass” çekiyor herkes… Türkiye’nin

dış politikası curcuna…
Nasıl çözülür?
Yeminbillah, bilmiyorum…

İsmet Sezgin Apo’ya “sıcak”
bakınıyor.

Bakması mümkün değil… Mümkün değil, çünkü, onca dökülmüş insanın kanı
var ortada… Bakması mümkün
değil, çünkü, kan
dökeni affetmeye
(veya meclis kanalıyla affettirmeye) çalışsa,
kanı dökülenlerin aileleri yapışır
yakasına…

Yanlış konuştu. O heyecanla
yanlış konuştu.

“Gelsin, yüce
adalete teslim olsun, hapis cezasını
çelsin, sonra itsin askerliğini yapsın, döndüğü edüşünürüz…” v
Dokuz yıldır T.C.’ye karşı dağda
silahlı savaş veren bir gerilla T.C. ordusunda nasıl askerlik yapar, ona
“bu iş” nasıl yaptırılır, bilmiyorum…

Yeminbillah bilmiyorum…

Bilseydim, hem Osmanlı, hem
cumhuriyet, hem “ikinci cumhuriye ” tarihine geçerdim zâten…

YARIM KİLO TOZ SEKER ALDM.
GELENE @ÖDEME TUTARIZ ABİFE~

ARİFE İLE BAYRAM!..

T.C. meclisinde
II II ı ı,,
III
“Gureu Irrızı
E kadar kanun varsa, 0 kadar
N “kanuna karşı hile” vardır.
Tıpta uzmanlık zorlaşınca,
babası paralı olanlar, yurt dışına gidip “ihtisas yapmaya” başladılar.
Sonra da, “yatay geçiş” adı altında,
zorlanmadan memlekete dönüp
“Mütehassrs doktor” oldular.

Kıyamet kopuyor.

Kim gider dışarıya? Kim içeride
kalıp sürünür?

Türkiye-Gürcistan Parlamentolararası Dostluk Grubu yönetim kurulunun seçimi vardı geçenlerde…
DYP Ordu milletvekili Refaeddin
Şahin seçilemeyince, DYP grubu
ayaklandı. “Usûlsüz yaptınız seçimi!” dediler, “Genel kurulda bozarız…”

Bozarlar mı, bozrrıazlar mı, bilmem, ama, ANAP milletvekilleri seçimde tam-tekmil varken, DYP’lîlerin aklı, oyu ve mevcûdiyeti nerede di? Kaldı ki, Refaeddin Şahin’in
oğ u “yatay geçişe hazır vaziyette”
Gürcistan’da okumuyor olsaydı,
acaba bu kadar gürültü çıkar mıydı?

Soru işareti çok, cevap az…

KEMAL BU RKAY

ABDULLAH OCALAN

Elektrikli sandalyenin iki gün
önceki konuğu Ismet Sezgin’di.
Kürt meselesinde “kapı aralayabilmek” için ılımlı davranan T.C.
hükümetinin genel çizgisine ters
düştüğü, gergin bekleyişte sinirleri tel tel ettiği için… Babadan da
zılgrt yedi o yüzden…

Herkesin “Ne yaparız, ne
ederiz?” arayışında (sessizce,
usulca) olduğu bir sırada, 19
Mart tarihli bir protokolle, ”T ek
çözüm federasyondur!” demenin anlamı yoktu. Anlamsız olmaktan öteye, yangına körükle
gitmekti.

Tamam, zeytin dalları, defne
dalları, sulh çubukları sözle uzanabilir, uzatılabilir. Ama, lâf-ı güzafla da geri alınır.

Türk polisine
Tatar helikopteri

ELKİ hatırlarsınrz, “yağı bol
bulan Arap’ın poposuna sürmesi” misali, konukomşuya
dolar bazında borç dağıtır olmuştuk.

‘ Geri alma zamanı geldi, “Hani bi
zim paralar?” diye soruldu.

Yeltsin’in Rusya__ Federasyonu’nda para yok… “Opücük vereIim!” dediler, biz yanaşmadık. Karşı
teklifte bulunduk: “Helikopter verin,
zırhlı araç verin, alacağımızdan düşelim…”

Yeltsin takımı “ı-ıhh” dedi. Duyduğumuza göre, Fırat-Dicle hattının
doğusunda kullanılacağına dair şüpheleri varmış… .

Yeltsin anayasayı, halk iradesini
askıya aldı, Rusya Federasyonu’nun
tutumu (büyükelçiÇernişeFin ağzından) yumuşadı: “Ulkelerimiz arasında artık banş ve işbirliği vardır. Paşalar (generaller) birbirine güveniyor. İşbirliğimiz daha da gelişecek…”

iyi mi? Tataristan mâmûlatı helikopterler yolda…

Gözden kacan
iıv-nasslar

UMHURBEYİMİZ şimdiye kaC dar beş by-pass geçirdi. Ikisi tıb
bi, gerisi idanî.. llk ikisine yapacağı bir şey yok, ama, son üçünün intikamını alabilir.

“Bosna-Hersek’e Yardım” diye bir
kampanya var memlekette… Sabah
erken kalkan kampanya başlatıyor.
Başbakanlığın bir genelgesi yayınlandı: “Yardımlar Kızılay karıalıyla yapılsın._.. Yolsa, paralar püf olup gider…”

Intikam plânının peşinde Ozal…
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin iftarında açıklama yaptı:
“Roma’ya topladığı yardımları bilmediği bir limana boşahmış Kızılay…
Hepsi Sırp’IarIa Hırvat’Iarın eline
geçmiş… KızıIay’a venneyin, güvenmeyin… Doğrudan doğruya kendiniz
gönderin…”

Cumhurbeyimize bir hatırlatmam
var.

Hükümetten intikam, devletten
alınmaz… Yüreği zâten cızz etmiş hayırseverden hiç alınmaz…

“Karar verirken hata yapmak istemiyorsan, karar venneden önce
dört kere düşün…” (Konfiçyus,

M.Ö. 449)