Ne mutlu Türkiye’de Yaşıyorum” diyene
“NE MUTLU TÜRKİYE’DE
vnşıvonuııııı” DIYENE…
Kimse yanhş anlamasın, cumhuriyetimizi numaratöre bağlamadım. Ha bir mumdur,
ha iki mumdur, ha üç mumdur. Say-salla!
Ankara’da doğdum.
Dedem babama Birinci Dünya Savaş1`m
ve Kurtuluş Savaşı’nı, babam bana Ikinci
Dünya Savaşı’nı, kardeşime Kore Savaşı`m
bıraktı. n
Çocuklarımıza Uçüncü Dünya Savaşı’m
bırakmayız inşallah… . o
*k ı: i:
Türkiye’de yaşamak benim için zevktir.
Türkiye’de yaşadıklarınıı, dünyanın hiç
bir yerinde yaşayamam…
Meselâ, insanlar halk fınnlarımn önünde kuyruk oluyor. Normal fırından aldıkları
ekmeğin üç mislini aynı paraya alabilmek
için, karga bokımu yemeden, sabahın köründe kuyruğa giriyor. Derken, Mamak Akdere
Karakolu’nda akşamdan görevli, “akşamdan
kalma” bir komiser, 400 milyon liralık arabasıyla, kalabalığı biçiyor. 2 ölü, 11 yarah…
Daha meselâ, uğursuzluğumuzu, her yere beraberimizde götürüyoruz… Airbuslarınıız kalkıştan sonra türbulansa giriyor, yani
hava boşluğıma düşüyor. Daha önemlisi,
uçan cisimlere kara araçları çarpıyor. Cavit’in helikopterine traktör, babasınınkine
taaa Brezilya’da sosis-salam ikmal
kamyonu…
Türkiye’de olmaktan, yaşamaktan çok
mutluyum… Başka yerde olsaydım, hayat ziyâdesiyle monoton olurdu.
t r ‘k
Türkiye’de yaşadığım için çok mutluyum… Başka yerde yaşasaydım, Antalya
Ilköğretmen Okıılu sınıf öğrencisi Zafer Ertaç’ın, “23 Nisan Çocuk ve
Ulusal EgemenlikBayrarm” münasebetiyle,
okul idaresince, uçurtma uçurmaya zorlandığmda, 3 tonluk su tanker-inin altında kahp
öldüğünü öğrenemezdim.
“Havada, karada, denizde demokrat!” olmakla övünen tek devlet başkam bizde…
Olüm bizi her yerde yakalıyor.
Yarım düşünmeden günü yaşamak!
Ne mutlu ‘Pürkiyede yaşıyorum diyene!
ı- -ıı ı
Avrupa İnsan Hakları Divanı adına,
TEIDOMSO
“önemli ve etkili” bir yargıç heyeti, insan
haklanm soruşturmak için, Türkiye’ye gelmişti. Avrupalı yargıçlarm gözlerinin önünde, Hürriyet muhabiri Nurettin Kurt’u dövdüler.
Polisler dövdü, yargiçlar şaşırdı.
Tiyatro zannettiler. “Eskiden böyleydi,
şimdi düzeldik!” demeye gelindiğini sandılar.
Tekzip kendiliğinden geldi.
Aynı polisler, aynı Nurettin Kurt’u bir
defa daha sopaladılar.
Polis dayağı gelmişse cihâne, bastır sopayı, gerisi bahane…
t i’ i’
Süleyman Demirel’in babasımn “Çanakkale Savaşı Gazisi” olduğunu yeni öğrendim.
Kendisi devletin başı, babasıdır, yalan söylemez…
İyi konuştu. Gazi Bakanlığı isteyenlere
“Ben Gazi çocuğuyum, sizin babanız, bakamnız benim!” dedi.
Sonra Atatürk’ü tekrarladı.
“Çanakkale’de dürüst savaştılar, dürüst
öldüler. Beraber yatıyorlar. Onlar kardeş
Devletin dokuzuncu başma lâf söylemek
bana düşmez, ama, Avustralyadan, Yeni Ze
‘landa’dan, dedelerinin mezarlannı görmek
için 1.500 genç insan gelmişti.
Atatürk’ün gazına gelmişlerdi.
“Aynı mezarı paylaşıyorsak kardeşiz!”
Başımıza geleni Ankara Hürriyet’ten
Turan Yılmaz anlatıyor.
CUMHURBAŞKANI Süleyman Demirel
Çanakkale törenleri sırasında Anzaklar’1n
protestosu ile karşılaştı.
Kendi askerlerinin anıtındaki törene gidişlerine Demirel’in orada bulunması gerekçe gösterilerek izin verilmeyen Avusturalyalılar oturma eylemi yaptı. 200-250 kişilik
grup Demirel ‘le birlikte Gelibolu ‘daki törenlere katılan ve aralarında ANAP’l1 TBMM
Başkan vekili Mustafa Kalemli ‘nin de bulunduğu heyet üyelerinin geçişleıine uzun süre
izin vermedi.
10 bin kilometre uzaktaki ülkelerinden,
genel Valileri BiH Haydenin da katıldığı
reni izlemek için geldiklerini ancak kendilerine izin verilmediğini savunan Avusturalyalılar Ankara’daki büyükelçilik görevlileri tarafindan bir tören düzenleneceği sözü
verilerek güçlükle ikna edildi.
Avusturalyalrlann gezisini düzenleyen
Çanakkaleli tur operatörü Hanefi Araz ise
gezilerinin engellenmesine faşist bir uygulama diyerek tepki gösterdi. Protesto gösterileri sırasında zaman zaman gerginlikler yaşandı.
Protesto üzerine yolda kalan Kalemli ‘nin
ise bu duruma çok sinirlendiği gözlendi. Kalemli ‘nin orman içindeki patika yollardan geçirilerek barikatı aşması güçlükle sağlandı.
v: t a:
Türk olmak önemli değildir.
Türkiye’de yaşamak önemlidir.
Taş çatlasa on yıl daha yaşarım, ama,
memleketimi çok seviyorum.
Her sabah uyandığımda, “Gün ola, hayrolal” diye şüpheye düşebileceğim tek yerdir.
ııoııııoooıoı ooııı-ooıoııııııııııııoooııoooıo..ııııııııoıııoıoıoıoıoııııooıııııııııııııııoıııııııııoııııııııııııoıııoıooooııııoıooıııııoıııoııoıııoııooıııncııooıoıooıııııooııooııııııııooooıo
soktun, itirazımız olmadı.
“Ülkücü” kavramını “idealist” olarak tercüme ettirdin, tercüme doğrudur,
ama, Türkiye’de ne olduğunu “kurt havlaması”
daha iyi bilir.
hepsi adamındır. Spor senden sorulur, kontrola aldın… Tarım sektörüne el
attın şimdi… Orası da taht-ı
emniyetindedir.
tinin bakanısın…
sırıııcıııncıııııııı
Nur ııısı-‘rıaııı
Tansu ‘nun !ailesiyle deldiği için).
SÜLEYMAN DEMİREL (Isparta G ne kok/anan
Dıçillerluliple seralardan lıile dışlandığı için). ………………….. ..IJ
TANSU CİLLER (Lâ/esini lıir lek Erdal İndniiye kuklallığı , `ıı) …. ..ll
EHQAL İNÜNÜ (Muhterem eşinin ıislıine lâle kuk/adığı için). ……. ..0
LALE AYTAMAN (Üsl yiinelimde !ailenin gündeme gelmesinden en çok işkillenen mülki idare âmiri olduğu içinl..
LALELİ (Semt isminin nereden geldi
yeni merak etmeye başladığı için) ……. ..
LALE (Zambakgiller lamilyasının lulipa cinsini oluşturan 1D!]
kadar soğanlı bilki türünün urlak adı olmasına rağmen, “nev-i
şahsına münhasır” Tansu (Ji/lerle müslereken niye anıldığını
anlayamadım için). Ü
NEİIŞEHİRLİ DAMAT IBRAHIM PAŞA (Devlelyöneteceğine lale yelişliriciliğine sıvandığı için) ………………………………… ..U
PATRONA HALİL (Lâ/e Devri
lâlesini deldiği için). …………….. ..
ŞAİR NEDİM (Damdan dama lâle kugalarken, dusen lâlesinin pesinden aşağıya diisliiğü için) …………………………………… ..ll
KURTHAN FİŞEK
(Dünyanın sanki tek çiçeği ve çiçekçisi aymuş gibi, lâleye
laklığı için). …………………………………………………………… ..OTİSTİK
bil “rken, her yakaladığının
ll
Ülkücülüğü spora
Millî Eğitim’i hâllettin,
Tansu Çiller hüküme
Türk milletini budala zannediyorsun, değil mi?
Samsun’un Evci beldesinde, evinden çıkıp boka batan, suda
boğulmak üzere olan Cemal Yıldız isimli bir vatandaşımız isyan
eder gibi yaptı.
“Derelerden ilkel köprülerle geçiyoruz. Bu nasıl kalkınma?”
Hem senin gibi birini, hem devletin maneıfı şahsiyetini koruyan birileri adamı tepelerken, zât-ı âlîniz buyurdunuz.
“Biz vatanı kurtarıyoruz. Senin gibi köpeklerin kafalarını kır
partmak lâzım… Bölücü müsün lan i….!” ı ı
Sporu böyle yönettin, millî eğitime böyle vaziyet ettin, şımdı
karasabanlara girdin…
Seninle çalışan sosyal (içerikli) demokratlara ………….. ..
ı Iv.
lı*
‘T
HAFTANIN HİKMETİ
“En iyi lider, en başarılı umut tüccarıdır…”
(Napolyon Bonaparte, 1797)
nııııı ııoıııııAcııvııv ZEKİ, ÇALIŞKAN, çnvjıc,
AIILAKLI ve çoK PATLATANINI snvnnıııı:
Mülkiye mezunu tek padişahımızdır.
Bombalı saldırıya uğrarnaktan ölesiye
korkardı. Ceza kanununun 58’inci maddesiyle oynadı, ülkeye patlayıcı madde sokanları “15 sene kürek cezası”na çarptıracağını söyledi. Kim?
rrî: a. Ill. Selim
, .
b. II. Abdülhamit
c. IV. Kenan Evren
d. l. Abdülhaklıamit
Yukarıda anılan şahıs, ceza yasasının
58’inci maddesini değiştirdikten 2 yıl
sonra, bombalı saldırıya uğradı. Sûikast teşebbüsünde 50 kilo patlayıcı, 20 kilo parçalayıcı madde kullanıldı. Kendisi kurtuldu.
Kaç kişi öldü?
a. 1
o. 26
b. 17
11.31
Patlamalardan korkmayız, ama, pat
Iamalar can alır. Türkiye’de en çok insanın can verdiği patlama, 24 Kasım
1990’da Keskin’de meydana geldi, 97 kişi
öldü. Ne patladı?
a. Bir tüpgaz
b. TNT
Sokakta eylem yapmış herkes Molo
tot Kokteyli’ni bilir. 0 “molotof kokteyli” taşizmin, Hitler’in tanklarını durdurmak için kullanıldı. İsim babası ne iş yapardı?
a. Sovyet dışişleri bakanlığı
b. Sovyet genelkurmay başkanlığı
o. Sovyet predyum başkanlığı
. a. Çöpçülük
Türkiye’de bombalar patlamaya
başladı.
Nema problem, yani problem yolç
bombalar patlar, dünya döner.
Ama, bep söylediğimi tekrar söylüyorum.
Patlayan ber bomba faşizmin çan
sesi, o bombaları ber patlatan faşizmin zangoçudur.
“Bombacı” duygusuz, duyarsızdır.
Bomba kördür.
Öyledir, çünkü, uzaktan komutaIıdır.
Kimin öleceğim: balanaz…
Amaaaannmzn!
Soralım, söyleyin, patlayın, çatla
yın…
Bombacının amacı belirsizdir, uzak
tan komutayla insan öldürür. İtalya’nın “faili meçhul” bombalamalarından
birinde, 1980 yılında, Bologna tren istasyonunda, 80 kişi öldü, 200 kişi yaralandı.
Yaralananlardan 17’si hayat boyu sakat
kaldı. Bu saldırıyı kim üstlendi?
a. Leylâ Halid
b. _Albert Einstein
c. Islami cihad
d. Kimse
Öldürmek için kullanılabilecek tek si
lah elbette “bomba” değildir. “Toplu
katil”, Hintli Behram, 931 kişiyi öldürürken
ne kullandı?
a. _Fular
b. lp
c. Dinamit
d. Siyanür
En uzun bomba 7 metre 74 santim
di, İngiliz Kraliyet Hava Kuwetleri
kullandı. En ağır bombayı ABD attı. Kaç
kilo?
a. 19 ton
b. 11 ton
o. 8 ton
d. 6 ton
llk atom bombasını, Amerikalılar, Ja
ponya’ya attı. Bombanın uzunluğu 3
metre 4 santimetre, ağırlığı 4 tondu. İlginç
de bir isim koymuşlardı. “Little Boy”… Ne
anlama gelebilir sizce?
a. Karaoğlan
b. Yağızoğlan
e. Küçükoğlan
d. Gamoğlan
l CEVAPLAR , ı, ı.
rüııwuu
duman olan yer-de…
KAl.BİNE GİDEN YOL
YA MIDESINDEN _GEÇERı
YA GAZA GELMESICNDEN…
Sovyetler Birliği’nin son başkanı Mikail Gorbaçov, muhterem relikasıyla beraber
Türkiye’ye geldi. Boğaziçi
Üniversitesi’nde tuhaf pankartlarla karşılaştı.
“Lenin gelecek, hepinizi becerecek..-”
Alnı akıtmalı hâliyle şaşırdı
elbette…
Derken, MiIliyet’in her çorbaya maydanoz muhabiri, canımdan aziz Musa Ağacık’ımla burun buruna geldi.
Musa sordu.
“Ulan, Allah’ın köylüsü, mujiki… Ağzını açman için 50
bin dolar istiyormuşsun… Ne
biçim sosyalizm bu?”
Borsayı takip etmeyenler m! am** d*
için tercüme edelim, 50.000 i ‘ ” `
dolar, 2.000.000.000.- (yazıyla iki mil- kart açtılar. Seslerini yükselttiler.
var) civarındadır.
Misafir başımız üstünedir.
1 doların 1 ruble ettiği ekonomiyi eline
geçirip, 1 doların 1.321 ruble ettiği bir
ekonomiye çeviren Gorbaçov irkildi. İnşaat şirketlerimizi, kalıpçılanmızı, işçilerimizi, kebaplarımızı, boğaz manzaralarımızı övdü.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, nereden öğrenmişse öğrenmişler, yine pan
BIR ISIM BIR IŞLEM F ı K R
(TIDAT-DİCLE FARLAMANTÜSU” Anagrlarınızl
ABUZEBTANRIVERDİ ‘ `
Bu NADİR ZERZEVAT orucu Reşo yargıılanıyordu.
(llzllJoker) Hâkim sordu. Gelenlerın
SAÜ_ KEMAL MİMAROGI ı ı Türk askerleri olduğunu anla
.ı – ASAM KEL MIMAR OLUR madın rını-‘lı-Parolayı. bılmıyor musun?
.. .. El tenerını uç uzun, ıkı kısa yakıp son( B Joker) dürmedin mi?”
KEMAL TABAK , ‘ .. .. .. . .
DALTABAN KEKC: 53” “‘.'” lßyı”b“ğğktmjl”d’ıkğ”
(nmNuJoker) çuzın,ı ı’ ısa smışem ır-e .eHÜSAMHTİN KORKUT/Â_ _ç_ nerıne… Belkım anlamamışlerdır dıye
l M l s – ,’– ` tekrarlamişemdir…” -=
°HA_’ KENI TUT’ “lk” Hâkim üsteledi. “0 verdiğin işârele ‘
ZEK’ ERGEZEN GİZEM K5 ”uz _ . uymadılar galiba… Türk ordusunun
ZFECHİ ALPASFAN LAHŞZAN ECIR üstüne dört tambura boşalttığını söy”PLN”Arttı ~ lüyorlar…”
MİKAİLAYDEMİR _DİRAYETLİ MiKi “Blßêlîmişemdîfı düsman sami”(“TI”Jaker) şemdir, cevap vermemişlerdir de onKAMRAN İNAN AMAN, NANİK! Sa” lî°şa“_”“î°’“d”-g _ _
ABDÜLKERİMZİLAN Pekı, senın uç uzun, ıkı kısa el lenerıKABUL MAııızuNoi 2°9°”“”°.°'”‘.°’l””‘7 . .
Gormemışlerdır belkı… Sılahıma
MAHMUT UYANlK mermi vermişlerdir, el tenerime pil
ÂYı MÂHMUZİ-U TANİK vermemişlerdir…”
(“LAZ”Joker)
“CCCP dasvidanya, Miki proşçai…”
Arkasından eklediler. “Zoraatvi laşizm…”
. f* t
Gorbaçov elbette şaşırmıştır.
Küfür işitmek için değil, ağzından çıka
cak her Iâf için bin dolar almaya gelmişti ‘
Türkiye’ye…
Atatürk’ün Iâfı geliyor aklıma… “Geldikleri gibi giderler!”
161 TBPO