Milettin yüce meclisleri tekerrürden ibarettir!

Miııeıin meclisler
,tekerrâirden ibarettir! t

i

ENDİ payıma, erken
1 seçimlerden nefret
ederim. Mâluûm,

_ _ nefretin tek yumurta ikizi korkudur.
~ -Erken seçimden korkarım, çünkü, bayramlık ağızlar
bir açılır, pir açılır. Meselâ, 1
Mayıs 1945 tarihli TBMM açış
konuşmasında, İsmet Inönü,
1947 seçimlerinin normal zamanında yapılacağı sözünü vermişti. Demokrat Parti, paşanın sözünü
senet bildi, yurt çapındaki örgütlenme
çalışmalarını ağırdan aldı.

Ama, CHP iktidarına ne fayda?
Hızla gelişen DP hareketi, iki ayda, 34

› il, 160 ilçe örgütünü kuruverdi.

Panikleyen CHP de seçimi erkene,
21 Temmuz 1946’ya aldı.

Karşılıklı hakaretleri Ulus gazetesin_de Falih Rıfkı Atay başlattı: “Demokrat Parti, bir siyasî parti olmaktan çıkmış, nifakçıların, yıkıcıların, inkârcıların ve intikamcıların hareketi -hâline gelmiştir…”

Sövüşmeler tırmandı. “Çocuklar
görüp terbiyeleri bozulur” diye evlere gazeteler alınmaz, girmez oldu.

‘k *k i’

Erken seçimden korkanm, çünkü,
devletin gücünü elinde tutanların
baskısını, basın sansürünü getirir. Meselâ, Falih Rıfkı .Atay’ın Ulus’taki ‘yazısına Celal Bayar’ın cevabını yayınlayan Yeni Sabah ve Gerçek
gazeteleri süresiz kapatılmıştı.

, Daha kötüsü, seçim gününe 48 saat kala, Menderes’in seçim bölgesi

~ Aydın’da, DP’nin il başkanı, iki öğret_ men ve Menderes’in çiftlik kahyası,

` “meçhul şahıslarca” öldürülmüştü.
Yurdun dört bir yanındaki “kayıp

l _ şahıslar” da cabası…

i**

Nefret bir yana, korku öbür yana,
erken seçimi zaman kaybı sayarım. Yüce meclisin yapısı ne zaman
ne değişti ki, şimdi değişsin…

-‘ Eski meclisimizin en ünlü millet ~ ‘ Buşo’ydu. “Milli mesele” gündeme gelince hırçınlaşır, kürsüye fırlardı. Dayak yediği gün ne dedi?

. a. Sizin gibi, Müslüman mahallesinde salyangoz satmıyorum, Hıristiyan
mahallesinde kandil simidi satıyorum.
b. Osmanlı Bankası ne kadar Osmanlı

< m ?F - 'ysa, ben de o kadar Osmanlfyım, c. Dinime küfreclen bari Müslüman olsa, ını::. . . ı d. lki dinde sünnet var, seninki hangısi?, e. Hepsi. . Kozmîdi efendi vardı eski mec' liste... Saldırgandı, ağzı bozuktu, cırt-pırt lâfa karışır, sataşirdı. Maliye bakanına dış borçlanmalar yüzünden "cani" deyince, sözünü geri alması istendi. Nasıl istendi? a. Hatınm için lüften sözünüzü geri alın, b. Lâfını geri al lan gâvurl, c. Yedinneyiz bu memleketi, sus lanl, d. Biraz ağır konuştunuz, tevil edin. l @Meşrûtiyet meclisinde de "etnik özerklik" vardı. "Resmî dil Türkçedir, herkes onu konuşsurl, yazsın!" denilince, biri kalktı, "Herkes bildiği dili konuşsun, o dilde yazsın, gazete çıkarsın!" dedi, dayak yedi. Kim? , -ı a. İstanbullu Kozmidi, b. Pötürgeli Halil, c. Şırnaklı Reşo," d. Kod adı "Bahtiyar". ` t . l 4 Serfiçe mebîısuBuşo efendinilı ilginç bir lâfı vardır: "Millihâkimiyet Türkçe dili üzerine bina edilemez!" Tokat meb`usu İsmail efendinin ona cevabı vardır. Ne? l a. Biz Türkçe öğretelim diye uğraşıyoruz monşer, b. Eytişimsel özdekçilikte bile dilde kosmogoni vardır, o. Ne diyon lan, d. Aman efendim, tşı veccühünüz. @ Dersim mebusu Lütfi bey, emnil yette işkenceyapıldığı iddiasındaydı. Sökülen tımaklan, kanlı sopaları “delil" olarak meclise sundu. Mef:lis dalgalandı. "Başka delil vafr mı?" diye soruldu. Gümülcine mebıısu İsmail bey de, aldığı tıp raporunu sunmak istedi. Niye sunmadı? a. Çok konuşmaktan adlî tıp raporunu evde unuttuğuiçin, b. Partisinin büyükleri susmasını istediği için, c. Adli tıp". raporu Fransızca yazıldığı için, d. Raporun bulunduğu çantasını kaybettiği için. «I .