Memleketimden nisbeten güzel insan manzaraları

g KU HA iı: g
‘Memleketimden ııisbeteıi
güzel insan manzaraları

EPIÜIEM. olduğunda lstanbuldaydım. llk sarsıntıyı evdeki istinat du_ ,vannın altındaki boşlukta atlattım.

Sonra gidip yattım… Daha az şiddetteki ikinci sarsıntı
ş hissetmedim… – Derken uyandım. Mahalleli sokağa dökülmüştü. _ , “Huuu komşuul Duydun mu? Yine
:leprem olacakmış… Sokakta oturaun…” ^ ` ‘ v ~’ ı
Bana kalsa,_ Atatürk gibi yatağımda ölmek
A isterim, ama, can derdiyle, kerhen, sokaklara
. ,döküldüm. .. ‘türkiye’nin ‘sanat-edebiyat, medya-siyaset-mafya-bilim dünyasının
bütün şahısları sokaktaydı.
` Bazısı pijamalarrve `şıpıdık terlikleriyle. .. `
Bazısı sütyenve kombinezonlarıyla… ‘
Memleketimden nisbeten ‘güzel insan

olduğunda uyuyordum,

manzaralarıj. i _ ç
,p Aynı kaldınmı oturarak paylaştığım bir dostum kara mizahını yaptı. . “ 7

“Sorumluluk Ecevit’in… Ne zaman

A ,vj,ı.başllnl_zalgeçsejelaketler peşpeşe gelir.
i nce güneşiitutturup dünyamızı karart
tı, şimdi de dibimizi oydu…”. ‘ –
` Yanındaki öbür karakomedyen müdahale
ş *î°’etmek zorunda hissetti kendisini… “ ›
i .. ‘ “Şimdi seyret kuyrukları… Herkes ek, mek, benzin kuyruğuna girecek…” ı ‘ ‘

~ içimden küfretmek geliyor, ama, edemiyo dehaklılarçünküup

ij; Hırsız « inşğaatçılarıný; müteahhitlerin
borcunu Türkiye’de…

” Beûlîne. Sigaraya, içkiye zam yaparsın…
, Bütçenin. CllŞ- bom-açığının beşte üçünü karşılarsın::. Gir kuyruğa, at elini cebine! ‘

v e Geyik-martı! muhabbetine fazla dayana
*mayıp yollara düştüm. ` . g . . ,
Herkes sokaklardaydı, büyükşehir belediye-i
fsine ait parklardaydı. Ş ‘ – v
i_ ,Xensofralan,,Çadırlar kurulmuş, yorganlar

.iibêttanivelerserîlmistié i ~ « -i ~’ *
i ı . Neymiş? Deprem -tekrarlanabilirmişşf
Kendisine _”bilimadamı” süsü veren, pro” fesörlük unvanını Doğramacı-Evren ekürisin’ den alırıış olan soytarının biri, “Bendeniz bi!im adamıyım. yine deprem olacak, bu

Im wkılıtı yatağını…” demli…
erkes sokaktaydı. O kadar insan sokağa
döküiürse ne olur?
Sayın cumhurbaşkanımızın “hacet kapısı” dediği Çankaya Köşkühü. “del-i lıacet
kapısı” lıâline elbette qetirenıezler…

W.
.ri

Sokaktayken memleketimden birkaç insan

manzarası gördüm. .
‘ 1 Adamın biri, donunu indirmiş, poposunu
otoyola çevimıiş, sıçıyordu. Birisi de yola doğru işiyordu. Küçüktü herhalde, iki eliyle tutuyordu, göremedim… Sokağa dökülenlere kenet verrnezsen, memleketin içine eder…

2 &Kadının biri, galiba çevreci, “Hâlâ mı
hizmet yok, ambulans yok, noolacak bu milletin hâli?” söylemiyle, içip bitirdiği biraların boş
tenekelerini yola atıyordu. nın’ v

3 Birisi üç köpeğiyle açık havaya koşmuştu.
Ayaktaydım. Aptal hayvan beni ağaç zannetti,
sağ bacağıma sol ayağını kaldırdı. Resmen işeyecekti. Tekıne attım… Hayvan az ileriye uluyarak gitti, herkesin ortasına pisledi.

***k

‘ Deprem sonrası İstanbul sokaklardaydı,
parklarda, bahçelerdeydi.
, Kebaplanyla, kuru köfteleriyle, mangallarıyla, şalvarlarıyla, şıpıdık terlikleriyle, itleriyle,
köpekleriyle, kedileriyle, kancıldarıyla…
Memleketimden insan manzaraları…
lnsanlanmızın doğal pisliğini (ve pisletmesini) temizlemek, deprem enkazıl ve cenaze kaldırmaktan çok daha zordur. Büyükşehirlerin park-bahçe müdürlükleri
personeline açıyorum… Bu memleketin, milletin bokunu temizlemeye ekstra para verrnezler
netekim…

ç_ ‘A’ i’ *k
lzmit’teki TÜPRAŞ rafinerisi yangınına mü
‘ dahale etti devlet…

Kocaeli-lzmit-Gebze yok olabilirdi.
Ne zaman müdahale etti? Yangının başladığı saatlerde… ı

‘ltfaiye helikopterleri yola çıktı, zamanlıca .

geldi. Gecenin geç saatlerinde, depremden yarım saat kadar sonra… .

Peki, problem ne?
_ Gündüz helikopterleriymiş kendileri… Gece
”harekatı yapabilecek aydınlatma projektörleri
yokmuş… Tekrar kalkış için sabahı beklemişler…”

Ama, TÜPRAŞ rafinerisi yanıyor.

o ‘ a: i’ i’

Eve geldim. Bakkalın önünde kuyruk vardı,”
üç günlük bayatlamış ekmekler stok ediliyordu.
Manava girdim, dört-beş günlük çürümüş domatesler, şeftaliler kapış-kapış gidiyordu.

Kaderimiz böyle galiba…