Madem yüzme bilmiyordun niye bindin tayyareye

399412

Madem yüzıne bilmiyordun
niye bindin tayyareye

ERKESİN “erken seçim” ister göründüğü
bir ortamda, Mesut

Yılmaz’la Deniz Baykal, romantik bir atmosferde
başbaşa oturdular, el ele tutuştular, yediler, içtiler, erken seçim
karan aldılar.

Ortalık karıştı.

Fazilet Partisi balıklama atladı. “Daha da erken seçim…
Sonbaharda…”

Fazilet Partisi’nin bu tavrına pek
anlam veremedim.

Seçim ne kadar geç olsa, onlar için
0 kadar iyi olur.

Türkiye’deki seçim (normal veya erken) sandıklannın % 54’ü jandarma
bölgesindedir.

‘A’ ‘ ‘A’ i’

+ CHP =_ 1_95

FAZlI.ET PARTISl = 142

Erken seçim karannın alınabilmesi
için “adi çoğunluk” yeter.

Teşne görünerıler yeter de artar bile…

***k

Yılmaz-Baykal muhabbetini sonradan öğrenen koalisyon ortaklan çok

l şaşırdılar bu işe… Bayram değil, sey
ran değil…

“Hele bir durum muhakemesi
yapalım, sonra beyanda bulunuruz!” dediler.

. Ama, asıl şaşıran cumhurbaşkanıydı .

Makamını çocuklara devretmeye,
Maun’ topluluğunun Çankaya Köşkü’ndeki taşlı-sopalı, yan-üryan gösterisini
keyifle izlemeye tam hazırlanıyordu,
erken seçim karanyla ilgili haber geldi.

Neşelendi. Seçim aritmetiğinden
ancak “koalisyon” çıkacağını ezbere
bildiği için gevrek gevrek

Çocuklar ve sanatçılar sevindi, kıvandı. Ustlerine alındılar.

Babanın gülümsemesinin sebebi o
değildi.

Hoş gelisler ola, “Başkanlık Sis
ın
ı.

term

***k

Derken, ikinci fısıltı geldi.
“Uç vakte kalmadan, tarafsız
seçim ku

Babamn demokratik damar ve namusu depreşti.

Şunu demeye getirdi: “Hâlâakıllanmadınız mı? Başbakanı ben
tayin ederim… Selef halefini tayin edemez… Aym tufaya Tansu
Çiller geldiydi… Şimdi bakın
hâline…”

Meselerıin özü şu…

“Adi çoğunlukla erken seçim
kararı alabilirsiniz, başımın üstünde, ama, başbakanı bentayin
ederim… Bakanlar kurulunu da
ya onaylarun, ya onaylamam…”

Sonra da koltuğunda oturan, kalkmamakta ısrar eden çocuğa döndü
“Baba”…

“Kalksan iyi olur yavrucuğum… Daha iki sene buradayımo..îî

‘Â’ ‘k *İki deli kuyuya taş atmışlar, seksen

. akıllı çıkaramamış…

Newman böyle abesle iştigal edilse, 1994 yılının sonunda dağa çakılan
Van uçağırmzın’ pilotuyla kontrol kulesi arasırıdaki diyalogu hatırlarım… _ .

› Kule: mesafesi yok. lnemezsiniz. v

Pilot: Bir defa daha deneyece
Kule: Inemezsin. Görüş mesafesi 100 metre.

l Pilot: Deneyeceğim.

` Kule: Seni Ankara’ya göndereceğim veya müsaitse Diyarbakır’a indireceğim.

Pilot: Bir defa daha deneyeceğim. Olmazsa Ankara’ya döneKule: lnme. Seni bile göremiyorum. Sadece uçağın sesini duyuyomm.

Pilot: ……. ..

(Bu sırada ses bağlantısı kesi
Iiyor ve uçağm yere çakılma sesini_ duyuyor…)