lüme karşı değilim! Ellatlara karşıyım! (2)

Ölüme karşı değilim!
çellatlara karşıyım (2)

l TANAZİ’ (merhamet
ölümü) konusunda bir

yazı yazdım. ` _ .
Aslında, bir il, iki tane… o
S.SerpiI Ersü ztürk’ten bir

karşılık geldi. Duygusaidı. v

“8 Kasım tarihli Hürriyet Gazetesi’ndeki ‘Otanazinin Hemen
Sonrası Taammüden Cinayettir’
başlıklı yazınızı dehşete l_<_apılarak, üzülerek okudum: 'Otanazi'yi ve insanları bu kadar basite indirgemenizi... lad( Kevqrlaan, 34 yıl boyunca çarpık insanlık değerleriyle 'merhameten öldürdüğü' hastalarının organlarını satmış. Diyorsunuzki, tı'irn hekimler aynı adi ticareti yapabilir... Miras meselesinden iştahlanan yakınları, doktorları kafa kola alır... Organ mafyası yakınları sıkboğaz eder, işini gönJr... İnanın insanlığa bu denli güvensizliği beni ürperiti. Bu tarz çarpık ahlak değerleri olan insanların varlığını reddettiğimi sanmayın. Var/ar ve ellerinden geleni artlarına koymuyorlar, Ceplerini doldurmak için insanca değerleri hiçe sayıyorlar. Ancak, tüm insanlığı bu kefeye koymak, insanca, ancak değerleri olan insanları yok faızetmek büyük haksızlık ve insanlara karşı umuisuzluk duymak bence. 'Ötanazi' olmazâ yeryüzünde ahlaksızlık ve insanca değerlere karşı çıkan haksız kazançlar olmayacak mı.? Iack Kevorkıan 'lar, organ mafya/arı, maddiyatı insanca değerlerden üstün tutan yakın/ar, menfaatçiler her zaman müthiş bir hırsla çalışacaklar eminim. Bunların karşısında tek umut ve yüreğe su seıpen duygu, ahlak değerleri, güçlü insan, insanların varlığından asla şüpheye düşmemek... Sevgili Fişek, sizin bir sevdiğiniz umutsuz bir hastalığa yakalanıp, dayanılmaz acılar çekti mi yanıbaşınızda? Canınız gibi sevdiğiniz bir insan, insanlıktan çıkan bir görüntüye girip, çektiği açılardan, duyduğu çaresizlikten kurtulmak için medet umarcasına gözleriniz/n içine baktı mı? Artık morfinin bile ağrılarını dindirmediği oldu mu.? Hâlâ nefes alıp verirken ve hissederken böylesine insana yakışmayan ağrılar, acılar çekti mi ve bildiniz mi ki kurtuluşu yok? Birkaç aya kadar fiziksel olarak !IBM vıızııun KURTHAN FİŞEK da ölecek, bunu bildiniz Ruhen ve fiziksel böylesine aciz bir durumda gördü ~ nüz mü onu.? Böylesine yoğun bir çaresiz lik duygusu yaşadınız mı? Ben yaşadım! Dilerim yaşamayın böylesine bir acıyı, ama eminiz yaşarsınız, bu katı ve insanlığa güvenmeyen yaklaşımınız değişebilir. 'Modern tıp Dr. Alp ReeI'i yaşatabildıği yere kadar yaşattı' diyorsunuz. Kurthan bey sizce yaşamak nefes alıp vermek mi.? Ben annemin ölüm haberine sevindim. 3 ay içinde kanserden öldü. Gerçekten sevindim, 'oh' dedim, 'kurtuldu aınımî Kendimden utandım önce, 'Yahu insan annesinin ölümüne nasıl sevinir?, ama seviniyor Kurtahan bey. Gerçi acı ve keder de insanca duygular, namusluca yaşandı mı, ama bu denli yoğun çaresizlik ve umutsuzca yaşandı mı hem hastayı, hem de sevenlerini her gün yüzlerce kez öldürüyorsa, artık insanca olmaktan çıkıyor. Hiçbir insanın hak etmediği vahşi bir dunım oluyor. . Ben isterdim anacığımın ötanazi hakkı olmasını, ben isterdim 'Sev ili doktorlar, bu güzel annem bu çaresizîğ, bu acilan daha fazla yaşamasın; böyle n mresiz ve korku dolu, rahatlatın onu, daha fazla n bunu' diyebilmeyi. Bu cinayet değil Kurthan bey... Benim gibi duygu/anan ve düşünenlerin de var olduğunu bilmenizi istedim.” t** Kimsenin umutsuz olmasını, umutsuz kalmasını istemem. Umut umutsuzun ekmeğidir. Doğru... Ama, benim yaşama hakkım, ticarî meta değildir. Oiürayak, özeiieri, özerleri de nemalandırmam!..