Liderlik sevdalarını yine bonapartizme endekslemeye başladık (1)

. Liderlik sevdalarını
yine bonapartizıııe ı
endekslemeye başladık (1)

EVLET yönetmek ince zenaattir,
zor zenaattir. Herkes beceremez…
Kesilmiş koyundana cesetlerinin üstünden atlamaya, hayvan kanlarını
alnına sürmeye, kurdela kesmeye, sünnet düğünlerinde halay çekmeye, ortama uygun gonuşmaya benzemez…
“Devlet” hem ciddi bir kavramdır, hem
ciddi bir gerçek…
“Devlet” dedin mi, korkar, ürker, esas duruşa geçer sıradan insanlar..
“Devlet” bürokrasidir, polistir, imam-pa
mayedir.
i’ i’ *k

Bürokrasi önemlidir.

Onlar olmasa “devlet” olmaz…

Her bürokrat, kendisini “bürokrasi” zanneder…

Vergi yatıracaksın… Gönüllü ve isteklisin…
Sabahın köründe vergi dairesine gitmişsin…

“Gir lan sıraya!” diye fırça yersin…

Niyeymiş?

Kendisini “bürokrasinin ta kendisi”
zanneden memurun biri, sabah çayını henüz

içmemiş. ..
l .L 4. .L

paz sultasıdır, jandarma ve daimi ordudur, ser
.. r – …ß
Siyasi polis önemlidir. *

Her yerde telekulağı, dili, gözü vardır. Gerekirse copu vardır.

“Maaşımız yetmiyor!” diye sokaklara
dökülen işçilere, memurlara, emeklilere basar
sopayı… A

Garip memurun ağzı var, dili yoktur.

Polisin de gözü vardır, ama, kendi 180
milyonluk bordrosunu . görmez. . .

Basar copu, sopayı, odunu, elektriği…

. Herkes esas duıuşa geçer.

Neymiş?

“Devlet” varmış karşısında…

i’ i’ ‘A’
Daimi .ordu ve jandamıa vardır.

Kimisi terhis belgesi, kimisi paşalık peşindedir. ‘
Kimisi kısa dönem veya bedelli askerlik yapar. v’

Kimisi de cumhurbaşkanlığı…

Kimisi de, boş zamanlarında suluboya resim…

Nüfus ortalamasının_ çok üstünde tahsilli oldukları için, sokaktaki insanların asabiyet ve
taşkınlıklanna kızar, şubat-mart-mayıs aylarında “durlıma vaziyet” ederler.

i**

İmam-papaz sultası vardır.’

Türkiye’deki 86.000 camiden sınırlı sayıda
insan sokağa döküldü.

Büyük mesele oldu.

Dünya hıristiyan ölçeğinde 16.001.130
irili-ufaklı kilisede de benzeri şeyler oluyor.
Kontrol altına alınıyor.

“Bonapartist” devlet anlayışında, herkes
birbirini denetler.

Kuwetli olan daha iyi denetler.

“İnce ayar” meselesi…

t**

“Sermaye” boş durur mu?

Durmaz… Çalışır, üretir, iç-dış temaslarını
kurar, sürdürür.

Kâr payı düştüğünde işçi çıkartır.

Çıkanlar kızdı mı, “bonapartist devlet”
içindeki hassas dengeler (ve ince ayarlar) hareketlenir.

“Devlet” harekete geçer, erken sinirlenenler çabuk sopa yer…

***k

Peki, 1854 yılından bu yana, bir buçuk yüzyıllık “bonapartist devlet” zihniyet ve tatbikatımızda “politikacı makûle ve taifesi”
ne yapsın?

Mesut, Tansu? lki ayrık tip…

Baba? Kendine özgü biri…

Asâkir-i Mansûre-i Cemahiriye? Pek karışmıyorlar.

Ya Hun lmparatoru Attila?

Ondan alacakları çok ders var bizim gerzeklerin…

Salı günü buluşuruz…