Lağım tıkandı, klor verelim!
s Ocak 1994_
CUMARTESİ
BİR üü iııîıvzsi
i i KURTHAN FİŞEK
çinden kimse çıkamıyor. En cesur
vrı asker taifesinden Kenan Evren
koydu: “Anayasanm bu maddesinin anayasaya aykın olduğum arkadaşlara sö emiştim netekiın… Beni dinlemediler,
onları dinledim…”
Anayasanın aynı 84’üncü maddesi var.
Mühendis taifesinden Bedrettin Dalan,
hukukçu Hüsamettin Cindoruldu fırçaladı:
“Onun f __ onu anayasa yorumlamaya kuşu denilen sahte kuşu öttürerek anayasa
yorumlanmaz…”
Hukuka en az yatkın devlet büyüğü mühendisimiz rahmetli
ÖzaPdı. Aynı etimolojik kökenlerden geldikleri için, hukukla “ihkak-ı hak”ı karıştınrdı.
Allah uzun ömür
versin, Demirel (bir
başka mühendis) fazla
falso yapmıyor. ‘foplantı ve Gösteri Yürü- ‘
yüşleri Kanunu’nu ilginç yorumlamıştı.
Herkesin anlayacağı şekilde…
“Yollar yürümekle aşınmaz… A rica,
memleket meseleleri rıp çağınp ^ ledilecelse, büyük bir pa tutup hep beraber bağıralım…”
Amiyâne tabiriyle, “yürrrüüüül” demenin halkçasıydı bu…
i’ i’ ‘A’
Peki, askerle mühendis bunu yaparsa
hukukçu ne yapar?
l İnayasanın 84’üncü maddesi var.
` iyi AMA, zararı ,
BAKîıZE DEGılDıNKı»
ıağım tılıanılı, klor verelim!
Hukukçuluk yapar.
*k i’ i’
“İhtilâsen zimmet” ve “irtikâb” ‘Suçlarından yargılananları, mahkemeler ya
tahliye etti, ya beraat ettirdi. Cin olup
adam çarpmaya sevdâlanan Halil Bezmen 3 bin liralık kloru 15-20 bin dolara
sattığını söylemeseydi, dâva mâvâ olmayacaktı.
Yarın mahkemeye çıkıp “Şaka yaptım,
ucuza sattım!” dese, klorun kaç para etti
-« ~ ‘ğini, neyin ucuz, neyin
pahalı olduğunu, klorun ne olduğunu kim_ se bilmez… Bir beraat
da ondan…
i’ i’ ‘A’
SHP’lileri kurabiye
kavanozunda yakalanan iyi aile çocuklarına benzetmiştim. Benzetmem devam ediyor
.MD ş
\ 5,435” “Z-âten bana pişirmemış mıydın, vızvız
etmek( diyemediler. _
lSKl pisliğinin telâşıyla, “İstanbul’daki
dere sayısını bilen” Bedrettin Dalan’a,
“Mâdem dere sayısını biliyorsun, beş yıldır niye suyumuz akmadı?” diye soramadılar.
Ama, moralleri düzelmeye başladı
SHP’nin…
Çarşamba günkü __”parti meclisi” toplantısından belliydi. Obür partilerin anket
sonuçlarından zâten belliydi.
ÜSTÜ/ME BA$IMA BAKMAYIIU
şpgg_ M
ÇUKLJRA U$TuM .AMA
ııı
`l`
l .
ısısınıılıııı
ŞÃNİİMYE `
_ . .x
Ankara’da
emu savası
NKAlğNda ANAP’ın adayı_belli oldu.
Aooruwu Rüştü Yüce… Inşaatçıdır
endisi… _.
DYP çengel attı. OQTUIÜ mühendis
kökenli Yücel Güngör Ozden’e… Ayrıca,
Anayasa Mahkemesi başkanının kardeşidir.
SHP aday arıyor. Turizm bakanlığı rnüsteşarı Korel Göymen niye olmasın? Obür
iki partinin adayları gibi, ODTU’lüdür kendisi.
ANAP’ın perde arkasında Ekrem Pakdemirli, SHP’nin perde arkasında bazı eski
SHP’li hocalar, DYP’de de cumbabanın
bizzat kendisi var. __
Ankara’yı ve özellikle ODTU’yü izlemeye devam edin…
“Aman, dikkat
edin, eve
teröristleri
solcmayın
haaaa!”
(Ahmet Kenan Evren, 11 Kasım 1989)
KURTHAN FİŞEK ı
Aptallığı hoşgğrürüm, ama, ihmalkârlığı affetmem. Ozellikle kendimde.
Yargı organlarını eleştirmek, suçlamak son zamanlarda _moda oldu. Modaya ben de uydum. Ustelik, fazla sormadan, soruşturmadan… Yüksek Seçim Kurulu’nun, henüz belediye başkanı adaylarını belirlememiş olan (ve
bu konuda sıkıntı çeken) DYP-SHP k&
alisyonunu rahatlatmak için, aday olacak memurlara “istifa etme” zamanı
kazandırmak amacıyla, bir ay daha
mehil verdiğini yazmıştım.
Araştırmadan, soruşturmadan, ön
yargıyla yazarsan böyle olur. Sürenin
dolmasına iki gün kala, palaspandıras
toplanıp, bütün partilerin oybirliğiyle
ilgili kanunu TBMM çıkarmış, YSK’ya
da kanunu uygulamak kalmış…
YSK’den özür diliyorum. TBMM
“ilelebet payidar olacağı” ve manevi
şahsiyeti rencide olabileceği için, toprak olmaya mahkûm naçiz ve nazik
bedenimi oturtuyorum elektrikli sandalyeye… Bazı siyasilerin yerlerini işgal ettiğim için, ayrıca onlardan da
Özür dilerim.