ktisattan anlamadıpımızı söylediysek, hepten “cahil” de zannetmeyin lütfen…
KURTHAN FİŞEK
İKTİSATTAN ANLAMADIĞIMIZI SÖYLEDİYSEK,
HEPTEN “CAHİL” DE ZANNETMEYİN LÜTFEN…
Altmışlık ömrümde, hem gazetecilik
yaptım, hem akademisyenlik…
Üç şey öğrendim, özümledim.
1- Bilmediğin konularda yazı yazacaksan, bilen birine danış, sor, konuştiır… Sonra
da, “sen biliyoıınuşun gibi” yaz…
2- Herkes her şeyi bilemeyeceğine göre,
bilmediğin bir konuda ders anlatırken, hangi
kaynaklara, hangi literatüre başvuracağını
bil, “allâme-i cihan” 01…
3- “Hocam, noolacak bu memleketin hâli?” sorusuyla karşılaştığında, işi espriye
vur: “Bilsem, sana söyler miyim? Kendime
saklar, cumhurbaşkanı, başbakan, hatta ombudsman bilem olurum…”
***k
On yıl aradan sonra, aynı soruyla karşılaştım.
“Toptan eşya fiyatlarında enflasyon hızı
düşmüş… Peki tüketici fiyatları niye artmiş?”
İşin ucuzuna kaçabilir, suçu özel sektörle
tüketiciye yükleyebilirdim.
Ama, sayın başbakanıma özenmek ve
benzemek istemedim
İktisattan anlamadığımı, bu sorunun başkalarına, meselâ Carlo Cottarelli’ye sorulması gerektiğini söyledim.
“Kendisine şimdilerde pek ulaşamıyoruz,
ince ayar yapıyormuş!” cevabını alınca, “iktisat profesörü olmaktan inandığı için”, otuz
yıllık mesleğini bırakıp hırdavatçılığa başla
Yasakçılığin özünde “korkutma ve sindir1- me” yatar. Mitolojideki Savaş Tanrısı Ares’
ti. “Korku Tanrısı” kimdi?
a. Herkül b. Fobos c. Hermes d Afrodit
yan bir dostumla söyleşmeye koyuldum.
***k
SORU – “Ekonomide ince ayar” hangi
iktisat okuluna uyar? Yani, monetaıist, keynezyen, neoklasik, neoneoklasik falan filan…
CEVAP – Hiç birine uymaz… Kendi özel
imâlatımız olan neoconahmedizm, yenisülünosmanizm, reelhayaliküçükalischool’larınin
devamıdır. Mâlûmunuz, bizim Con Ahmet,
yerçekimini keşfeden Newtoıfla yaşittı.
Newton elmanın kafasına düştüğünü hissetmiş, öbürü “devr-i dâim” makinesini icât etmişti. 1960’li yillarda “saadet zinciri”ni keşfeden Saadet Hanım, 1980’li yıllarda bankerliği bulan Kastelli ve Banker Yalçin (Doğan), 1990’li yıllarda REPO`yu (REfikamın
P0p0su) yaratan insanlar, aslında bize özgü
iktisat ekolünün son ürünleridir.
SORU – Biraz açar mısınız?
CEVAP – Con Ahıneften REPO’ya gelelim… Parasal karşılığı olmayan bazi kağıtlar,
mürekkep faize yatırilir, olmayan faizler tekrar dövize ve kâğıda yüklenir, kendi kendine
devam eder. Neosülünosmannizm, Galata
Köprüsü’yle yaşıttır. Boğaz Köprüsü’yle beraber çağ atlamıştır. KİT’lerin, devlet köprülerinin, yollann, kışlalarin, devlet kamplarının, yerli-yabancı turistlere döviz karşılığı
satilmasını öngörür. Satmasına satamazlar,
babalarının malı değildir, ama, ossun, W.C.
Fields’in dediği gibi, nerede uyanık varsa,
orada 0 kadar keriz vardır.
FAŞİZM GELMİŞSE CİHÃNE vAsAKçıLıK BAHANE!
Enflasyon hızının beklenenden fazla çıkmasının
faturası karpuz-kavuna çıktı. Havyar-ananarın
hiç kabahat! yak… Devlettekl lşlemeıliğln fa
turası kaymakamlara çıktı. 553 tane
Babil’in hem asma bahçeleri, hem seks
z-alemleri çok ünlüydü. Aslında, Babil halki
başlarda’ çok mazbuttu, ahlakları sonradan bozuldu. Röntgencilik yapan evli erkeklere ne ceza
verilirdi?
a. Seksen kırbaç b. 4 ay seksten yasaklilık
c. 6 ay katıksız hapis d. Karisina tecavüz
Katolik Kilisesi, insanlık tarihinin en acıma3- sız yasakçısıdır. Cinsel suçluların çoğu
idamlıkti. Suç sayılmayan bir tek ne vardi?
a. Oğlancılık b. Cinayet
c. Hayvansevicilik d. İntihar etmek
“Yasakçılık” korkuya dayanır. Giovaımi Si-nibaldi’niıi “Geneanthropein” (1642) adlı tıp
kitabına göre, müzelerde erotik heykel ve resim
Tempo I 666 I 2000
mûrteci-bölûcli mü varmış, neymiş? “Güvenlik soruşturması”
yaptırıp anların hangi hükû
metler döneminde görevlendi
rlldlklerlni saran, saruşturan
yok… “Yarakçı” bir döneme
giriyoruz… Olabilir. Alışkınıı
netekim… Altta kalanın canı çık:ınl
a.. Burun kızarınası b. Kabızlık
lere 10 saniyeden fazla bakanlara ne olurdu?
Herkesin anlayacağı lisanda iktisat anlatılınca, benim gibi cahiller pek anlamaz,
ama, “off-share bankazedeler”, “batık banka
kurbanlan” çok iyi anlar.
Anlayabilmek için sorınaya devam ettim
uzmanına…
***k
SORU – Bizim ekonomide, bir de “reelhayalikllçükali” ekolünün olduğimu söylediniz. Üstelik, “ekol” değil, “schoo” dediniz.
Niye?
CEVAP – Esas mesleği Karagöz-Hacivat
oynatmak olan Yeniköylü Hayali Ali Usta’nın devamı olan bu iktisat okulu, komşusu
bir hanım sâyesinde çağ atladı. Kendini aştı,
yeniledi. Üç kare vardır oyunda… Döviz,
Borsa ve Tombalaya da benzetebilirsin… Cebindekini bir gün önceden hoşuna
giden kareye basarsın, ertesi sabaha kadar
yeme-içmeden kesilirsin, yarın ya yirtarsın,
ya papazi bulursun… Burada önemli olan,
yarın ne olacağı değil, “ovemight” (akşamdan sabaha) keyfîdir. Gâviırlardan V. Paten,
“ekonomik mutluluk” (Pareta optimumu),
gecelik zevk, heyecan ve şehvetleıi buradan,
bizim Hayali Küçük Ali’den yürütınüş, kendine mâletmiştir. Aslinda, bizim malımız,
bizim öz icâdımızdır. ‘
SORU – Bütün bunlarin son enflasyon
hızıyla ne ilgisi var?
CEVAP – Senin de hasbelkader “prof”
olduğımu bilmesem, “aptal ve cahil” diyece
.,›.,ı;.ı~mn.~nıx:~ıi .rı~wcr'<‘ ı ~ ‘ ” ” – *
‘a
l 12 ay hapse mahkûm oldu. Suçu neydi?
a. Şiirleri ingilizceyi çevirmek
b. Yayınevinin sorumlusu olınak
d. Metinleri izinsiz çoğaltmak
c. Elyazniası metinleri matbaaya götürmek t
6- rından ` biri, Amerikalı
ki en büyük yasak neydi?
yapması
maması .
d. Rus kadin casuslara âşık olunması
@tüh _w …,..,..,aı»mıammesıxert°ıamüßßf~f”<”
V
l
“ı
w:
.w
İnsanhk tarihinin en büyük yasakçilıf
senatör
McCarthy’di. Hollywood ondan dehşetli
şekilde korkardı. Casusluk filmlerinde
a. Komünistlerin hayatta kalması
b. Komünistlerin insanlara iyi
lil
c. Atom sırlarını çalanlarin yakalan
Padişah II. Abdülhamit, İstanbul’da sinema
– yı niye yasakladı? ‘
a. Kalabalık korkusu b. Ses kirlenmesi
c. Miyop-astigmat. Enerji tasarrufu
CEVAPLAR 1) h, 2) 3) a, 4) e, 5) 6,6) d, 7) d_
c. Kellik d.Guatr e. Hepsi
Yasakçılığm hışmına en çok “sanat” uğrar.
5- 1932 yılında, lngiltere’de, Rabelais ve Verlaine’m şiirleri yüzünden 21 yaşmdaki bir genç,
“Bîrîktiren kaybeder,
harcayan kazanır…”
(Samuel Butler, 1656)
ğim… Neyse, hislerim bana kalsın… Efendim, “irrational expectations” (mantıksız
beklentiler) ekolünü duydun mu?
SORU – Hayır.
CEVAP – Öyleyse iyi dinle… Bu çizginin
devamı, yalnızca bankaları değil, bütün
mevduat sahiplerini devletleştirmiştir. Kumarhane aleyhine çalışan krupiye gördün mü
hiç? Hangi krupiye, kurulu rulet masasında,
“dolara, marka basma, kâğıda yatır” diye
yo verir? Veriyorsa, yanlış yer gösterir, yanıltır. Kumarhanenin açığı kapanmaz, yama
aynı kalır, delik açılır. Öyle olsa, hemen jandanna veya polis çağını, knrpiyeyi kovarlar.
SORU – Yani?
CEVAP – Kumarda tek kazanan kumarhanedir. Bütçesi açık veriyorsa, cârisi açıksa, o kumarhane zâten kepenk indirir. Zorlandığı zamanlar elbette olur. Bâzılarının
şansı fazlasıyla yâver gittiği zaman, komşu
kumarhanelerden borç alırsın, telefonlarını,
kışlık kömür stoklannı satarsın, kumarhanenin çaycısını, odacısını kovarsın, aslî personelin ikramiyelerini ödemezsin, olur biter…
SORU – Kristof Kolomb gibi rni olduk?
Amerika’yı biz mi keşfettik?
BİR İSlM BİR İŞLEM
(Haftalık Mirasçı Anagramlarınız)
KORKUT ÖZAL
AKORTSUZ LOK
(“S” Joker)
NAMIK KEMAL ZEYBEK
KEKEME, KAZMA, YILAN
(“A” Joker)
HAYRl KOZAKÇIOĞLU
AH! ÇOK YAZIK OLUR!
CAVlT ÇAĞLAR
AÇ ır AGLAR
I. YALIM EREZ
MALI YERİZ!
KAMRAN INAN
NANİK ANAM!
BÜLENT AKARCALI
TURBANLI ALÇAK
NlUKADDER BAŞEĞMEZ
AGAM ŞEBEK, “DUR” DE!
MAHMUT OLTAN SUNGURLU
TAM ANASONLU GURULTU
(“A” Joker)
SÜLEYMAN SAMl DEMİREL
ÜREMlLl, YASLI MESANE (D.M.)
(“I” Joker)
a
SlFlRCI HOCA’NIN NOT DEFTERİ ve
OLMADI SAYINLAR…
ŞÜKRÜ SİNA GÜREL
İSMAİL CEM İPEKÇİ
(Fethullah Gülen’in Amerika’daki gönüllü ikametinin
*I sorumluluğunu birbirlerine itelemeye çalışırken, sayın
ve değerli başbakanlannın “Fethullahçı” tutku ve bek- i
lentilerine ters düştüklerini pek fark edemedikleri için)0 Ã
ENİS ÖKSÜZ
YÜKSEL YALOVA
(THY’ye ve uçak yolcularına kerhen itelenen “alan .
vergisi” konusunda, birbirlerini gırtlakladıkları için) ….0
OSMAN DURMUŞ
YAŞAR OKUYAN
(Sağlık hizmetlerindeki aksamaları, bula bula, gariban doktorlara fatura ederek işin kolayına kaçtıkları
ıçın) …………………………………………………………………… ..0 ç
CARLO COTTARELLI
SÜMER ORAL
(Ekonomide yapılacak ayann “ince” mi, “kalın” mı
olacağı konusunda bir türlü anlaşamadıklan için) ……. ..0
BÜLENT ECEVİT
DEVLET BAHÇELİ
MESUT YILMAZ
(“50O gündür dünyaya parmak ısırtacak bir uyum
içinde çalışan hükümetten bakan manzaraları” konusunda iyimserliklerini sürdürdükleri, ama, C0ttarelli’nin kabineye ginnesi meselesinde cumhurbaşkanını bir türlü
ikna edemedikleri için) ………………………………………… ..0
FısıLTı
CHP’NİN GELİRİNİN YÜZDE 1z’si,
CEVAP – Kristof Kolomb pusulasız bir
b Cl l d . B ‘Cl l( d i ‘ ° °
u a ay 1 atıya gi ere oguya Varacagını
zannetti, Amerika’nın 300 deniz mili açısındaki bir adada karaya oturdu, kendisini Hindistan’da sandı. Keıizin biriydi senin anlaya
cağın…
SORU – Peki, memleketin tek kerizi ben
miyim?
CEVAP – Yetti lan! CI
Uluslararası Güreş Federasyonu
FILA önemli bir karar aldı: “Bundan
böyle, nasıl doping testi yapılıyorsa, Eliza testi de yapılacak güreşçilere…”
Bekaa Vadisi’nde kampa girmiş bulunan keko pehlivanlar telaşlandı: “Helesen babo! Nedir bu test?”
“AİDS testidir…”
Başpehlivan Reşo hemen tavrını
koydu: “Yaptırmiyremuf”
Sordular: “Niye?”
Cevap geldi: “Zaman kaybidir babo… Kim dürter bizi?”
Ankara’ya döner dönmez, Deniz Baykal’ın
atağa geçtiğini, CHP’nin de kurultay hazırlıklanna başladığını duydum.
Doğrusu, hiç şaşırrnadım.
Yaptığım hesaplarda ufak-tefek sapmalar
olabilir, ama, seksenine merdiven dayamış bu
partinin gelirlerinin yüzde 72’si, vaktinin yüzde 9311 olağan ve olağanüstü kurultaylara gidiyor. w
***k
Aldığım son bilgi notlarını aktarmama izin verin…
1- CHP Genel Başkanı
Altan Öymen, 30 Eylül Tüzük Kurultayı’nı “seçimlf”
kurultaya çevirirse ne olacak? Herkes duydu, biliyor.
Öymen, kendisine yönelik
“bu işi beceremiyor” eleşti- `
rilerinden, eski Genel Başkan Deniz Baykal’a
yönelen ilgiden rahatsız…
2- “Baskın kurultay”, İnönü’nün 1990’da
Baykal’a uygulayıp başardığı bir taktiktir.
Baykal, “Mülkiye Cuntası”nın geleneklerine
l uygun olarak, uzun vadeli ve derinden derine
düşünür. Apansız yakalanabilir. Öymen daha
‘i, köktcnmülkiyelidir. Kazanacağını görürse, ku
rultayı hemen yapar. Baskın basanındır.
3- Ancak, duyduğuma göre, Öymen’in asıl
sorunu Baykal değilmiş… CHP’den hiç eksik
olmayan, tavşan gibi üreyen grupçuk ve hizipler, Öymen’i devirip yönetime gelmek için fırsat kolluyormuş… Hasan Fehmi Güneş, Ertuğrul Günay, Fikri Sağlar, Hurşit Güneş, Murat
Karayalçın hanl hanl, paldır küldür çalışıyorlarmış…
4- CHP tabanı bu paramparça, bölük-pörçük yapıdan
rahatsız… Üstelik, hizipler
büsbütün kemikleşti. Bir yıldır “tüzük” çalışmalarına
gömülünce, koca parti kendi
içine kapandı, kamuoyu
gündeminden hepten düştü.
5- Öymen “Sansasyon
olmayınca haber olmuyoruz” diyor. Doğru… Türkiye’nin gündeminden
‘düşmeye alışkın değil CHP… Hem Meclis’ten
düştü, hem gündemden… Kendi sansasyonunu
yaratmaya vakitleri yok… Müptezelleşmiş
“kurultay tutkusu” yüzünden…
Haftaya devam ederim… Son birkaç seçimde oy verdiğim parti ihmale, unutulmaya gelmez…
,i, i.
Tempo I 666 I 2000