Köylülük” Bir Çuval Patatese Benzer Patateslerin Her Biri Kendine Özgüdür (5)

DUMAN OLAN YERDE

“Bundan sonra yaptırılacak bütün
binalarda Osmanlı mimarisi örnek alı
nacaktır…”

Bu sözler, esas görevi 50-55 metrekarelik “sosyal konutlar’ yaptırmak olan
İmar ve İskân Bakanlığı’nın, Toplu Konut İdaresi’nin bir üst düzey yetkilisine
aittir.

‘Şark-garp sentezi’ için yepyeni
umutlar vermektedir.

1′ 7′ r

‘Osmanlı Mimarisi’ denilen şeyin ne
olduğu biraz tartışmalıdır.

Anadolu’daki eski
Türk, Rum ve Ermeni
evlerinin mi, yoksa
Topkapı Sarayı’nın m1,
yoksa Emirgan ve Büyükdere’deki köşk ve yalıların
mı kastedildiği pek anlaşılamamaktadır, ama
varsın olsun…

İki yüze yakın yıldır atılan “Şark mı,
garp mı?” yazı-turasına
yepyeni boyutlar
katmak için bundan
daha iyi fırsat ele
geçmez…

Bu konuda neler yapılabileceğini,
uluslararası üne sahip bir mimarımıza
sorduk. O da anlattı.

“Biliyorsunuz, hem dev apartmanlar hem onların 150-200 metrekarelik
daireleri, yalnızca garpta görülen bir
yerleşme tipidir. Bu tip bir yerleşmeyi
şarklılaştırmak için, yine garp icadı
olan iskemle ve masaları kaldırıp duvarlara şark kilimleri, her tarafa yer
yatakları ve sofraları koyabiliıriz. Sonra,
onlara eski şark masallarındaki havayı
vermek için, dairelerin ortasına fıskıyeli
havuzlar yaptırabiliriz. Bu tür basık dairelerin tavanlanndan kafalara sarkıtılacak cavultulu avizeler. iklimi umursamayan ya çok geniş ya çok dar pencereler, iç ve dış dekorasyonda şark rönesansının başlangıcı olabilir…”

Gökdelen dikerek New York’a benzediğini zanneden kazmalarınıızda durum böyle…

Ya kendi küçük ölçeklerinde. ‘garpşark sentezfni yapmaya çabalayan köşı
160

*ı o ;ı u avı w–m—-e—-e
KÖYLÜLÜK BİR ÇUVAL PATATESE BENZER
PATATESLERİN HER BİRİ KENDİNE ÖZGÜDÜR (5)

lerimiz ne olacak?

Ünlü mimarımızın 0 konuda da ilginç görüşleri, daha doğrusu, gezdiği
bazı köylerimizde gördükleri var.

Şöyle anlattı.

“Garptaki kentlerimiz nasıl şarka
özeniyorsa. aynı şekilde, şarktaki kentlerimiz ve özellikle köylerimiz de garba
özeniyor. Küçük köy evlerinde lenduha
tipi barok mobilyalara rastladım. Anadolu kasabalarına beşer katlı apartmanların dikildiğini, yağmur _vüzü görmeyen
yerlere İsviçre tipi dikdamlı evlerin yapıldığını gördüm… Bazı dostlarımızın
şaka yollu ”lazok diye adlandırdıkları bu şarkkari mimarlık örnekleri, gariptir, cahil kafa
ların kafasından değil,
hem garba bakan hem
ona meydan okuyan

bazı diplomalı mimar
larımızın projelerinden çıkmaktadır…”

Konut sorununu da
böylece çözdükten sonra başa dönüyoruz.

En başından
sorduğumuz soru hâlâ ortada…

Şarklılaşmanın neresindeyiz?

Sonuna kadar açılmış hoparlörlerimizden kulaklara ulaşan Mozart, Ravel, Dede Efendi, Gencebay, Tatlıses,
Sinatra, Abacı, Sayan, Kırmızıgül, Tarkan, Musti, Ersoy tezlerinden bir sentezin çıkması mümkün mü?

Soğan, sarmısak, döner, tükürük
köftesi, pizza ramazano, lahmacun napolitano ve krem karamel kokularım ne
yapmalı ki ortaya uyumlu tek bir koku
çıksın?

Yoksa, her yaptığımız iş, Müslüman
mahallesinde salyangoz, Hıristiyan mahallesinde kandil simidi, Çingene mahallesinde musandra gibi mi olacak?

Şarklılaşmanın tam olarak neresinde olduğumuzu öğrenmenin en kestirme yolu, güvertede garba koştuğunu sanan kişiler olarak, geminin kaptanına
sormak olacak galiba…

Sahi, neredeyiz biz?

“Başkanlık Sistemi’ mi geldi cihâne?

BİTTİ

Başkan: . . . . . . . . .Mehmet Elkatmış (RP)

Başkan Yardımcısı: . Mahmut Yıllıaş (DYP)
Sözcüsü: . . . . . . . . . Mehmet Bedri İncetahtacı (RP)
Kâtip: . . , . . . . . . . . Metin Üney (ANAP)

Üyeler:

RP: . . . . . . .Hayrettin Dilekcan

ANAP:

DYP:

CHP: .

DSP: . . . . ..Sema Pişkinsüt ‘
(Susurlukta meydana gelen bir basit trafik kazasını doğru dü- ‘
rüst soruşturamadıkları için) ……………………………………………… ..ll

YAŞAR TOPÇU (Susurluk yolunda başına hela gelmezken, l(a- ‘
radeniz Sahil Yolunda trafik kazası geçirdiği için) ……………. .. 0

G Ü N E S ‘l’ F. N E F.
h’ No.Iu Büyük Türk Büyüğü)

T u r g u .
Özal dönemin- de tastamam î
18 adet ‘Büyük I
Türk Büyüğü v
vardı. İlk sıra- ‘
da sendin…

D a ğ d a :
(Amerikadak.
bir bankanın ‘
veznedarlığıl =
gelip bağdakileri (T.C. Maliye Bürokrasisi) kovaca- ~
ğını sanmıştım…

Medyatik takıldın…

Göbekten şâkûl; vaziyette, ucuyla pipini görer.
purolar yaktın…

‘Nononono’ yazılı tişörtler giydin…

Ters tepince de “Tam öyle demek istememiştimî`
dedin, “O zamanki konjonktür onu gerektiriyordu…”

r r e

O ‘No No No’ yazılı tişörtü, 12 Eylül cuntasınırı
koyduğu siyasi- anayasal yasakların kaldırılması
için yapılacak referandumda kullanmıştın…

Yasaklar sana rağmen kalktı.

Sen, olanca derin ve engin iktisat bilginle, yerin
korumak için, “Enflasyon hızını sıfırlayacağımî” de›
din…

Yine aynı şeyleri söylüyorsun…

10 yıl önce, 10 yıl sonra…

Bu hükümetin ciddiyetine kabinedaslann inanmıyor.

Ben mi inanacağım?

‘ıvıışu so ~ ısı

ST

İDAM CEZASINA KARŞI DEĞİLİM
CELLATLARA KARŞIYIM (MI?)

Belki sizlere, değerli insancıl
okurlarıma ters gelebilir, ama hayatımın hiçbir döneminde idam cezasına
karşı olmadım.

Hep cellatlara karşı oldum. ln- *

fazcılara karşı oldum.

‘İlkel intikam duygularıyla mücehlıez biri’ olarak görebilirsiniz be
ni…

Kâmil Ateşoğıılları ‘nın Doruk Ya
yınları ‘ndan çıkan “Bir İnsanlık Su- ‘i

çu: Ölüm Cezası’ kitabını okurken.
duygularım, bu konudaki tavrım da
etkilendi.

İdam cezası konusunda ikircikli
duygular içindeyseniz, siz
de o :ı-yıın…

: `Ölüm cezası’ ne zamandan ben’ uygulanıyor?
a. M.ö. 1000
b. M.S. 1475
c. 0
c!. İlk bomo sapiens sapieıısten beri (M.ö. 12.000)
m 18’inci yüzyıla kadar ölüm cezası
ır kan ve şiddetle uygulandı. Kurşuna dizme, giyotin, vesaire… Hangi
toplum idam cezasına yabancı kaıdı?
a. Eski Çinliler
b. ‘Türkler
c. Araplar
d. Avrupahlar

Firavımlarla rahiplerin yönettik
leri Mısır’da, hangi suçlar ölüm
cezası gerektiıiyordu?

a. Kutsal eşyaya (şeylere) el sürmek
b. Kutsal hayvanları yemek
c. Büyü yapmak
d. Siyasi ve ekonomik düzene karşı
gelmek
e. Hepsi

 Hammurabi Yasalarfna göre ida
nun 34 şekli vardı. Hangisi yok- Â

tu?

a- Kazığa oturtmak

b. Suda boğmak

c. Ateşe atmak

d. Elektrikli sandalye

_:5_ İbraniler, dine karşı saygısızlık
IK’ yapanlara, puta tapanlara, büyücülere ölüm cezası veriyorlardı. Tev
rata göre dinlenme günü olan Yedin

‘ SO ‘1997

[Cci Günde ne yapanlar idam ediliyor` du?

a. Çalışanlar

b; Gezintiye _çıkanlar

, c. icki içenler…Ş.`-› -~

d. Kumar oynayanlar

ş e. Fuhuş yapanlar

l Hazreti Muhammed döneminde
ğ B idamhklarm kafaları kılıçla kesiI lirdi. Suçluya ayrıca ‘eziyet çektiren’

. infaz biçimleri yasaktı. Sonra hangi
yöntemler devreye girdi?
7 a. Ateşte yakmak

ı b. Becm (taşlayarak öldürmek)
c- h›

d. Aç bırakmak
e. İşkence
f. Hepsi
R İnsanlar kadar, hayvanlar da ölüm cezalarından nasibini aldı.
1906 yılında İsviçre’de
bir soygıma katıldığı için
köpeğe hangi ceza verildi?
a. Kemik vermeme
b. Dilini kesme
ı c. Sağ ön ayağı ile s01 kulağım kesme
d. Asarak idam
w Cumhuriyetin ilk yıllarında idam
lık cezalan, İstiklal Mahkemeleri tarafından, genellikle vatan hainleri ve
asker kaçakları için verilirdi. 14 Kasım 1925`teki Sivas olaylan davasmda İmamzade Mehmet Necati`ye niye
ölüm cezası verildi?
a. Muska yazdığı için
b. Askerden kaçtığı için
c. Casusluk yaptığı için
d. Devlete başkaldırdığı için
e. Şapka Kanunu’na muhalefet ederek duvara bildiri yapıştırdığı için
_ 12 Eylül’de 50 kişinin asılması
üzerine 3 Ekim 1984’te Kenan
Evren ne dedi?
a. İdam etmeyeceğim, ömür boyu bakacağım, senelerce besleyeceğim!
b. İdam dinimizde, hatta İncil’de de
vardır
c. İdam olmazsa anarşik olaylar, ideolojik olaylar, daha kolaylıkla yapılaş bilir

21101’P<6`3':`P!ı`.l(QT'.S`PlT`ÖLE:'U(Z'P(I Ç. (Haftalık "Başkanlık Sistemi' KURTHAN FİŞEK Reşo avukat, Şeyhmus Anıgramlanmı) ;T . __ doktor çıkmıştı. SULEYMAN DEMİREL EvLULsE NAMERDıM; Yakın arkadaşlıkları vardı, HİKMET ÇETİN ama birbirlerini zırnık sevİNTİKAM CETESİ mezlerdi ("ASİ" Joker) ' -- ~~ › Kıskanı ırlardı. ` ' RUŞIU KAZIM YÜCELEN ş EN ÜŞÜTUK MEZARC' Kekonun avukat olanı ”^5^N GEMÜ' umûmi bir yerde doktora laf HANGl ACEMİ? tt ZEKERİYA TEMİZEL a 1' MEE! EZİYETLİ KERIZ “Helesenî Senjnkiler hâlâ m" Joker) öliyr mi?” ŞÜKRÜ SİNA GÜREL . ÜRELİ RÜKÜS ANGUT Clfivap tez geldı' (”UT" Joker) "Olmesine öliyr de seninkiMEHMET SALİH Y"-°'*'M ler gibi idamla degil...” DEME! SİLAHLI HIRT Ml? ERSİN TARANOĞLU ENTATÜSWOG/*N HAFTANIN HİKMETİ (l T' Joker) “';';""'“" ' *ji-ş* ***wmv*** ' 'r vr"- v" M" .. .. ruzdıılemen :çok-atam YEKTA GUNGÖR ozoEN û AZ YE DE GÖR GÜNÜNÜ! eder... Iuhîi ıkğpek sahibine ("ÜÜ" Joker) ,_ 'f .gqreâınviur..:" VURAL SAVAŞ e m: SAVUR, LAVAŞ! _ r îğprggýhrgûlggr/ _fly-ag ?İ ;ll GECE 'ı.ı WC) .::ir :ı Mekteb-i -r | --ra3ıLıı-› A İ: `- ı. h-IEHTABA . 1115-; JLAli DEİ-.HREİJE ESL?- " xL. Mülkiye-i “l ı "Önce Mülkiye, gerekirse 'I`İ'ırkiye...” esprisi yapıldı. “Mülkiye marşmı söyledik, de olsa...” derildi. zetli) tek padişah Abdülhami letvekilidir. Isparta nire, Van nire?" ahkâmı kesildi. Küçük bari Harbiye marşım da söyle- l yelim... Kardeş kuruluşuz ne * “Mülkiye diplomalı (ica- * t'tir, 36 scene yönetti memleke- “ - I ti...” buyruldu. “Mahmut Yılbaş DTP mil- 1 Fünûn-u Şahanenin (SBF) kuruluşunun l38'inci, Mülkiyeliler Birliği'nin kuruluşunun İ 51'inci yıldönümünü kutladık. Işığı gören gelmişti. herkes oradaydı. Önce tespit yapıldı. TBMM Başkanı Mülkiyeli... Başbakan Mülkiyeli... Maliye, çalışma, maaıif, Kıbrıs. kültür, diyanet bakanları hiülkişveli... Arkasından espriler geldi. bir kamış atıldı: “DTP'de, yani ` Demirel'e Tapanlar Partisi'n- . de Mülkiyeli'nin ne işi var?” Türkiye'nin siyasi tarihine “Mülkiye Cuntası' olarak geçen ekip de hatırlatıldı. Turan Güneş, Besim Üstünel, Haluk Ülman, Ahmet Yücekök ve Deniz Baykal... Haluk Ülman SBF'li yok ki... dışında 16'i