Kime oy vereceksin? “Ebenin örekesine!” demeyi çok isterdim

.AKiUlİTİFIAN FİŞEK

Kime oy vereceksin?
“Ebenin örekesine!”
demeyi çok isterdim

AYRAMIN birinci günü biraz uyumak,
çokça uyuklamak niyetindeydim.
Kısmet değilmiş… Telefon çaldı.
“Bayramınız kutlu olsun!”

Cevap verdim. “Saatin kaç olduğundan
haberin var mı?”

Ne bileyim ben?

Muhtelif saatlerimi bir saat ileriye almayı
unutmuşum, hâlâ sabahın körü sanıyorum…
Asıl saati öğrenince ayıldım, arayan dostuma ne
istediğini sordum. Diyalog gelişti.

“Eeeeel Daha ne var ne yok?”

“İyilik sağlık…”

“Seçim noolur? Kime oy vereceksin?”

Rahmetli Aziz Nesin’in ölümsüz sözleriyle,
“Ebenin örekesinel” demeyi çok isterdim
ama, ayıp kaçacağı için sustum.

***

Bayram sabahının köründe Ankara
sokaklarına çıkarsan, yolları boş bulursun…

Koyunlar, kuzıılar, sığırlar, danalar volta
atıyordu.

Milletvekilleri yoktu. Hepsi seçim bölgelerine
“derdest”, oralarda “seferber” olmuşlardı.

Sabahın köründe konuşacak kimseyi
bulamadım.

Seçime 20 gün var, seçim kimsenin
umurunda değil…

.L.L.L

Akraba ziyaretindeydim. Azar işittim…

“Üniversitelerin problemlerini
izlemiyorsun, yazmıyorsun… Ayıp ayıp!”

Durumu izah etmeye çalıştım.

“Universite kökenli olsam da
üniversiteye yönelik RP-MHP kökenli
taarruz, tecavüz ve tasallut, benim ihtisas
alanıma girmiyor. Milli eğitim ve yüksek
öğrenim muhabirlerimize söyleyin. . . ‘ ‘

Kurban bayramı ya,’kasap et derdinde,
koyun can derdinde!

***

Cuma namazı kılındıktan sonra, Çankaya
Köşkü tatile girdi.

Cuma namazı kılındıktan sonra, Balgat
Köşkü tatile çıktı.

Cuma namazı kılındıktan sonra, CHP
panikledi. Başkansız parti olmaz! Deniz
Baykal, gezide kınalı kuzu kovalarken
tökezledi, pantalon-ceketlyırttı.

Cuma namazı kılındıktan sonra,
Başbakanlık Konutu alestaydı. Sayın Bülent
Ecevit sıkıntılıydı. Olmasın mı? Şom ağızlılık
yapmak gibi olmasın ama, Sayın Ecevit ne
zaman hükümetin başına geçse, ya enflasyon
batağında, ya savaşın göbeğinde buluruz
kendimizi…

Cuma namazı kılındıktan sonra, Tansu
Çiller’i aradı gözlerim… Podyumlardaydı
kendisi… Elinde mikrofon, mekân MaksimTaksim, bir yukarı, bir aşağı, volta atıyor,
söylüyor, söyleniyordu.

Cuma namazı kılındıktan sonra, arayan
gözlerim Mesut Yılmaz’ı buldu. Ne yaptığını,
ne söylediğini pek anlayamadım…

***

Yine telefon çaldı. “Eeeel Kime oy
vereceksin?” ‘ A

Bayram sabahının köründe, bütün televizyon
kanalları bayram tatiline girmişti. Gazete
dağıtım örgütleri istirahatteydi.

Ne televizyon haberlerini izleyebildim, ne
vakitlice gazete okuyabildim.

İşkembe-i kübrâdan yazı yazmaya oturdum.

Yine telefon çaldı. “Noolacak bu
memleketin hâli?”

Sinirleniyorum artık… Sinirleniyorum çünkü,
seçimlere yirmi gün kaldı, Ankara bomboş…
Tek bir siyasi lider yok…

Ama, savaş ortamındaki Türkiye’de,
genelkurmay binası ışıl-ışıl. ..

Hem “doğal tabiat”, hem “siyasal
tabiat” boşluk affetmez… Boş kalan
“boşluk” dolar, doldurulur. ı

En münasebetli veya en münasebetsiz

şekilde…