Kenan Evren’i çok seven bir vatandaş
, KuRıHAtN iri ‘. an Evren’i çok
en bir vatandaş
ARMARİS’ten 6 Ekim 2000 tarihinde
atılan A-l679 posta damgalı bir mektup geçti elime… Biraz gecikmeli geldi.
( PTTnin kabahati yok… Adres “Hürriı ı Towers-Istanbul” diye yazılmış…
n gidecek, bana, Ankara’ya gönderilecek…
‘r- alıyor netekim…
`u ‘ ressamımızı, emekli yedinci devlet başkasavunan bu mektup gecikmeli olarak elime
k etkilendim, duygulandım.
‘v ‘de varmış meğerse, netekim…
‘ ‘k ‘A’ ‘A’
Eylül 2000 günkü Hürriyet Gazetesi’ndeki
köşenizde yine Evren Paşa yla sözde alay et’v Herhalde konu bulmakta zorluk çektiğiniz
`ı~~ Evren Paşa ‘yı konu olarak seçmek zorunda
~ uz. Ama kabak tadı verdiğinizin farkında
~ n Evren Paşa’yı sewneyebilirsiniz. Aranızda
bilmediğimiz bazı olaylar geçmiş olabilir. Biz; ‘t pilavı gibi hemen hemen aynı konuyu iş5; n ı annızı okumak zorunda değiliz.
“_ diyebilirsiniz ki, ‘Madem öyle, siz de benim
* ı okumayın!’
_ıı- şeytan düıtüyor. Acaba Hoca yine neler yaz, r ve göz atına zorunluluğunu duyuyorum.
Kırcahın 12 Eylül’ı’in 20’nci yıldönümü dolayıaptığı haber programda, Rıza Müftüoğluhun
“ Askerleri’ adlı kitabında geçen bir pasajı, bü»ı a, bu arada başta siz olmak üzere bir çok kö»ı , ‘mal bulmuş mağıibi’ gibi konu edinmiş…
_j ‘o ilk defa ifşa edilmiş gibi bayram yaptınız.
k buki, bunu yapmakla cehaletinizi, kitapları ve
ı› iyi okumadığınızı ispatlamış oluyorsunuz.
_Evren’in Cumhurbaşkanlığından aynldık
ayınladığı 6 ciltlik Anılarının Zhci cildin Jırýefîalgnışm 132’nci sayfasını okursanız,
Ü ı- yeni olmadığını görürsünüz. Belki, yinex
.v a zahmetine katlanmazsanız diye o pasajı
ı c alıyonım:
‘› ”Pkeni-“Eğer beniwbutwada sizlerden de bir veya ,ikinizi
” f’ okuyucum cahilliğimi yüzüme vurmaya çalışıyor. ~
boya resim sergisi açtığından bahsetmişsiniz.
` ‘ralarla okul yaptırıyor, çocuk okutuyor., .
‘Evden Genelkurmay’a gidip gelirken ve şehir içindeki gezilerimde koruma polisi ve eskort arabası da kullanmıyordurrı. Hatta yol kavşaklannda kımıızı ışıkta arabayı
durduruyor, yeşilde geçiyordum. Bir aralık beni ikaz etliler. Konıma arabasının önde ve arkada beni takipuetmesinin çok uygun olacağını belirttiler. Peki dedim. Olmekten korkmuyordum, ama pisi pisine vurulmak ve bu işi
sonuca ulaştımıadan dünyadan çekip gitmek de istemiyordum. Bir aralık konsey üyesi arkadaşlarla konuşur
suikast neticesinde öldürecek olurlarsa, en kıdemli .arkadaşımız emir ve komutayı alır, görevi sûrdürür. Hangi
örgüt bu sûıkastı yapmış ise o örgüte mensup ve tutuldu
bulunanlann hepsini kurşuna dizersiniz. Böylece başka
örgütlere de gözdağı verilmiş olur’ dedim.’
Eğer siz hep, böyle inceleme yapmadan yarım
yamalak bilgiyle makale yazıyorsanız, yazıklar olsun
– ‘k i’
v __ Ankara, Kplejı deki resim hocalarımi
‘Uren ve urğut Zaim’di. ‘ . ş,
Türkçe-edebiyat* hocam Ahmet Şevket
‘Bohça’ydı. _ – l
Resimden anlamayı ilk ikisinden, herkesin türkçe
üslûbundan kim olduklarını kestirmeyi üçüncüsünden
öğrendim. Adını vermekten ısrarla kaçınan değerli
^ Bir de makalenizde Kenan Evren’in sulu
“İljßenim bildiğim kadarı ile, o, yağlıboya re
:ve
I simler yapıyor ve sergiler-inden elde ettıgı pa
Ya sen ne yapıyorsun?
Kerıan Evren ‘i Çok
Seven Bir Vatandaş
4 _ ş i* *k *k ş › .
Adını; yemeyen “seygili okururna saygılarımla ~
Mektup’ Marmaris-Armutalan postanesinden, atıldığına göre, “Emin misiniz acaba?” sorusuyla
karşılaştığımda, “Hayır, emin değil, kemanım!”
diyebilirim… Yanlış da yapabilirim netekim… `
Pazar yazısı da böyle eğlenceli geçti. Hörmetler
paşam! .