Karabulutlar dolaşıyor! Akbulutlar ne yapıyor

İ; _’20 Ağustos 2000

KURTHAN FİŞEK

f – ulutlar dolaşıy
lutlar ne yapıyor

LTMIŞLIK ömrümde çok şey görüp
:lşlftfinr yaşadım. Böylesini ne gördüm,
lşlmmı ne yaşadım… TBMM’nin
cumhurbaşkanıyla TBMM üyele,’~ seçilip oradan güvenoyu alan hüküA. ı. “kriz” varmış…
fdýxyglêiêiîrîevasava aykırı, imzala rı parmak ısırtan bir uyum için,v otuz,, devleti temizlemeye azimli
__lı ı l diyor öbürü…

aykınlıklan elbette olabilir.

“böylesi olmaz! Diyaloğa bakm hele!

fi __ a: a: a:

I NECDET SEZER – Sizinle görüş _aldmdan bile geçirmem, kapım size hep
j 2 mame »konusunda ben hukuki bir deiı eyaptım. .

İ F’ _ECEVİT – Konunun siyasitarafmı
g: endınnenizi temenni ediyorum. Devlet
@if-ı tehdit altında… Böyle önemli bir konu_” ‘ iki Yüksek kurumu arasında fikir birliği
_o _

» .- Gönderdiğiniz gerekçeyi henüz okuma_
. < p değerlendireceğim. 1- Bu aşamadan sonra hukuki zemin kadar ~ " de önemli... Toplumdaki sürtüşme n» 'eleşme çok daha önemli sorunlara yol ,ı Bu nedenle bir arı önce sonuçlandırılrekir. Ciddi bir devlet sorunuyla karşı . larlıayasalar bir kere delinmekle w " Olmaz... g i' v: 9; lldlyalw" değil, "sağı-lar diyaloğu" W sayın başbakanımla muhterem refikası _ş konuşuyorlar acaba? ; hrlliîg; musıân Rahşadcığım... Bu i* " e sın ıremi o ' ". .bmhml varattıvdırlıluîllm deyip bu ›~ "S/WWE ne_ Olmuş, bişiler mi de bîr Şey mi var?" ,l Sen bu aralarda çok 51"* iyi insarlllaffffşıişlmeğâ. F 1193573 Parmak ısîrtan bir uyum ***k Medya devreye giriyor, maksat eğlence olsun, kavga kızıştınlıyor. ' Sayın başbakanım, kafasuıda kasket, sırtında işporta malı, kravatsız uçuk mavi gömlek, ayağında kundura halkıyla bütünleşirdi. Sayın cumhurbaşkanım &kendi alışverişini kendisi yapınca problem oluyor. Biri halkçıymış, öbürü post-popülist... Nasıl diyalog, nasıl iletişim ammaaa? Diyoruz ya, it ürür, devlet Dün dündür, bugün bugündür. *k 'A' i' Kavga kızışıyor. Siyaset mi egemen olsun? Yoksa hukuk mu? Ne biçim tartışma bu? “Kuvvetler ayrılığı" diye bir şey var. Yasama ayrı, yürütme ayrı, yargı ayrı let, dilbilgisizlerin sandığının aksine, mal-mülk kavramının degil, mülkün (TDK. memleket) temelidir. sı onlara çıkartılıyor. yesinler, enflasyon düşer. _l duyulan siyasal ihtiyaç devam eder, “üç ahbap çavuşlar" tam uyum içinde çalışmaya devam birbirini denetler. Denge rejimidir. Ama, aslolan hukukun üstünlüğüdür. Ada * 'k 'A' lşçi-memur-emekli sokakta... Enflasyon fatura Karpuz yemesin, su içmesinler, havyar-pasta Hoşgeldin Marie Antoinette... Ekonomik talep artmazsa, mevcut hükümete eder. Erken seçime gitmeye hiçbirinin poposu sıkmaz... Sıkmaz, çünkü, sandıktan ne çıkacağı belli olmaz... Ferden ahmak olsak bile, sandık başında tecessüm eden kollektif zekâmız "dahiyâne"dir. Demokrasilerde çareler tükenmez... i' *k *k Politikaya güvenirim, TBMM'de somutlaşan kollektif zekaya güvenirim. .. Ama, tek kişilerde odaklaşan siyasetten tiksinirim, ölesiye korkanm. s Tek sığmağırn, tek güvencem hukuktur. Bağıınsız olabildiğince bağımsız olan, çağ dışı kanunlarla eli-kolu bağlı olmayan hukuktur. "Hukuku boşver, siyaset daha önemli" mantığı sakattır. "Ben hukuka değil, kanunlara bakarım" mantığı da sakattır. ' ' ***k Yürütmenin başıyla devletin başı arasında "kriz" varmış... Ayıptır sorması, ikisini de seçilmiş temsilcilerimizden oluşan TBMM seçmedi miydi? Peki, bu münasebetsiz dalaşma yüzünden, rütmeci karabulutlar üstümüzde dolaşırken, yasamacı akbuluflar ne yapıyor? Uyuyorlar mı?