Kanarya’ya ‘Başkan’ aranıyor!

Bİ sü
KURTHAN-FİŞEK

Kanyava ‘Baskan’ ııranıvor!

“Akbulut’lar, kendileri’ için hasta-_

İsmet Sezgin’in Fenerbahçe kulübüne “başkan” olacağı dedikoduları
çıkınca, spor camiası karıştı.

“Fenerbahçe” deyip geçmeyin…

nede bir gün fazla kaldıkları polisler

. Asım Kumbar ve Hasan Kurtçu tabur
cu edi/diklerinden bir gün sonra hasta
lkinci Meşrûti- * neden çıktı/ar…”
yet’le beraber ku- (hlıa)
ruldu (1907), **wp
cumhuriyetten es- Kasım aymda
k!_d”«__° sun bu- Türkiye başbakan
Sufldurr del/am aramıyordu.
@ÖIYQT- ‘IMF’ye ema***k netçi aramıyordu.
Spor basınının “Demokratik”
bir bölümü hare- olsun diye “alterkete geçti. Ali natiWüretiyordu.
Şen’i istiyorlardı. Fenerbahçe

“Fenerbahçe Akbulut’unu arıyor”
dediler.

Mâlûmunuz,
siyasî literatürümüzde, “Akbulut”,
DYP’nin ANAP’çasıdır, emanetçi sultandır, gelir, gider, bakar, görmez, göz
yumar.

lsmet Sez in yumuşak-sert çıktı:
“Akbulut’u ‘ a atmayın… Ondan
sonra, başbakan olarak, Yılmaz, Demlirıtzll ve Çiller geldi. Hepsinden başarııy ı…”

Demirel’in ismini söylemedi, ama,
“öyle” demeye getirdi.

***k

Anladığım kadarıyla, yakın siyasi
tarihimizdeki “Akbulut Fıkraları”nı
unutuyor İsmet abi… Çok vardı, yenileri arkadan geliyor.

“T EM yolunda dün meydana gelen
trafik kazasında yara/anan’ eski başbakanlardan ANAP Eızincan milletvekili
Yıldınm Akbulut, eşi Anayasa Mahkemesi üyesi Samia Akbulut, korumaları
Hasan Kurtçu ve Asım Kumbar, hayab” tehlikeyi at/attılar. Bugün taburcu
edilmek istenen Akbulut’lar, korumalarını yalnız ‘bırakmamak için bir
gün daha hastanede kalacaklarını
aç/k/adılar… ” (lıha)

Büyük, içten özveri… Ama, gerisi
var.

Türkiye’den eskidir.

Ayrıca, teşbihte
hatâ olmaz, benzetme hatânın ta kendisidir. Ya kendisi, ya parodisi… “Benzetmeler” yüzünden bu hâle geldik. .

/1

“BIRAKMAWA EllEl
“SMLAMAWA HAYIR

edelli askerlerin iki aylık
BBurdur serüveni “vukûatlı”

başladı. Geçen dönemde
olanları yazmıştım. Kuru, nohut,
makarna, pilav ağırlıklı menüye
itiraz etmiş, böfstrogonof, midye
soslu lazanya, blini istemişlerdi.

Şimdiki olay biraz değişik…

Ziyaret günüydü. Bedelli asker
aileleri kavuşacak, hasret gidereceklerdi. Askerlerden biri
(38 yaşında) eşini görünce
heyecahlandı, kepini çıkarıp
salladı. Bütün bölük, tugay
komutanının emriyle, 3 gün
“silahlı talim” cezası yedi. Bir
hafta sonu da “görüş yasağı”
geldi.

Neyse, bir buçuk ay tez geçer,
esprili geçer.

“Askeriyenin mantığını
anlamamız gerek…” diye
burnundan soludu biri, “Şapkanın
bırakılıp gitmesinden hoşlanırlar,
şapka sal amaya çok kızarlar…”

-BÜLE

BENI
DNLEMEYEN
sız ‘rac BU t..

ÇlLLER’İN TELEFONU DINLENDI…

Iığında toplanan
. ar kurulu, yurdun bir

‘ Enpılacağınukonusunda

119-226

Türkiye’de iki tane~
“tuhaflık” var. Biri 119,
öbürü 225… _ ‘

Önce 119’a bakalım…
Anayasanınki… “Ağır
ekonomik bunalım A
hâllerinde, cumhurbaşkanı

v birden fazla
bö esinde veya bütününde
süresi altı ayı geçmemek
üzere olağanüstü hâl ilân
edebilir…”
Öyle olursa ne olur?
Aynı anayasanınkine
bakalım… Madde 121
“Olağanüstü hâl
süresince,
cumhurbaşkanının
Eilğanlığında toplanan
nlar kumlu, olağanüstü
hâli gerekli kılan konularda,
temel hak ve hürrîyetlerin
nasıl sınırlanacağı veya
durdurulacağı, hâlin
gerektirdiği tedbirlerin nasıl
ve ne sûretle alınaca ,
kamu hizmeti görevlilerine
ne gibi yetkiler verileceği, _
görevlilerin durumlarında
ne gibi değişiklilder

un hükmünde
karamameler
çıkarılabilir…” ğ

Peki öyleyse, 226’ya ne
lüzûm var?

Yani, “3263Iı bulursan
düşürürsün!” emeye… ı

“İğtemeyerîe her şey zor
ir ‘

ge
‘ (Thomas Fuller, 1654).