Kadayıfın üstü künefenin altı (2)
KURTHAN FİŞEK
Kadayıfın üstü
künefenin altı (2)
EVCUT koalisyon partilerinin iki
tanesi it dalaşına girdi. Ortalama
seçmenin sinirini bozmaktan baş
ka işe yaramıyorlar.
Herkes birbirini tehdit ediyor.
“Dünya namuslusu” başbakan ara bulmaya Çalışıyor.
Ne mümkün? ‘
Birbirlerini ısırıyorlar. Ya arkadan, ya önden…
i***
Kime yarar bu?
Erken seçim olmaz, darbe-marbe ol~
maz…
Koalisyon yenilenebilir, ama, gelen gideni aratır, kalan gideni eritir…
Kime yaradığını merak ediyorsanız, tarihin “tekerrürden ibaret” olduğunu duyduysanız, lütfen, kadayıfın üstünün, künefenin altının nasıl kızardığını, Aslandaş-Bıçakçı kardeşlerimizin Popüler Siyasi Terimler Sözlüğühden, bak maziye, gör istikbali…
‘k *k i’
lll. Ecevit hükümetinin istifasından
sonra, Adalet Partisi, Süleyman Demirel’in başbakanlığında bir azınlık hükümeti kurdu.
Milli Selamet Partisi’nin, “hükümete alınırsa bir iç savaş çıkar” dediği
Milliyetçi Hareket Partisi ile ortaklığa
yanaşmaması üzerine 3. Milliyetçi
Cephe hükümeti kurulamamıştı.
MSP ve MHP’nin dışandan desteğini alan azınlık hükümeti 12 Kasım
1979-12 Eylül 1980 tarihleri arasında
işbaşında kaldı. Şubat 1980’de, MSP
Genel Başkanı Necmettin Erbakan,
partisinin hükümeti artık “kerhen”
(iğrenerek, istemeyerek, zorla) desteklemekte olduğunu açıkladı.
Bir yandan “kerhen” destekle De- ı
ş mirel’i işbaşında tutan öte yandan “za- ,
manı geldiğinde” hükümeti düşünneye kararlı olduğunu açıklayan Erbakan, MSP’nin “anahtar parti” konumunu (AP-CHP koalisyonu dışında
M$P’ye dayanmayan bir hükümet kurulamıyordu) kullanarak başbakan olmak istığvor gibiydi. Keıbeıı desteklediği hükümeti düşünnek için neyi beklediği sorulduğunda Erbakan’ın yanıtı
“kadayıfın altının kızamıası” oldu.
Erbakan 13 Mart 1980’de “kadayıfın altı kızarmadan bu hükümeti uzaklaştıracak olursanız, bu zihniyet milleti
aldatmanın gene fırsatını bulacaktır.
Onun için kadayıfın altının kızarmasını
bekleyeceğiz. Evet bir ay daha kan ve
gözyaşı. . . ‘ ‘ diyordu.
Bir ay sonra, 23 Nisan 1980’de kadayıtlı bir basın toplantısı düzenleyen
Erbakan, bu sefer de “18 Mayıs’a,
MSP il başkanları toplantısına kadar
bekleyeceğiz. Kadayıfm altının kızanp
kızarmadığına bakacağız… ” diye konuştu.
i***
“Kadayıfın altı” esprisi çok tuttu. MSP,
hükümete muhalif çevrelerce kadayıtın altını
yakmakla suçlandı. Erbakan, muğlak ve
ciddiyetsiz bulunan tutumuyla ortalığı bulandırmakla da eleştiriliyordu.
Nazlı Ilıcak, 5 Haziran 1980 tarihli
Tercüman gazetesinde şunlan yazmıştı.’
“Bütün mesele, Türkiye’de anahtarı
elinde tutan partinin liderinin ve yakın
çevresindeki bazı şahısların karakterindedir. Aynı tabandan gelmelerine
rağmen MSP bu yüzderı Adalet Partisi
ile istikrarlı bir hükümet kuramamaktadır. Demirel’in güvenoyu almasından
3 ay sonra MSP desteğini her an çekebileceği fikrini yaymaya başlayarak si
l _ yasi manzarayı bulandırmıştır. Yıkıl
manın eşiğinde bir iktidar havası yaratmak hem dış münasebetleri çıkmaza sokar, hem bürokrasiyi mefluç hale
getirir. Son seçimlerde. oy oranı %
10’un altına düşen bir siyasi parti ‘kadayıfın altı kızardı kızarıyor’, ‘araba devrildi
devriliyor’ gibi cümlelerle bir memleketin kaderiyle nasıl da oynuyor! Adalet
‘bunun neresinde! Ya karar verip hü
kümeti düşürmek ya da çeneyi tutup
oturmak lâzım…”
*k ‘A’ i’
Adalet Partisi azınlık hükümeti, MHP ve
MSP’nin desteğiyle, yakın siyasi tarihimize,
“Kerhen MC” olarak geçti.
lki gündür anlattığım, iki-üç haftadır bizi
oyalayan hâl ve gidişatın kime yaradığını anlatabildim mi?
Gerekirse, çok daha somut yazıp konuşmayı da bilirim…