Kadayıf’ın altı kızardı Mercümek fırına verildi

“Popüler Siyasi Deyimler

PEŞEMBE, 20 llazirn 1998

Kadayıfın altı kızardı
Mercümek fırına verildi

ÜRKlYEnin hâlinin,

istikbalinin ne olacağını ne zaman merak
etsem, Alper Sedat

Aslandaş ve Baskın Bıçakçı’nm derleyip toparladıkları

Sözlüğü” (lletişim Yayınları,
1995) kitabına bakanm…
Açıp okudum. “Kadayıfm Altı” hangi şartlarda kızarmalı, hangi şartlarda cıvık
kalmalı. onu öğrendim…

*t*

“Üçüncü Ecevit hükümetinin
istifasından sonra, Adalet Partisi, Süleyman Demirel’in başbakanlığmda bir azınlık hükümeti kurdu. Milli Selamet Partisi’nin, ‘Hükümete alınırsa bir iç savaş çıkar’ dediği Milliyetçi Hareket Partisi ile
ortaklığa yanaşmaması üzerine.
3. Milliyetçi Cephe hükümeti kurulamamıştı. MSP ve MHP’nin
dışandan desteğini alan azınlık
hükümeti, 12 Kasım 1979-12
Eylül 1980 tarihleri arasında işbaşında kaldı. Şubat 1980’de,
MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, partisinin hükümeti artık
‘kerhen’ (iğrenerek, istemeyerek,
zorla) desteklemekte olduğunu
açıkladı. Bir yandan ‘kerhen’ destekle Demirel’i işbaşında tutan,
öte yandan ‘zamanı geldiğinde’ hükümeti düşürmeye kararlı olduğunu açıklayan Erbakan, MSP’nin
‘anahtar parti’ konumunu (AP-CHP
koalisyonu dışında MSP’ye dayanmayan bir hükümet kurulamıyordu) kullanarak başbakan
olmak istiyor gibiydi. Kerhen
desteklediği hükümeti düşürmek
için neyi beklediği sorulduğunda,
Erbakan’ın yanıtı ‘kadayıfın altının
kızarması’ oldu. Erbakan, 13 Mart
1980’de ‘kadayıfın altı kızarmadan
bu hükümeti uzaklaştıracak olursanız,
bu zihniyet milleti aldatmanın gene
fırsatını bulacaktır. Onun için kadayıfın altının kızarmasını bekleyeceğiz.
Evet, bir ay daha kan ve gözyaşı’ diyordu. Bir ay sonra, 23 Nisan
1980’de kadayıflı bir basın top

KURTIIAN
HOCA
YAZIYOB

lantısı düzenleyen Erbakan, bu sefer de ’18 Mayıs’a, MSP il başkanlan
toplantısına kadar bekleyeceğiz. Kadayıfın altının kızarıp kızarmadığına
bakacağız’ diye konuştu.

‘Kadayıfın altı’ esprisi çok tuttu.
MSP, hükümete muhalif çevrelerce kadayıfın altını yakmakla
suçlandı. Erbakan, muğlak ve ciddiyetsiz bulunan tutumuyla ortalığı bulandırmakla da eleştiriliyordu. Nazlı llıcak, 5 Haziran
1980 günlü Tercüman Gazetesi’nde şunlan yazmıştı:

“Bütün mesele, Türkiye’de anahtarı elinde tutan partinin liderinin ve yakın çevresindeki bazı şahısların karakterindedir. Aynı tabandan gelmelerine rağmen MSP bu yüzden Adalet
Partisi ile istikrarlı bir hükümet kuramamaktadır. Demirel’in güvenoyu
almasından 3 ay sonra MSP, desteğini her an çekebileceği fikrini yaymaya
başlayarak siyasi manzarayı bulandırmıştır. Yıkılmanın eşiğinde bir iktidar
havası yaratmak hem dış münasebetleri çıkmaza sokar, hem bürokrasiyi
mefluç hale getirir…

…Son seçimlerde oy oranı % 10’un altına düşen bir siyasi parti ‘kadayılın altı kızardı kızarıyor’, ‘araba devrildi devriliyor’ gibi cümlelerle bir memleketin kaderiyle nasıl da
oynuyor! Adalet bunun neresinde!

Ya karar verip hükümeti düşürmek
ya da çeneyi tutup oturmak lâzım.’

Adalet Partisi azınlık hükümeti, MHP ve MSP’nin desteği nedeniyle “Kerhen MC’ olarak da
anılmıştır.”

iki’

Türkiye budur.
Uysa da, uymasa da!