Herkes nedense bana soruyor, yeni cumhurbaşkanımız nasıl? (1)

GK vvvlîl***

KURTHAN rişeiî

HeııKes NEDENSE BANA soııuvoıı
veıııı CUMHURBAŞKANIMIZ NASIL? (ı)

madır.
Benimkiler de öyle…
i***

Kerameti kendinden menkûl şeyhler vardır.
Herkes onlara danışır, akıl sorar, bilgi ister.
Söyledikleri yarım-yamalaktır, kulaktan dol
MHP-DSP-ANAP koalisyonunda sıkıntılar
başgösterince, eve kapattım kendimi… Telefonu
prizden çektim. Biliyorum sorulacak soruyu…

“Fatih Ürek arıyor…”

Kendime özgü üslûbumla, Fatih Ürek hakkında düşündüklerimi ve muhtemel-müstakbel icraatimi özetledim…

Kızımız çok şaşırrnıştı. Nasıl olur da Fatih
Üıek’le konuşulmaz?

“Özür dilerim!” dedi, “Sizinle konuşamayacak… Manyak mı, nedir?”

Beş dakika sonra sevgili genel yayın müdü

desiyle ileri görüşlüydü. Yolu Kastamonu’ya düştü, fes ve kalpağını çıkardı, “İstikbal şapkadadır!” dedi. Dinleyen kim? Sekizinci haleli, hababam-debabam şapka kaybetti.

görmedim, doğmamıştım. Ama, kendisinin de dediği gibi, onu tanımak, ille de yüzünü görmek dernek değildir. Tek hata yaptı. Kendisini doktorlarımıza emanet etti, on gün sonra öldü. Ama. ziya
“Bu koalisyon devam eder mi?”

Ya o, ya “Bu memleketin hâli ne olacak?”
Gazetedeki dostlara da rica ettim…
“Sorarlarsa bugün gelmediğimi, muhtemelen

2) İsmet İnöııifyü cumhurbaşkanıyken tanımadım, küçüktüm… Ama, rahmetli paşa dedemden dinlemiştim. İkinci Dünya Savaşı’nın sıcak
nefesinin ensemizde hissedildiği sıralarda, cihet-i

rüm Ertuğrul Özkök aradı. “Bir telefon numarası
veriyorum hoca! Amr mısın lütfen!”

Emir demiri keser elbette…

Aradım. Ali Şevki Erek çıktı karşıma… “O

teıimiz telefonu işaret ediyor. Çok heyecanlı. i

BİZİ KİM YÖNETECEK?
THAT ıs rı-ıe QUESTION!

1) Mustafa Kemal Atatürk’ün yüzünü hiç

kötü yollara dûştüğümü söyleyin…” söylediklerinden neyimi gördün?” diye sordu. askeriyenin alım-satım sorumlusuydu. Dönemin
Sıkıntılı dönemlerde beni ararlar. “Ürek-Erek” kafıyesinin kahrını çok çektim, orbeyleri Krupp’la halvet durumdaydı. Olmayan
Bir kere daha başıma geldiydi. İstanbul’da… vebalini ağır ödedim… Alman savaş sanayiinden silah almayı öngören
“Üç saatliğine yokum… Cumhurbaşkanından t** sözleşmeyi imzalamamıştı dedem… Ona “by
sevgili eşime açılan yelpazede, her kim ararsa, Telefon yine bağlandı. pass” yapıp paşaya gidilmişti. “Harbiye dairesi

kesinlikle yolum..” “Selam ihtiyar! Yeni cumhmbaşkanımızı na- başkanının onayı nerede? Hırsız mısınız?” diye
Bundan daha açık bir yelpaze, bir talimat olur sıl buluyorsuıı?” bağırdı paşa… Dolaylı tanıdım kendisini… Bir ke
mu? Kendi sesim ve sözümle telesekretere bağlan- re de. o başbakan. ben gazeteciyken azarlamıştı
“Kimseyi bağlama!” , dım… beni… “Git, traş ol, kravatını tak, öyle gel!” Yıl
Bumumdan soluyarak geliyorum, cici sekre- l *t* l963’tü.

3) Celal Bayar’la hiç yüz yüze gelmedim.

Büyük liderler genellikle kısa boylu olur,

‘ 170 santimden uzununu pek bulamazsıniz… Bacaklarının kısalığını kompleks yapan,
oturduğu iskemle ve makam koltuklarının
ucuna ilişip, ayak parmaklannın uçlannı mut~’ laka döşemeye değdirmeye çalışan “devlet
büyüğü” kim?
a. Hitler
c. Lenin

b. Napolyon
d. Turgut Özal

Charles de Gaulle’ün lafıdır: “Halkından
‘korkmuyorsan, koruma polisi istemezsin…” Cumhuriyetimizin 74 yıllık tarihinde,
Çankaya’yı kargalardan korumak için “silahlı
` avcı” tutan ilk ve tek cumhurbaşkanı kimdi?
a. İsmet İnönü b. Celal Bayar
c. Cevdet Sunay d. Ahmet Kenan

_ Devlet yönetmek “stres”, stres “kalp hasi 3′ talığı” yapar. Çaresi by-pass ameliyatı- dır. O ameliyattan sonra ne olur?

a. Daha saldırgan olunur

b. Daha çok konuşulur

c. Çocuklara düşkünlük artar

d. Kadınlara düşkünlük artar

e. Hepsi

.E Tempo ı ssaızooo

1978 yılıydı, Bülent Ecevit TBMM
kûısûsûnden konuşuyoıdıı. söylemi
önemliydi: “Düzen değişecek!” AP
sıralarından azıcık aykırı, çokça müstehcen
bir ses yükseldi. Kime ait olduğu TBMM
ıabıtlarına geçmedi. “Düzen değişmesine
değişsin de, diizûlenleı ne alacak?”
Dünya birliğinin bir parçasıyıı…
Giidenler pek değişmiyor, ama,
gûdûlenleı hep aynı kalıyor.

“Politikacının özel hayatı, kendisine ve
4’ ailesine ayıracak zamanı yoktur…” Daha
önemlisi, politikaya soyunanların alışkanlıkları da hemen değişir. Mesela, eskiden yapmadıkları neleri yaparlar?

a. Tanımadıl