Hacıhüsrev oyları kime gidecek?

BİR aüıııüııiıııesi
KURTHAN FIŞEK

17 ŞUBAT 1994

PERŞEMBE

Hacıhüsrev oyları kime

A cı H Ü s R E v
zâten meşhurdu. Ama, Hüsamettin Cindoıuk daha
da meşhur etti. 1987
genel seçimlerine tam
gidilirken, Ozal familyasına, “Hacıhüsrev
ailesi” dedi.
Aile buna sinirlendi, avukatları vasıtasiy
le dâvâ açtı.

TBMM başkanı
Cindomk para cezası- ç ,_
naçarptırıldı. ~` ‘

Rakamı tam hatırlamıyorum, ama, 18

milyon gibi bir şey…
i’ i’ ‘k

“Hacıhüsrevli” olmak hakaret mi, suç
mu?

Hacıhüsrev neresi? Sordum, soruşturdum, cevabını buldum. istanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı bir mahalleymiş… Ne
hikmetse, cepçiler, tokatçılar, yanbakanlar, kafakoparıcılar, bilcümle üçkâğıtçılar
orada yerleşmişmiş… Iddia öyle…

Hacıhüsrewde “namuslu vatandaş”
oturmaz mı?

Oturur.

Yeniköy’de, Sarıyer’de ne kadar oturursa, orada da o kadar oturur.

*k *k i’
Peki, bu “namûsu mücessem” yerde

gidecek?

en son oy dağılınîı ne.?
~ Onu_ da sordum.
Devlet Istatistik Enstitüsü’ne…
Mahalle bazında
atılan oylar, sâdece
genel seçimlerde sayılırmış… “Hacıhüsrevli” lâfı çıkmış, en son
‘oy dağılımını
1987’de, genel seçimlerde tesbit etmiş ler… ‘
Sonr-a kesmişler…
*k ‘A’ ‘k

1987 genel seçimlerinde Hacıhüsrev
oyları ilginç dağıldı.

ANAP 37.6
SHP 31 .ı
DYP _ı ı .4
DSP 14.6
şlDP 0.4
MÇP 0.7
RP _ 4.0
BAGIMSIZ 0.2
a: ı v:

1991’de değişme olmuş olabilir mi?

Olmuş olamaz, çünkü, Türkiye ne kadar değişirse değişsin, insanımız da, seçmenimiz de aynı…

1994’te değişir mi.?

Belki… Tabiî, insanımız değişmişse…

HacıhüsrevTürkiye’dir. ‘

RP ECEVİTİNSWLQSTURAMAQI

Dönüşü artık
olmayan vol

EDRETTİN Dalan ilginç bir çizgiye
‘Bgirdi Zâten öyleydi, büsbütün öyle~
leşti.

Barış Mançdnun adaylıktan çekilmediğini söylediği saatlerde açıklama yaptı:
“Sayın Manç0’ya saygım büyüktür. Ama,
önemli olan bir nefes sıhhattir…”

Tansu ÇiIler’in Istanbul’u istediği saatlerde yine açıklama yaptı: “Sayın Çiller’e
say ım büyüktür. Ama, vebal benden gitti.
Ka ersizim ben… ANAP’ta kaybettim, burası da öyleye benzer…”

Oktay Ekinci’nin inşaat talanlarını anlattığı sıralarda sinirlendi: “350 ağaç kestiysek 350.000 ağaç dikmek içindir…”

Rıfat Serdaroğlwnun ağzından aynen
nâklediyorum: “İstanbul’u yok sayın lütfen… ANAP’Iıların Türkiye’ye hayrı mı dokundu ki, DYP’ye dokunsun?”

Bana_ söylemiyor, eski ANAP’lıları bu
lunmaz lngiliz kumaşı olarak yeniden keş-.

feden başanamıza söylüyor.

“ııttsl

“Y

NECMETTİN ERBAKAN i”

FIRAT-Dicle hattının doğusunda
ne partiler var, ne gazeteciler…
Hepsi can derdinde…

DEP liderine (Hatip Dicle) teklif
yapılıyor: “Gelin, seçim ittifakı yapalımç…”

RefahHn seçim posterine PKK
renkleri işleniyor, Hizbullah-RefahDEP-PKK bağlantıları, ya kuruluyor,
ya böyle mizansen örgütleniyor.

“Hac kontenjanı” örgütleniyor.
Nerede? Almanya’da… Ederi 600
milyar lira… “Gurbetçi vatandaşlarımızla memleketteki müminler beraber hacı olsunlar diye yaptık bunu!” açıklaması geliyor arkadan…

Ya Dalan’ın dediği gibi günah,
ya senin dediğin gibi sevap…

Sûudî sermayesinin Türkiye’de
kime, niye aktığını “berraklaştınnaya” niyetin yok galiba… Bazı lüzûmsuz “askerî” tartışmaları tırmandırdığının farkında mısın?

“Yazarolmayı çok seviyorum.

Bir de yazması olmasa…”
(Peter de Vries, 1960)