Güneydoğu’ya ‘pasaport formülü’…

AKurthcın FISEK

Güneydoğu’ya ‘pasaport Iıırmülüt..

fabrikası açarken, sırf gezip görme zevki için güneydoğudaki
Lice’ye başbakanın gitmesinin “güvenlik” açısından “mümkünsüz” olduğunu öğrendik.
Memnun olduğumuzu söyleyemem… Olsa olsa,
“meyûs” oluruz…
Onu koyalım
bir kenara…
Gelelim, muhtemel çözümlere…

CUMHURBAŞKANI Kars’ta şeker

***k

Anayasal _teminat altında bulunduğu söylenen,
başbakandan bile
esirgenen seyahat
hürriyeti nasıl sağlanır?

Cevap kısa, özlü… Sağlanmaz!

Peki, ne yapılır?

Alışmadık popoda don durmayacağına göre, tarihten ders alınır, “seyahat hürriyeti” anayasadan çıkartılıp
toptan kaldırılır, aklına esenin otobüse, arabaya, trene, minibüse, uçağa
binip istediği yere gitmesi böylece örılenmiş olur.

***k

Rahmetli Fatih Sultan Mehmet,
kendisi Istanbul’a geldikten sonra, arkalarından başkası gelmesin diye, Fırat – Dicle hattının doğusundan batısına, batısından doğuya geçilmesini pa
a —–~~~

dişah fermanına, yani şimdiki “pasapoıt”a bağlamıştı.

Rahmetli lsmet Paşa, Ankara’nın
beş giriş yoluna jandarma dikmiş, kravatsız (ve eşek sırtında) gelenleri geri

çevirmiş, kravatlı çıkanlara “şüpheli

şahıs” muamelesi yapmıştı.

Allah uzun
ömür versin, seyahat hürriyetini
kısıtlamak için,
Tansu Çiller’in de
bazı planları var.
Devlete hizmet
süreleri devlet
hizmeti yapmaya
yetmeyen bazı
akıldânelerinin
“üst düzey bürokrat” olabilmeleri
için, kararnameler
çıkartıyor. SHP’lilerin de işine geliyor bu… Sonra, SHP’liIeri büsbütün
kafaya almak için, “yerel yönetimleri
güçlendirelim” diyor. Ona da akılları
yatıyor sosyal demokratların…

Yerel yönetimler nasıl güçlenecek?

Parasal kaynakları artırılarak…

Değirmenin suyu nereden gelecek?

Eskinin ayakbastı parası, yeninin
yerleşme vergisiyle…

Böyle giderse, Nice’e (Nis okunur)
giderken Çiller’den nasıl pasaport isteniyorsa, Lis’e (Lice yazılır) girerken de
pasaport istenecek…

Ya pasaport, ya ayakbastı parası…

_ş_

Csıciılvoızum…
BENI ÇEKEN Bu…

Mevzu _
hazretleri

ANJU Çolak isimli futbolcumuz
kaçak araba kullandığı için yargılanıyor. Mahkemenin gidişatı

‘ pek parlak değil…

Peki, en eski yardım kurumlarımızdan olan Kızılay’ın 2 yıldır 15
kaçak araç kullandığını biliyor muydunuz?

Adana-hhafmızın haberine göre,
Kızılay genel başkanı Dr. Kemal D&
mir açıkladı: “1991 yılı yazında Batman’a yardım götüren Alman Kızılhaç’ı, ambulans, kamyon ve kamyonet, geldikleri 15 aracı bize hibe ettiler. Gümrük mevzuatı yüzünden
üzerimize alamadık, iade edecek
halimiz de yoktu. O günden beri,

Erkek iılmalı
ne kadar zormus!

HSEN Sarı 12 yaşındadır, İzA mit’te okur, bu yıl ilkokulu bitirip diplomasını alacaktır.

Zor alır! Nüfus memurunun dalgınlığı yüzünden kafakağıdında “kız
çocuğu” olarak görünüyor Ahsen…
Dört kere mahkemeye çıktı, dört kere
devlet hastanesine “kimlik ve cinsiyet tesbiti” için havale edildi, dört
kere duruşma şu veya bu sebeple ertelendi.

Beşinci duruşmada erkekliğinî nihayet ısbat etti çocukcağız… Kapalı
kapılar ardında devam eden duruşmada, mahkemeye herhalde bir şeyler gösterdi. Rivâyete göre, devlet hatanesinden dördüncü kere alınan raporu göstermekle yetinmiş…

Kendisine “mavi nüfus kağıdı” verilmesi için mahkemece yazılan yazıyı adliye binasının dışında bekleşen
kızlı-erkekli arkadaş topluluğuna se
kaçak aşarak plaıaslz-mhsatsız kur- vinçle salladı Ahsen… “Benimlealay
ıanıyonmur› etmelerinden bıkmıştım!” dedi.
CAVİT ÇAĞLAR

B

ABANIN cumbabalığı kesinleşir
gibi olunca söylediklerini yadırgamıştım… ”Baba Çankaya’ya çık
tıktan sonra misyonum tamamlanıyor.
Siyasete paydos…” O zaman da söylemiştim. “Şahıslara endeksli siyaset olmaz!” Değişiğini yaptın bu sefer… “Ben yarışta yokum, herkes çekilsin, il
başkanlan toplanıp aday tesbit etsin, tek kişinin etrafında kenetlenelim…”
Yanlış yapıyorsun… DYP’de senin gibi düşünenler varsa, onlar da yanlış yapıyor. Kongre delegelerinin oylarını il başkanlarına dekont edemezsin… Demokrasiye saygısızlıktır. Baba sonrası (B.S.) dönemde parti içi dumm nedir,
dengeler nasıldır, bunları göremezsin, öğrenemezsin… Adaylıktan çekilmeni
ayrıca tasvip etmiyorum. Bütün problemi “ekonomik” olan bir ülkede, iktidar
partisinin aday adayları arasında, somut “iktisad” program” öneren bir tek
sen varsın… Ağzın biraz bozuk, ama, hiç yoktan çok daha iyisin…