Gözü kör olası adalet!

Meclis’e 41
kere masallah!

993 bütçesinin kabulünü izle
1 yen uzun ve yorucu bir yılbaşı

tatilinden sonra, dinlenmeyi, ke

yifle istirahat buyurmayı fazlasıyla
hakketti milletvekilleri…

Bugün hangi ayın kaçı? Şubat’ın
21’i… Babanın 500 günlük vâdesinin
dolmasına ne kadar kaldı? Topu topu
41 gün…

Peki, yılbaşından bu yana TBMM
ne yaptı?

Bu hafta, tastamam 4 gün süreyle,
geceli gündüzlü çalışmış TBMM…
Tek maddelik bir kanun hükmünde
kararnameyi kabul etmeyi başarmış… Buna göre, 1992’de kurulan
(veya daha sonra kurulacak olan)
üniversitelerde görev aldıkları takdirde, 67 yaşını dolduran öğretim üyeleri, emekli edilmeyip, 72 yaşına kadar çalışabileceklermiş…

Yok, “Bu kadar çok zamanda bu
kadar az iş olur mu?” diye sinirlenmeyin… Bir başka tek maddelik
kanunla boşanmalar kolaylaştırılacaktı. Tam oylamaya geçiliyordu, salonda kimsenin bulunmadığını gören
muhalefet itiraz etti, sayım yapıldı,
karar yeter sayısı olmadığı anlaşılınca, oylama başka güne bırakıldı.

Ecevit’in en sevdiğim lâfıyla, “Hayatta muvaffakiyetler!”

YUSUF BOZKURT ÖZAL
Tuhaf bir açıklama
yapmışsın… “PKK’yı
temizleyen kişi Eşref Bitlis’ti.
PKK da onu ternizledi.
Ordunun içine sızdırdı
ajanlarıyla…” Bu mem ekete
siyas” ciddiyetin zor
geleceğine iyiden iyiye
inanmaya başladım. Birisi
kalkıp, “Bitlis’in bindiği uçak
şaibeliydi, birkaç kere kazâ
tehlikesi g irmişti!” deseydi,
sonra da ek eseydi: “O uçağı
senin hükümetinin maliye
bakanı Pakdernirli aldı,
jandamıa komutanım
Kahveci hediye etti. Hımmm!
Bu işin içinde iş var!” Sen ne
derdin Allahaşkına? Ben
olsam, “Saçmalaına!”
derdim. Şimdi de aynını
söylüyorum.

Sıra geldi
“F” harfine!

ANKIRPDAN “Parisli” rümuzuyla yazan genç kardeşim Me
tin Yaşar’ın ilginç bir hatırlatmasid/ar. “Memleketin bâına felâket
‘ren harfierıden söz , felâetin asıl kendisini Unuttunuz… ‘F’

harfini…”

Haklı… Bugünkü misatirimiz de o
harf olsun bari…

Fitne Fücûr, Fahiş, Fiyat, Facia, Fuhuş, Fahişe, Faizcilik, Fukaralık, Fakirizm, Falcılık, Fakat, Falaka, Şeffaf
(başında olmasa bile içinde o harften
üç tane var), Fakülte, Falan Filan, Falan Fişmekan, Fanatik, Fanatizm, Farazâ, Fare, Fasafiso, Faşing, Faşist, Fatura, Feci, Felç, Feminist, Feminizm,
Fenalık, Fermancılık, Fesatçılık, Feshetrnek, Fetişizm, Fırtına, Fingirdek,
Fırıldak, Fırdöndü, Fıstık, Fidye, Final,
Fiske, Fiyasko, Fobi, Foımalite, Foya,
Frikik, Faul, Fesüphanallah, IMF (onda da sonda bir tane var)…

Genç kardeşimin soyadımı unutmuş (veya görmezlikten gelmiş) olmasına ayrıca teşekkür ederim…

Minilıüscülerin
Truva atları

‘ ZMİR Büyükşehir Belediye Başkaı nı Yülsel ur önemli bir “demokratik vga” kazandı. “Milf
felâket” haline gelen minibüsleri şehir dışına attı. Haberiniz olsun, kamuoyunun (ve basının) Çakmurfla nasıl
bütünleştiğini gören Ankara-Istanbul
büyükşehircileri de aynı yola gidiyor.

Yalnız, bir minik uyarım var. “Kanuna karşı hile” hakkında…

Aynı minibüsler, belden aşağılarına, hafif yatık sarı-siyah boya vurup
“Okul Servis Aracı” haline gelecekler… içlerinde balık istifi 40 çocuk,
trafik manyaklığı yapacaklar…

Ozal Pötijrge’de eşek sırtında okula giderken düşüp kolunu kırmıştı.
Yanlış kaynadı, _bir kolu 0 yüzden kısadır. Demirel lslâmköy’de okula giderken, günde dört saati yolda geçerdi.

Tamam, modern teknoloji, içten
patlamalı motorlar inkâr edilsin, okumaya eşek sııtında veya yaya gidilsin
istemiyorum, ama, minibüsten bozma “okul servis araçları”nın yanından geçerken de, ödüm patlıyor. Demirel’ler, Ozal’lar artık çıkamayacak
diye…

“Hükümetsiz gazete mi,
gazetesiz hükümet mi istediğimi

sorsalar, her zaman ete
okumayı tercih ederım…”
(Thomas Jefferson, 1787)