Görmemişin telefonu olmuş çekmiş kordonunu koparmış

Efendim, “medeniyet” zor ze
GÖRMEMİŞİN TELEFONU OLMUŞ

telefonuna hazır mıyız?”

donsuz telefonu kulağıma götür
ÇEKMİŞKORDONUNU KOPARMIŞ

naattir. Okumak, okuduğımu anlamak, öğrendiğini hayata geçirmek, rafınasyon (yontulmuşluk),
nezaket, kibarlık gibi şeyler ister.

Efendim, “medeniyet” teknolojik gelişmedir. Marx, Engels,
Lenin, Trotsky ve Stalin’in bu
. yurduklaıı gibi, “teknolojinin ge
lişmesi, toplumsal gelişmenin
motorudur…”
Efendim, “medeniyet” dediği
. miz şeyin “tek dişi kalmış cana
var” olduğunu kim söylemişse,
halt etmiştir. Medeniyet her şeydir, onun da özü teknolojik gelişmedir.

ı a o

Geçenlerde bir gazete ilânı
okudum. Siz de okumuşsunuzdur.

‘Alo, patron! Tamam, aradığımız cep telefonunu bulduk. Şimdi
seni bir cafeden arıyorum. Nasil
sesimnııet değil nıi? Yok patron,
valla Istanbul ‘dan atamıyorum,
hâlâ buradayım. Cep telefonu dedikleri işte bu patron, tekerlek
tak Porsche olsun!

Kaça satılıyor dersin? Ne
yaptın patron, in, in…, Daha in…
Söyleyeyim mi? 25 milyon… Patron, patron, iyi misin? Halı… Burada cep telefonunun gerçek fiyatı bu patron. En iyisi, en son jenerasyon. Yaııi tam Mitasan ‘a yakışır. Biz 3 yıl garanti bile veririz.

Cebi olan herkese gösterelim, asıl
cep telefonu neymiş, kaça satılırnıış. Hadi, görüşürüz patron.”

Sevindim, kıvandım. Sonra
içime kurt düştü. Bazı atasözleri
kafamda uçuştu.

Ayranı yok içmeye, telefonla
gider etmeye…

Sen bir garip kekosun, sedef
kakınalı telefon neyine…

Telefonu bulmuş, kondonsuzunu arıyor.

Vesaire vesaire vesaire…

C O İ
Efendim, “medeniyet” devamlı ilerler, dağdaki teknoloji gelir,
bağdakini kovar.
Kendi kendime sordum. “Cep

Karamsar bir cevap verdim:
“Kordonlusunu kullanmayı öğrendik rni ki, kordonsuzuna takılalım?”

Kordonlu telefonun helezonî
kordonunun niye yün yumağına
dönüştüğünü Nurhan Karadağ
dostum anlatnııştı bana…

“Git, masa telefonlu birinin
odasında otur, seyret…” dediydi,
“Telefon çaldığında ahizeyi sağ
eliyle kaldırır, refleks olarak sağ
kulağına götürür. Sağ elini kullananların sağ kulakları genellikle
ağır işittiği için, ahize s01 ele geçirilip s01 kulağa götürülürken, ekseni etrafında 360 derece tur
atar. Konuşma bitip ahize kundağa yerleştirilirken, yine 360 derecelik bir dönüşle telefon ahizesi
sağ ele geçirilir, yerine yerleştirilir. Günde beş telefon geldi mi,
yün yumağına döner o kordon…”

Hatırlıyorum. “Peki, yumağı
çözmek için ne yapıhr?”

Nurhanân cevabı kısaydı.
“Kordonun ahizeyle buluştuğu
noktadan kordon tutulur, dönmeye başlar. O zaman da, elle yer
arasındaki mesafe tam kestirilemediği için, ahize yere çarpar, kııılır…”

o o o

Sizleri yanıltmış olmayayım…
Teknolojik gelişmeden şiddetle
yanayım. Tuvalete tünerken, kor
5lRl5lW15lRl51-EM İ ,İVOLNIADİASÄYINm,
ANAVATAN PARTİSİ Müteaddit operasyon(soy/w konşalîsîn (Karadeniz Ereğlisi Anadolu Lisesi MüdürVekiIi) lardan birinde Reşo “ölü
İ” e’ ” olarak ele geçirilmiş” heK d h kl l – l bakan Ona _ , ‘
Amiri-ir MESUT ::%2 Alpagârfırıln ğğluaıiiırılılllksaiilşlllıkğf; almasi prob): men ye (Keko se?
( ;:1,) lem yarattı. Mesele tamamen siyasidir. Şu mektup meyerleştlrme Merkez” ‘
AHMET KABİL rezil a” neyin nesi? sevkuedılmış… Sonnıışlar.
(nızspkgr) Devlet Bakanı Önay Alpagohun oğlu Ahmet Al- _ Düny_ gelmlş geç’
MUSTAFA pAgLAK pagoya burs veren işadamı Irfan Erdem okulumuzun buyuk k°mutanl
Paralar _faize dostum vakıf başkanıdır. Okulumuz ve öğrencilerimize katkı- ulr; _
(RIZE/bker) ları saymakla bitmez. Kendisinin sadece Ahmet Al- Bmm Şeyhmus De’

AVNİ AKYOL Ayolklnırar ~

l l
İ l
l l
ı ı
l
l l
l l
l l
l l
l l
l l
l l
l l
l l
l l
l
l ı
l l
l l
l l
l l
YILDIRIM AKBULUT Kulu bayıltırdı l pagoya değil, çalışkan ve ileride ülkemize değerli bi- l
l rer teknokrat ve bürokrat olarak hizmet verebilecek İ
l l
l l
l l
ı ı
l l
l I
ı ı
ı ı
l l
l l
l l
I I
ı ı
ı ı
I l
l l
l l
l l
I l
l I

de” cevabını vermiş…
Napolyon değil, Wel
(Rıoker) gençlerimize karşılıksız burs verdiğini bilmeyen yok- lmğmn Dükü değil› Pami”
EYÜP AŞlK Şaşıüyekap tur. Irfan Erdem’in, 1992-1993 ders yılında başarılı degÜ-n
(Aşjoker) bir dönem geçiren Çevre Kolu öğretmen ve öğrencile- D°ksanlna dayanmlş,
BÜLENT ATASAYAN ıini, 1993-1994 ders yılında da gene başarılı bir öğre- hayatında savaş görmemiş
Ya bu ne saltanat tim yılı geçiren Müzik Kolu öğretmen ve öğrencilerini Şeyhîîllls Dede…
cENGiz BULUT ßuzgndangut bilgd ve becerilerini daha da geliştirmek için ABD’ye Nlyeslîtl Sûîmuşlaî(ANjııker) gönderdiğini de bilmeyen yoktur. 1991 yılından bu CeVaP Vemllş…
VEHBİ DİNÇERLER yana başarılı öğrencilere burs veren Erdem’in eğiti- “En büyigi odur baEh dibgıneng mimize olan katkılarını, bir takım politikalara malze- bo… Kendine fırsat eşitliği
EDİP SAFDER SAYDAM me yapılmasını bir eğitimci olarak kınıyorum. taninmiş olsaydı, bakın
Gam pes da dayı Sana ne? baluım, neler yapardı…”

TEMPOH2

mek büyük kolaylık… Kordon oraya uzanmaz, yamyamm tamtamlan kulağı rahatsız eder, kızılderilinin dumanı tıknefes yapar.

Kordonsuz cep telefonlarına
tam şükrediyordum, telefonum
çaldı. Açtım kordonlumu… Ak
_şam beni yemeğe götürecek arkadaşım aııyordu. “Hazır nıısın?”

“Nerede kald1n?” diye sordum, “Neredesin şimdi?”

“Kapıdayım…” dedi.

Cep telefonuyla hemzemin
evimin kapısından anyorrnuş…

Eskiden zil çalınırdı (bir zahmet), iki kısa, bir uzun koma öttürülürdü…

Son gülen iyi güler. Cep telefonlarının faturaları yağmaya
başladığında, günahsız PTT’nin
yine “şehirlerarası görüşme” günahım alacaklar…

sııiıııeı ımCANıN

NOTÃIIEFTERİ L

TANJU ÇOLAK lNihayetinde Adaletspordan teklil

alabildiği için) . . . . . . . . . ..ll
HÜLYA AVŞAR (futbolcular hakemin her kararına
itiraz eder, ama, kararın değiştiğini hiç duymadım, işitmedim” diyecek baslreli nihayet gösterdiği için)
TANSU (Oğlunun askere gitmesini bile şo
va dönüştürdüğü için) …………………………………………. ..0
Ö& UÇURAN (Hangi taşın altından çıkacağını kimse artık kesliremediği için).
ERDAL İNÖNÜ (Gözü aktil siyasette kaldığı içini. …o
(“Bıktım artık bu siyasetten!” diye
rek eşini “evinin erkeği” yaptıktan sonra, “ohh be!”
leryadıyla siyasete kapağı attığı

AHMET KENAN EVREN l^Slyaselten nefret ettirdiler!” diyerek resme başlayıp, resimlerinin piyasa

değerini yükseltmek amacıyla. günlük siyasetten çıkrnakbilmediği
MURAT ıoiıiıivALçıN.
MESUT YILMAZ

ONAY ALPAGO lLüzüırısuz bir polemiğe girerek,
‘karşılıksız burs” olayını, hızlandırılmış ilkokul terkle
rin gözünde büyüttüğü için)

“Düşmanımdan korkmam,
saldırır. Dostumdan korkmam,
ihanet eder. Tarafsız ve
kayıtsızdan korkarım, ne
yapacağı belli olmaz…”

(On altıncı yüzyıl Rus atasözü)

duman olan yer-de…

i metin bakanları
ğ iyice hoşlaştılar.

Ajansfmızın mu habirleri,
j bakanı (tam olarak
î neden, nereden s0î rumlu olduğu belli

î MEVCUT KOALİSYON İYİCE Üsünü…

ümııüıııüz sııısüıı EDİlMEKlE ııiıııııı ııuııcııı ııııaııirıı…

Ankara DGM başsavcısı N usnet Demiral, Aziz Nesin hakkında idam talep ederken, tepkilerin böylesine bü talınıin etmiyordu herbalde… Onceden kestirseydi, 8-10 yıl ister, işi tatlıya bağlardı.

Baba ‘nın “gon uşan Türkiye’sinde savcılar gon uşuyor, mahkeme susuyor,
sanıklar susuyor.

İstanbuldaki bir DGM savcısının “yayınlanmamış bir yazı”için resmen
“sansür” ııygulayıp 10-15 yıl istemesi
suspusla karşılandı. Bu kadar pısılacağı bilinseydi, adanun gözünü oy-‘arlardı alimallalıl

Basın susuyor, gün sansürcüleıin günüdür. Yeni bir gelişme mi?

dergisi kapatılınca, onun ilavesini

yapmaları

zete vermeleri

ne emredildi?

lığı yazılacak’

b. Belli yerler dışında satış

c. Ev ev dolaşıp kapı çalmaları
d. 18 yaşından küçüklere ga
n Mabeyn başkatibi Tahsin tarafından çıkartılan (1907) talimatnamede gazete ve dergilere

a. Padişahın yalnızca iyi sağ
b. Yazılar başladıkları sayfada bitecek, arkaya taşma yacak

c. Valilerin, hırsızlık, yiyicilik,
yaptıkları, cinayet veya “çirkin

Aynı sıralarda toplatılan ki
taplardan Paul D0umer’in
“Çocuklarımın Kitabı”, saltanat
devrinde işlenebilecek en büyük
cinayetin propagandasını yapmakla suçlandı. Gençlere ne tavsiye ediliyordu?

a. Spor yapmaları

b. Geç evlenip az çocuk yapmaları

c. Cumhuriyetçi olmaları

d. Fesi bırakıp şapka giymeleıi

Abdülhamit’in sansürcülükteki sağkolu olan Teftiş ve
Muayene Encümeni, yazılı basın
Saçmalamaßn” Eleme” gelmiş* 9be` piyasaya sürdü. Orada ettiği bir bir İŞ işlemiş” Olduklan Yazllma’ da hangı kehmelenn kullanılma’
degide” laf yüzünden, kapatılan dergile- Yacâk slm yasaklarinştl?
1870 yılında çıkan ilk mizah rin ilave yayınlamaları da yasak- d’ Hep& î’

gazetemiz “Diy0jen”, 2 Hazi- landı. Ne demişti? Abdülhamit Sansürünün i . c’ Obğtîîiksi O”
ran 1871’de, iki ay süreyle kapa- a. Insaf dı. . . . .. yli B mb y
tlldı. Niye? b. Hay Allah müstahakını _, °° tim? ,gl “Tum” YEZYI D” F.

a. Edebe aykırı fikra yayınla- versin donemecm e’b zlaraâ 1 yayla ba’ ?Z :Yunan
dığ için c. Bu sefer de kör şeytanın San’ Satan& lu un “ran” atm ‘ Re “:1

b. Hükümeti aşağılayıcı yazı şerrine uğradık Okuyan Şa ıs ar’ sorgusug-Slîlal- Man em d
bastığı için d. Hepsi SİZ’ yahapşe atılır’ yaşurgune .’ 9111.01.” um

c. Resimler halkı rencide etti- i gogderıhrdl’ Refik Ha.” Karay 1′ Hep S1
ğ]- I-çin Tarih 9 Mayıs 1876… Seyyar bu işleme ne ad vermişti?

d_ Hepsi gazete bayilerinin ne yapma- a. Okka altlna gitmek CEVÂPLÂR

ları yasaklandı? b- Tantuna gitmek .I (l ı, (9 ıq (s
Yayıncı Teodor Kasap uyanık a. Gazetenin içeriği hakkında c. Güme gitmek ,P ( ,D (c ,P (z ,P (l
adamdı. Çıkardığı “Hayal” bağırarak bilgi vermeleri d. Mok yoluna gitmek

Mevcut hükü
Hürriyet Haber
devlet

değil) Ali Şevki

ş Erek’in peşindeydi.
‘ Rize’de toplu ahaliyi gaza getirirken yaka
ladılar.

“Sarp güınrük kapıımzın altyapısını hâlledeceğiz ve “Avrupa’nın Kapısı” yapacağız…” Medeniyetin güzergahı doğudan batıyadır.

Yine istikâmetlerini şaşırdılar.

o o ı
Fena hâlde saçmalayan bakanlarımız

ııAuıiı-nwvışınuınaıuııßrıımcvß-vııılarııı’ı-ıgv,

dan biri de çevre sorumlusu Rıza Akçalı’ydı.

Bodrum Yalıkavak’taki yerel fok komitesinin özel davetlisi olarak Bodrum’a gelen Rıza Akçalı, Akdeniz Foklarinı Koruma
Projesi’ni başlatabilmek için, elinde dürbün, birkaç saat korımacak fok aradı. Bulamayınca, fok görmeden Bodrumdan’ ayı’ı1dı. (Muğla, hha)

o ı o

Bir hha haberi daha…

Erzurum’un Yenişehir semtindeki bir
boş bisküvi kutusu içinde çöp bidonuna bırakılan 3 günlük bir bebek bulundu.
leyman Demirel” adı verilen bebek Nene
Hatun yetimler yurduna teslim edildi.

SAGLIK BAKANI YUREGIMIZE
SU SERPMEYE DEVAM EDİYOR

Sularımız iyiden iyiye kirlendi. Altlı
üstlü gidiyor herkes… Hem ishal var, hem
kolera…

Sağlık bakanı Kazım Dinç’se yüreklere
gülsuyu serpmeye devam ediyor: “Basın
meseleyi abartıyor. Türkiye’de ne ishal salgınıvardır, ne kolera vak’ası…”

Ishal olup evde kabızlaşmak için haşlanmış patates yiyenleri saymıyorum. Devletin hastanelerine son bir ay içinde başvuran birkaç ishal vak’asını vermekle yetiniyorum.

-ı ç. w. .ı ı” mı ını .n :::n11 j

Diyarbakır (4.000), Hakkâri (784), Bitlis
(453), Van (1.999), Adana (1.978), Içel
(1.451), Hatay (1.559), Niğde (672), Kahramanmaraş (2.451), Siirt (790), Şanlıurfa
(5.084), Mardin (4.472), Bolu (789), Trabzon
(821), Artvin (72), Bayburt (92), Giresun
(98), Gümüşhane (239), Rize (80), Erzurum
(125), Erzincan (32), Kars (21), Ağrı (43),
Ardahan (38), Iğdır (12), Samsun (260), Afyon (573), Bartın (234), Çankırı (671), Kırıkkale (637), Yozgat (652), Elazığ (1.297),
Malatya (361), Adıyaman (1.612), Sivas
(138), Bursa (4.505), Eskişehir (580), Afyon
(1119), Aydın (2.113), Balıkesir (1243), Çanakkale (232), Denizli (1.246), Izmir (2.344),
Manisa (2.052), Muğla (621), Uşak (567),
Kırklareli (172), Tekirdağ (304), Kırşehir
(140), Nevşehir (447), Kayseri (1.417).

Toplama-çıkarma özürlü olduğum için
. _ _ , ödünç _bir cep
z bilgisayarıyla

:- hesapladım.
54.363 ishalk
vak’ası varmış
Türkiye’de…

Rahat olabilirsiniz.

Tabiî, tuvalete palaspandıras koştuktan sonra…