Gazetelerdeki ölüm ilanlarının derinden derine düşündürdükleri

g..
1’i
ı._-,

~

Marshall McLuIıan, 19,79

,sim
LAıı UZ “ın SİN!

“ESPRİLİ” iıvsaıyııııı:

Sayın Erdal İnönü’nün dört ciltlik kitabının ilk cildi çıktı.
` “Anılar ve Düşünceler” `

‘ Kitabın bana en heyecan ve zevk veren yanı, dünyanın en

kaliteli teorik tizikçilerinden birinin, dünyanın en yaşlı

polltikacılarıyla karşı karşıya gelmesiydi.
Baba evine (Pembe Köşk) girmiş… Babasının siyasi

mirasçılarının hepsi orada… Yaş ortalamalan 74,8”. “Sizi

başımızda istiyoruzl” demişler…
Erdal hocam ciddî hocamdır. 1960-61 ders yılında,

0DTÜ’de, 19601 961_ _ders yılında, fizik dersinden beni› *
sınıfta bırakmış, ODTU kimya takültesinden attırıp “SBF

idare-Siyaset Profesörü” olmamı sağlamıştı.

Espri yapmış… “Babamla karıştırdınız galiba beni…”

Sonra SHP’yi yorumlamis… “Jurassic Park”l!!

vaktiyle söyleyip, kitabında tekrarlamadıklannı sorulaştırıyorum size…

l Rahmetli babası satranç oynardı. Oynamayı ondan öğrendi, ama, babasıyla bir tek deia
bile satranç tahtasının başına oturmadı. Bu

v’ = mânâsızlığına ne sebep gösterdi?

a. Vınaıydlm saygısızlık oiııdu
b. llaktiırılı olmadı
e. Tara çıkış yapının azılanıeıiıııdaıı

7′ r korktum

d. Sevinç Ian vınnıdl

2 Herkese ödül vermenin, tören düzenlemenin moda olduğu günlerdi. Istanbul büyükşehir
belediye başkanı Nurettin Sözen’e ödül verdi.
Odiilü verdikten sonra Ankara’ya döndü. Ilk sözü ne oldu?

ı. llardik de ne vırdlk, morali amını

b. Çok ınu ınaarai ıttirılz?

e. iaiınlar karışmış olmasın

d. ıııpıı unın mi?

3 Sosyal demokratların toplantıları uzun sürer, üyeler “ihtiyaç molası” vermek zorunda kalır. PM toplantısı boyunca herkes üç dela tuvalete gitti. Erdal Bey yerinden kıpırdamadı. Kaç
saat sürmüştü o toplantı?

a. 6 aıat b. 8 aaai

0.11 aaa! ııaııııııuııııı

4 Üçüncü sorudaki toplantıdan sonra SHP’li
milletvekillerinden biri “Çişini tutmasını iyi biliyor” demişti. Edilen lafı gazeteciler kendisine
aktarınca, Erdal Bey ne dedi?

a. Arkadaşı söyleyin. çenesini tutmayı öğınain
b. iiatiiııo aimıyı bışlaııydırn daha mı iyi
olurdu?

c. !lar şeyin zamanı var

d. Iiır şıyln yari var.

5 Küçükken tenis oynardı. Tenisin en zor hareketlerinden olan sol vuruşları ısrarla yapar,
devamlı kaybederdi. sahanın solundan vurmaya çalışıp kaybettiğine üzülmez, “Erdal’ı yendim!” diye sevinenler kadar sevinirdi. Ne derdi?

– a. Kazanmalarına aıvlndlm

b. Denim anıaeuıı öiırııııık
c. istikbal ani vıınaşiııiadı’
d. Iiiç değilse İddiaya iuiuşnıamıştıın

6 Konya’dan Ankara’ya arabayla dönerken
ön koltuktaki Fikret Unlü’den çantasını istedi,
“Birâz kurultay konuşmasına hazırlanayım!”
dedi. Ne yaptı?

a. konuşmasını Iıııırlaıi

b. Olağanüstü kuruliay daiııılarinln isimlerini
ıaboriod

c. Vol ıısrlıııdıkı bütün dılııalırl öptü

d. Fizik ıınkııını çamı

7 Bor’un Kemerhisar kasabasından dönüyordu, bölgenin meşhur’ üzümlerini canı çekmişti. Kimse bir salkım vermedi. içinin çektiğini
söyledi, otobüs durduruldu, siyah plastik torba
içinde yoldan üzüm alındı, torba patladı, üzümler otobüsün koridoruna saçıldı. Erdal Bey ne
yaptı?

ı. vınııııı üıııınıerı topııyıp yımıyı başladı

b. Vıııl bir torba ıeıırttı

c. Yeni bir sınai ıaiirttl

d. Şoförı “Çeki” mı

3 SHP’de “kadın kotası” problem oldu.
“Her iki cins eşit temsil edilmeli” mi diyelim,
“Her iki cinsiyet eşit temsil edilmeli” mı diyeIim? 27 saat tartışıldı. Sonunda Erdal Bey
bastırdı, “cinsiyet” kelimesi tüzüğe girdi. Erdal Bey ne dedi?

ı. Sevinç Iianım’a ıiınınu nasıl iuiı ıdıeoiim?
b. Farııinlaiiır kızar mı acaba?

o. Blılmtiiıükıioapıyaıkaloldııııllbal

d. liamırn üyılırlmlı oylııııya katıldı mı?

9 Belediye seçimleri öncesiydi. Konuşma
uzayınca, uçak bileti değiştirmek için havaalanına gitti. Istanbul belediyesinin adaylan, “Ozel
uçak istettik etendiml” dedi. 0 yine tarifeli uçağa bindi, belediyecilere ne dedi?
ıokadarparanızvıraanıçlnıiırııakiıyın’

ıı. Si: ıııngı parfldınainiz?

e. Tışıkkib ederim, haklarina

d. Iiııısl

l 0 Böyle biri Türkiye’de siyaset
yapabilir miydi?

a. Evet

b. iiıyı

‘cıloı ‘pls ‘ole ‘vız ‘pls “qls ‘ele ‘plc ‘ela ‘eu

Hükümet senaryolarını okumaktan sizler bıkmış olabilirsiniz, ama, hem dinlemekten, hem

yazmaktan ben bıkmadım.

ANKA ajansmm haberine göre, CHP genel başkan yardımcısı
Ali Topuz, sağ partilere “yardım
eli” uzatmış… “Yardım edelim,
akıl verelim!” demiş, sonra eklemiş… “DYP ve ANAP’ın birleşmeleri için uygım projeler üretebiliriz. Her türlü danışmanlık hizmeti yapmaya hazınz!”

Iyisi mi, haberi sonuna kadar
okuyun, sonra da yorumunuz
kendinize kalsın!

“Hükümet çözülmesi
için yoğun çaba harcayan CHP
yönetimi, birleşme konusundaki
tecrübelerinden ANAP ve DYP’yi
yararlandırmak için Ali Topuz’u
görevlendirdi. Topuz, ‘partilerin
yönetim organları bir araya gelip
anlaşsınlar, 0 da olmuyorsa, zaten birleşmek istiyorlar, bu konuda yardıma ihtiyaçları varsa bizinı tecrübemiz var, yardımcı olu
BİR isiM BİRTİSLEM

(Haftalık Anugram Anuiizinizl

MUSTAFA KUL KAFASIZ TULUM
(“12 ‘ Joker)

EsREF ERDEM DEŞİFRE MERET
(’17 .lokerl

vıııvıAz ATEŞ YEZİTMAŞA

OYA ARASLI AY, ÖSARALI!

uıuc GÜRKAN
A GUNAHKAR ÇULLUK!
r’ ‘HALKA ” Joker)

ÖNDER SAV DÖNEK SAVCI
r’ ‘C/K ‘ Joker)

ADNAN KESKİN DANAYA SİNEK KONDU
( ` `OYDU ‘JokeO

DENİZ BAYKAL UTAN, ZEDELİ BAYKUŞ
ç’ ‘rose’ Joker)

ALi TOPUZ UTOPİK LAZ
r’ ‘K ‘Jokev

HAYDAR OYMAK OH, DAR MANVAK
( ‘ ‘N Kicker)

KELİil_ MERHEMİ gısnvpı,
KENDI BAŞINA suııırnnı…

ruz’ dedi…”
Ali Topuz en saygı duyduğum
insanlardan biridir.
CHP-MSP koalisyonunu kurmuştu. Aradan 20 yıl kadar geçti,
SHP’yi CHP’ye içgüveysi yaptı.
Yani, örgütçüdür, bu işlerden iyi
anlar.
Şimdi, “akıl satıyor”…
Aklını kendisine saklasa daha iyi, ama, yine de okuyahm…
“Onların koşullarına uygun
bir birleşme modeli yaratırız onlara… Birleşmezlerse, toplumda
antipatik bir izlenim yaratırlar.
Yeter ki birleşsinler, en uygun
modeli yaratırız onlara!”
Eklemesi var Topuzun…
“Muhalefet de şerefli bir görevdir. Ekonomiyle ilgili zor kararlar
alınacak… Dış politikada zor
günler bizi bekliyor. Siyasetçi
böyle kör kuyuya düşmemeliEspriyi Uluç Gürkan yapmış… “CHP’yi bitirdiydi. Sıra
ANAPla DYP’ye geldi…”

po’dan aş-iş umudunu keA sen Reşo, Paralı Asker Ara

nıyorl” ilanı veren Fransız
Leiyonu’na başvurmuş… “İyi yetişmiş tetikçi” az ya, hemen mülakata
almışlar Reşo’yu… Önyüzbaşı Jacques sormuş… “Hoşgeldin, normal
sözleşme şartlarımızın dışında bir
isteğin, bir sorun var mı?”

Reşo dayatmış… “Seks meselesini nasıl halledeceğiz babo?”

Komutan cevaplamış… “Çok iyi
bir devemiz var. Kime sorarsan yo
lunu, yerini gösterlr…”

İki gün sonra devenin arkasinda “fiil-i llvata” durumunda yakalamışlar Reşo’yu… Önyüzbaşı bağırmış… “Naapıyordun lan kekol”

“Seks lhtlyacımı gideriyrdlm…”

“Ulan baltal” diye kükremiş
önyüzbaşı, “Beş kilometre ötede
kerhane var. Deveye binip oraya gidecektin…”

ı 291151090

ölüm ilanlanm fazlal . sıyla ciddiye aldım.

R› kitlerdi.
ı mn başhğı çarpıcıydı.

l şünmeye Çağrı!”

.KURTHAN FİŞEK

GAZETELERDEKİ ÖLÜMJLANLARJNIN _
DERINDEN DERINE DUŞUNDURDUKLERI

Gazetelerdeki ölüm ilanlanm son

satırına kadar okumayı, SBF`den rah3 metli hocam Pr0f.Fehmi Yavuz öğret
mişti bana…
Baskısı çoktan tükenmiş “Ölüm

“ç, İlanlan” kitabımn kabayazımmı bitir_ i miş, matbaaya gönderilecek metni elv den geçiriyordu.

Yanma uğradığımda kitabın başlığını gördüm,

Üniversite ve basın camiasmm
davim” oldukları cenaze törenlerinden

birinde hissettim kendimi…

Fehmi Yavuz hocam tedirginliğinıi

A. hissetti, sordu: “Ölüm ilanlarım okuma’_ nı tavsiye ederim. Hepsinde ciddî sosyo” lojik-siyasal mesajlar vardir…”

Once hocamm şakacı taratimn tuttuğımu düşündüm, ama, ondan sonra o

t**

İki yıl önce bu vaHürriyet’teki ila“Teşekkür ve Dü
Hemen alttaki imzaya baktım.
“Özsunay Ailesi”…
– Yedi kuşak hukukçu olan bir ailenin
en küçüğü, 1971 doğumlu Bikem, Mimar
Sinan Üniversitesi

_ Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölü
mü`nün son sınıfındayken, daha diplomasını alamadan ölmüş…

Nasıl ölmüş?
Onu da gazetedeki haberden öğren
Kırmızı ışıkta durmuş, ayının biri
arkadan bindirmiş, polisleri, bilirkişileri, çekicileri beklemek için arabadan inmiş, tabakhaneye bok yetiştiren daha
büyük bir hayvan sallayarak vurmuş,
yüz metre sürüklemiş…

O ölüm-ilanının altındaki not çok

. önemliydi.

“1983 tarihli Karayolları ‘Trafik Kanunu’muz, 1978 tarihli Isviçre Karayol
. ları Trafik Kanunu düzeyinde, Kara

Avrupası’mn en modern düzenlemelerinden biridir. Başka Bikemlerin ölmemesi için, bu kanunu uygulamayan

resmî makamları, yeterli eğitim veril- .
. meksizin sürücü belgesi sağlayan sürücü kurslanm; trafikte kendine aşırı gü- ‘
venerek hiç bir kural tanımayan ve il
TEMPO 128

kel tutkulanm kullandıkları araçla tatmin eden bilinçsiz yurttaşlanmızı; ölçüsüzce alkol alarak karayollarını insan
kardeşleri için cehenneme dönüştüren
vicdansız araç sürücülerini, hiç değilse
kendilerini de bekleyenlerin olduğımu
hatırlatarak, bir an için düşürmeye davet ediyoruz…”

Pösteki sayar gibi cenaze ilanı saydım. Değişen bir şey oldu mu?

Son iki yıl içinde 18.993 kişi trafik
kazasmda ölmüş…

Kekonun dediği gibi, “Ben çaliyrem,
ben oyniyrem…”

31 Ocak 1996 tarihli Hürriyette,
Anayasa Mahkemesi raportörü Tulez
Barutoğldnun, “O’na Son Görev” başlığıyla, rahmetli eşi,
emekli Damştay üyesi, Dr.Iur.(hukuk doktoru) Oğuz Barutoğlu
için verdiği ölüm ilamnı okuyımca, kamm
dondu.

“Pr0f.Dr. Mehmet
Haberal’ın Rektörü
bulunduğu Başkent
Üniversitesi Hastanesi’nde, D0ç.Dr. Sait
Aşlamacı ve ekibi tarafından 22.11.1995
gerçekleştirilen
bir by-pass ameliyatından 9 gün sonra,
gerçek nedeni anlaşılamadığı söylenen bir kanama geçirerek tekrar aynı yerde tedavi altına alınan, ancak bir türlü sağlığına kavuşamayarak 2.1.1996 çok sevdiği hayata veda eden, değerli Varlığımız Damştay Emekli Üyesi Dr.Iur. OĞUZ BARUTOĞLUnun ameliyatı ve tedavisi
ile ilgili doktorlara teşekkür etmediğimizi belirtmeyi, onun aziz hatırası için
gerekli bir borç sayıyorum. Çağdaş uygarhk düzeyindeki batı ülkelerinde olduğu gibi, insan hayatına gerekli duyarlılığın gösterilmesi, bunun için de
‘Doktorların Hukuki Sorumluluğuna
ilişkin özel bir yasanın, daha fazla gecikmeden çıkarılmasımn zorunluluğunu da tüm yetkililere buradan haykırıyorum…”

(Eşi: Anayasa Mahkemesi Raportörü Haldm ‘Tulez Barııtoğlu)

Ölüm ilanlanm hep okurum. Okurum, çünkü, mesajları vardır.

Benden başka kimler okuyor, anhyor acaba?

`ıııııoııoıııoııoııoıoıııı.ıncı-cooo-ıooıoıııııııııııııııoıııııooıııııooıııoııoııoıoıoııııııııııoııo.oııooıooıoıııoııııııaııcıııoooooıoııoııııııoıoııııııııoııııoııoıııooıoııoııoıııııooııoıooıı

sıı=ıııcı ııocıvııııı
r M ııoıoerııııı

Äıuİ-r
SÜLEYMAN DEMİREL (Asker ve sivil erkana “Hoşgeldiniz gaziler!”
diyerek. 12 Mart ve 12 Eylül`e mıilad sapkasını kaplırdıgı için) ………… .. ll

TANSU ÇİLLER (Sualtı komandnsu oglunu Kardak’a niye yollatmadıgını
henüz açıklayamadıgı için) …………………………………………… a. ll
ÜZER ÇİLLER (Bütün bu olaylar olurken, yarın-übürgun askere gitmesi
gereken küçük ogluyla beraber, Amerika’da niye latil yaptığını kimse he~
nüz soruşturmaya baslamadıgı için) ……………….. .. …… Ü
BERK ÇlLLER (Sömestr tatilinde babasını Amerika’ya götürerek. annesini kayalık krizinde başıboş bıraktıgı için) U
MERT ÇİLLER (Arkadaşları Kardaka çıkarken, annesinin havuzunda
askerliğini yapmaya devam ettigi için) . . . . . . . , . . . . . . . . . .. U
MUSTAFA NECATİ ÇİLLER (Torunu, askerliğini. Kardak’ta degil,
anasının havuzunda yapsın diye, Mugla Mal Müdürü olarak, Türkiye’nin
her yerinde mal-mülk edındigi icin) ……. .. RAHMETLI
DOĞAN GÜREŞ (Yarısı Atalürklü arısı Çille resimleri duvarına
asarak. askere gidecek oglu Serdarın dagıtımını uygun bir yere yaptıracagını zanneitigi icin) …………………………………………. .. Il
AHMET KENAN EVREN (Yuna lan’ın NATO’nun askeri kanadına diinüsüniin vebalıne ragmen hala çıplak resim yapmaya çalışlıgı için) …… .. ll
DENİZ BAYKAL (Anadolu kökenli her keışinin Türk oldugunu zannedeı:ek kadar sosyal demokrat salos oldugu icinl …………………… .. U
KARDAKLI ŞASKIN KEÇİLER (“Biz buraya nasıl d’ sorusuna
Türk ve Yunan makamlarından lıenüz cevap almayı beceremedikleri için……. Ü
HAYVANLARI KÜRUMA CEMİYETİ (Memleket elden giderken. üçbes kecinin can derdine düşecek kadar umursamaz olup, “Keçileri kurlamıak
için operasyon düzenlensinl` diyecek kadar şaskaval oldukları için) ………… .. ll

OLMI SAYIN…Ğ

(Benim iokımımınşboşkonıl î

Gençlerbirliği-Fenerbahçe kupa maçını izleyenler donup kaldı.
Densizin biri inglllzcedeki
motherfucker” Iâiının karşılığını
etmişti sana… Hemen karşılık verdin, gazeteciler yazmadı, yazamadı, aile terbiyeleri müsaade etmedi.
Benim öyle problemlerim yok,
söylediğini tekrarlıyorum.
“Senin o karını yataktan çıkartır, cinsel organımı ve bacağımı
duhûl ederim…”
Sevimli bir “söylem”…
Daha önce de, benzeri sevimli söylemlerin vardı.
Cumhurbaşkanına çıktığında, ‘Türkiye’de 30 milyon Fenerbahçeli var, parti kuraısam iktidar oluruml” demiştin.
Ben 1951 yılından beri FenerbahçeIi’yim.
Cumhurbaşkanı olabilirsin! Başbakan olabilirsin!
Para basıp her televizyon kanalına çıkabilirsln!
İsveç’le pasaport problemlerin olabilir.
Ama, Fenerbahçeli olamazsınl
Ben Fenerbahçeliyim…

u